Yazıya oturdum. ‘O kadar konu var ki yazacak. Hangisini yazayım diye düşünmeye başladım. Ukrayna gerginliğini mi? ABD-Rusya bölge paylaşımlarını mı? İç siyasetteki farklı gelişmeleri mi? Ekonomide tekrar alevlenen enflasyon tartışmaları, hayat pahalılığı mı?’ diye kafamda kurgular düşünürken telefonum çaldı.
Oysa dün
aramış ve entübe olduğunu haberdar etmişti dostum İbrahim. Onun araması üzerine
telefonla konuşmuş, acil şifalar dilemiştim. Üzülmüştüm. Ama moral vermek için
ziyaret edeyim. Zor gününde yanında olayım diye niyetlenmiştim. Zaten genç bu
badireyi Allah’ın izniyle atlatır demiştim. Yazıyı yazıp uğrarım diye
düşünmüştüm.
Arayan yine
İbrahim’di. Hemen bir anlam veremedim. Açınca telefonu o acı haberi verdi.
Gazeteci dostumuz uzun yıllar o Kanal7 TV’de muhabir olarak sahada birlikte
çalıştığımız sonrasında TRT’de basın danışmanlığı ve Genel Sekreter
Yardımcılığı da yapan en son yayın denetmenliğini yürüten Yılmaz Çınar’ın daha
17’sindeki kızı Zehra’nın acı haberi idi. Zehra’mız hayatının baharında
gencecik yaşta, rahmeti rahmana uçtuğu haberi.
Her şey
düştü bir anda gündemimden. Dona kaldım. Ne Ukrayna kaldı aklımda ne ABD-Rusya,
ne de günlerdir devam eden siyasi tartışmalar. Bir anda anlamını yitirdi dünya
kavgaları. Bir anda insan sarsılarak kısacık dünya hayatı için bir birine
etmediğini bırakmayan insanları, devletleri, toplulukları, çıkar gruplarını ve
bunun için verilen kavgaların nedenlerini sorguluyor içinden.
Üç günlük
dünya’da gerçekten neyin kavgasını veriyor, neleri paylaşamıyoruz? Değer mi
birbirimize zindan etmeye?
Önemli olan
arkanda hoş bir seda bırakabilmek. Daha değerli ne olabilir? Üç aylara girdiğimiz şu günlerde bir saniye sonrasına
hükmedemediğimiz ‘bu dünya hayatında hanif hedefler ve yaşantıdan başka
düşüncemiz olmamalıdır’ ı bir kez daha hatırlıyorsun böyle haberler üzerine.
Dostumuz
Yılmaz, senin hakkında bu kadar yıldır hiç olumsuz bir söze şahit olmadım.
Aksine tanıyan herkesin candan sevdiğine şahidim. Baki âleme uğurladığın
gözbebeğin, evladın sizlere cennet müjdeciniz olur inşallah. Bu imtihan büyük bir imtihan. Sahibi’nin
takdiri ve hikmetinden sual olunmaz. Sabır dilemek gelir elimizden ancak.
Cuma’nın
Hayri Üç Ayların feyzi ve bereketi üzerinize olsun…