Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.00
Gram Altın
3017.21
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
24 Ağustos 2021

Afganistan ve Taliban!

Geçtiğimiz hafta Amerikan imparatorluğunun çöküş emarelerinden birisine daha şahit olduk. Yirmi yıldır işgalci olarak Afganistan’da olan ABD, yenildiğini kabul etti ve ülkeden çıkmaya başladı. Amerika ile yirmi yıldır mücadele eden Afgan halkı sonunda Taliban önderliğinde yönetimi ele geçirdi.

“Zafer dediğin savaşan için!” Oturan, mücadele etmeyen veya işgalcisine yaranmaya çalışan için değil...

ABD yenilgiyi kabul etti ve hatta Afganistan’dan ayrılırken, ülkesi ve milletine ihanet etme pahasına kendisine hizmet edenleri rezil bir şekilde geride bırakmanın fiyasko olduğunu bile dile getirdi ama bazılarının kafası hâlâ çok karışık!

Oturdukları yerden ABD’nin Taliban ile anlaşma yaptığına dair dedikodu yapanla dolu ortalık. Tabii ki yapacak! Yenilmiş, ama hâlâ kendince durumu kurtarmaya çalışmasın da ne yapsın?

***

Devlet refleksi, gelişen hadiselerde pozisyon alabilme kabiliyetiyle ölçülür. Meselâ Çin ve Rusya, Taliban heyetiyle görüştü ve yeni yönetimi tanıyacağına dair açıklamalar yaptı. İngiltere benzer söylemler içinde,

Almanya özellikle bizim üzerimizden bir politika geliştirmek istediğinden bahsediyor ama gel gör ki bizde bir değişik canlı türü var ki, İslâm ve Müslümanlarla uğraşmaktan başka gözü hiçbir şey görmüyor...

Taliban’ın kadınlara zulmettiği gerekçesiyle çıplak olmanın özgür olmak anlamına geldiğini zanneden bir grup, “çarşaftan kurtulma seremonisi” bile düzenledi.

Bu kadar sığ, bu kadar özgürlüğün tanımından uzak ve çapsız bir anlayış dünyada hiçbir yerde bulunmaz.

Bunlar dünya için emsali bulunmaz birer numune...

Bu zihniyetin, zihnini inşa edenler dışında gündemini belirleyen hiçbir değeri yok. Ne milletin inancı, ne ülkenin menfaati, ne insani hassasiyet ne vicdan ne tarih... Varsa yoksa Batı çıkarları ve hedonist, bencil bir yaşam standardı...

***

Taliban üzerinden, mülteciler üzerinden, milyonları katletmiş Esed/Suriye savaşı üzerinden, Mavi Vatan projesinden, Filistin’den, Azerbaycan savaşından, İHA-SİHA üretimi başta savunma sanayiinin gelişmesinden, Yunanistan ile olan kıta sahanlığı meselesinden, seçimden eğitime, ekonomiden orman yangını/sel felaketi gibi afetlere her meseleyi neden Müslümanlara vurmak, İslâm’a saldırmak için kullanır bu zihniyet?

İslâm’a düşmanlığın belki de en zirve noktası ülkemizde yapılmakta. Düşünün, halkı çoğunlukla Müslüman olan bir ülkede, her üç paylaşımdan birisi Peygambere saldırı, Müslümanları aşağılama, İslâm ile dalga geçme üzerine kurulmuş ekşi sözlük gibi siteler var. Ve o kadar ayan beyan hale getirdiler ki, buna bir dur denilmezse vaziyet kötü bir hâle dönecektir.

Zihin olarak, kültür ve anlayış olarak, yaşam tarzı ve gelecek tahayyülü olarak bu milletle en ufak bir bağları kalmamış... Evet, bunda hiç şüphe yok. Fakat durum bundan daha öte bir şeyi gösteriyor.

Her zaman dile getirdiğimiz gibi, İslâm’a düşman olan vatana da düşmanlık ediyor!

Biz herhangi bir meselede olduğu gibi uluslararası ilişkilerde ülkemizin diplomatik hamlelerine, inancımız, tarihi ve coğrafi geçmişimiz, insani hassasiyet, ülke menfaati ve zalimle/ emperyalist Batı ile mücadele şartlarını gözeterek taraf olur veya karşı çıkarız.

Bir yandan da burada Taliban’ın inancı ve inancını uygulama biçimi değil ki mesele. Türkiye’nin güvenlik hattının başladığı Afganistan’da siyasi askeri ve ticari olarak etkin olma çabası.

***

Afganistan’da Taliban iktidarıyla işbirliği yapmak, ne Rusya’nın ne Çin’in ne İngiltere’nin ne de 20 yıl boyunca Taliban ile savaşıp yenilen Amerika’nın zoruna gitmiyor ama bizdeki laikçi zihniyetin zoruna gidiyor.

Çünkü bu ülkeler, menfaatlerini gözeterek Afganistan’da iş yapmak, kaynaklarını kullanmak, siyasi ve ticari etkinlik kurarak söz sahibi olmak istiyor.

Afganistan’ın yeraltı zenginliğini çıkartarak hem maddi hem siyasi nüfuz elde etmek isteyen Çin meselâ.

Veya ülkenin inşasından pay kaparak ülkede bulunma avantajını yakalamak isteyen ve Türk Cumhuriyetleriyle Türkiye’nin sınır olmasını istemeyen Rusya. Veya Kraliçe’nin çıkarları için İslâm dünyasında Lawrens üretmekte mahir olan İngiltere. Veya Suriye-Yemen hattı üzerinden Şii hilali kurmaya çalışan ve Türkiye’nin Afganistan’da etkin olması durumunda sinsi planı suya düşüp kuşatılmış olacak olan İran?

Türkiye’nin tarihi olarak, inanç ve kültür olarak zaten geçmişten beri ilişkisi/bağı olan bir coğrafyada istediği şekilde bu etkinliği sağlayabileceğini onlarda biliyor ve bunu engellemek için içimizdeki kullanışlı aparatlarını harekete geçiriyorlar. Tabi ki yine laiklik üzerinden...

Emperyalist Batının çıkarını savunan, bunu da İslam’a düşmanlık ederek yapan, milletin birliğini bozan, fitne çıkartan gücümüzü bölen Batı kuklası yapılar, ciddi olarak bu ülke aleyhine çalışıyor ve kitleleri de bu doğrultuda manipüle etme çabasında.

Amerika ve Amerikancıların hezimeti kutlu olsun!