Cuma suresinin okunuşu nasıldır? Cuma suresinin meali nasıldır? Cuma suresi Medine döneminde nazil olmuştur. Cuma suresi 11 ayeti kerimedir. Cuma suresinde Cuma ezanı okununca, müslümanların ticaretlerini bırakıp namaza gitmeleri, namazdan sonra işleri ile meşgul olmaları istenmektedir. İşte Cuma suresinin okunuşu ve anlamı...

Kur'an-ı kerîmin altmış ikinci sûresi. Mushaftaki sıralamada altmış ikinci, iniş sırasına göre yüz onuncu sûredir. Saf sûresinden sonra, Fetih sûresinden önce Medine'de nazil olmuştur.

Cuma sûresi, Medîne-i münevverede nazil olmuştur (inmiştir). On bir ayettir. Cuma namazının farz oluşunu bildirdiği için, dokuzuncu ayet-i kerîmede geçen Cuma kelimesi sûreye isim olmuştur.Cuma sûresinde; bütün varlıkların Allahü tealanın yüceliğini, büyüklüğünü anıp durdukları, Peygamber efendimizin Allahü tealanın emir ve yasaklarını ümmetine öğrettiği, Cuma ezanı okununca, müslümanların ticaretlerini bırakıp namaza gitmeleri, namazdan sonra dağılıp meşrû (günah olmayan) işleri ile meşgûl olma ları istenmekte, Allahü tealayı çokça anmaları tavsiye edilmektedir. (Razî, Alaüddîn Hazin)

CUMA SURESİNİN OKUNUŞU VE ANLAMI

Cuma 1 (Mealleri Karşılaştır): Yusebbihu lillahi ma fîs semavati ve ma fîl ardıl melikil kuddûsil azîzil hakîm(hakîmi).
بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ يُسَبِّحُ لِلَّهِ مَا فِى ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَمَا فِى ٱلْأَرْضِ ٱلْمَلِكِ ٱلْقُدُّوسِ ٱلْعَزِيزِ ٱلْحَكِيمِ
Göklerdeki ve yerdeki her şey, mülkün sahibi, mukaddes, mutlak güç sahibi, hüküm ve hikmet sahibi olan Allah'ı tespih eder.

Cuma 2 (Mealleri Karşılaştır): Huvellezî bease fîl ummiyyîne resûlen minhum yetlû aleyhim ayatihî ve yuzekkîhim ve yuallimuhumul kitabe vel hikmeh(hikmete), ve in kanû min kablu le fî dalalin mubîn(mubînin).
هُوَ ٱلَّذِى بَعَثَ فِى ٱلْأُمِّيِّۦنَ رَسُولًا مِّنْهُمْ يَتْلُوا۟ عَلَيْهِمْ ءَايَٰتِهِۦ وَيُزَكِّيهِمْ وَيُعَلِّمُهُمُ ٱلْكِتَٰبَ وَٱلْحِكْمَةَ وَإِن كَانُوا۟ مِن قَبْلُ لَفِى ضَلَٰلٍ مُّبِينٍ
O, ümmîlere, içlerinden, kendilerine ayetlerini okuyan, onları temizleyen, onlara kitabı ve hikmeti öğreten bir peygamber gönderendir. Halbuki onlar, bundan önce apaçık bir sapıklık içinde idiler.

Cuma 3 (Mealleri Karşılaştır): Ve aharîne minhum lemma yelhakû bi him, ve huvel azîzul hakîm(hakîmu).
وَءَاخَرِينَ مِنْهُمْ لَمَّا يَلْحَقُوا۟ بِهِمْ ۚ وَهُوَ ٱلْعَزِيزُ ٱلْحَكِيمُ
(Allah, o peygamberi) onlardan henüz kendilerine katılmayan başkalarına da göndermiştir. O, mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir.

Cuma 4 (Mealleri Karşılaştır): Zalike fadlullahi yû'tîhi men yeşau, vallahu zûl fadlil azîm(azîmi).
ذَٰلِكَ فَضْلُ ٱللَّهِ يُؤْتِيهِ مَن يَشَآءُ ۚ وَٱللَّهُ ذُو ٱلْفَضْلِ ٱلْعَظِيمِ
İşte bu, Allah'ın lütfudur. Onu dilediğine verir. Allah, büyük lütuf sahibidir.

Cuma 5 (Mealleri Karşılaştır): Meselullezîne hummilût tevrate summe lem yahmilûha ke meselil hımari yahmilu esfara(esfaren), bi'se meselul kavmillezîne kezzebû bi ayatillah(ayatillahi), vallahu la yehdîl kavmez zalimîn(zalimîne).
مَثَلُ ٱلَّذِينَ حُمِّلُوا۟ ٱلتَّوْرَىٰةَ ثُمَّ لَمْ يَحْمِلُوهَا كَمَثَلِ ٱلْحِمَارِ يَحْمِلُ أَسْفَارًۢا ۚ بِئْسَ مَثَلُ ٱلْقَوْمِ ٱلَّذِينَ كَذَّبُوا۟ بِـَٔايَٰتِ ٱللَّهِ ۚ وَٱللَّهُ لَا يَهْدِى ٱلْقَوْمَ ٱلظَّٰلِمِينَ
Tevrat'la yükümlü tutulup da onunla amel etmeyenlerin durumu, ciltlerle kitap taşıyan eşeğin durumu gibidir. Allah'ın ayetlerini inkar eden topluluğun hali ne kötüdür! Allah, zalimler topluluğunu hidayete erdirmez.

Cuma 6 (Mealleri Karşılaştır): Kul ya eyyuhellezîne hadû in zeamtum ennekum evliyau lillahi min dûnin nasi fe temennevul mevte in kuntum sadikîn(sadikîne).
قُلْ يَٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ هَادُوٓا۟ إِن زَعَمْتُمْ أَنَّكُمْ أَوْلِيَآءُ لِلَّهِ مِن دُونِ ٱلنَّاسِ فَتَمَنَّوُا۟ ٱلْمَوْتَ إِن كُنتُمْ صَٰدِقِينَ
De ki: "Ey Yahudi akidesini benimseyenler! Bütün insanlar değil de, yalnız kendinizin Allah'ın dostları olduğunu iddia ediyorsanız, (bunda da) samimi iseniz haydi ölümü isteyin!"

Cuma 7 (Mealleri Karşılaştır): Ve la yetemennevnehû ebeden bi ma kaddemet eydîhim, vallahu alîmun biz zalimîn(zalimîne).
وَلَا يَتَمَنَّوْنَهُۥٓ أَبَدًۢا بِمَا قَدَّمَتْ أَيْدِيهِمْ ۚ وَٱللَّهُ عَلِيمٌۢ بِٱلظَّٰلِمِينَ
Ama onlar, daha evvel yaptıklarından dolayı asla ölümü istemezler. Allah, zalimleri hakkıyla bilir.

Cuma 8 (Mealleri Karşılaştır): Kul innel mevtellezî tefirrûne minhu fe innehu mulakîkum summe tureddûne ila alimil gaybi veş şehadeti fe yunebbiukum bi ma kuntum ta'melûn(ta'melûne).
قُلْ إِنَّ ٱلْمَوْتَ ٱلَّذِى تَفِرُّونَ مِنْهُ فَإِنَّهُۥ مُلَٰقِيكُمْ ۖ ثُمَّ تُرَدُّونَ إِلَىٰ عَٰلِمِ ٱلْغَيْبِ وَٱلشَّهَٰدَةِ فَيُنَبِّئُكُم بِمَا كُنتُمْ تَعْمَلُونَ
De ki: "Sizin kendisinden kaçıp durduğunuz ölüm var ya, o mutlaka size ulaşacaktır. Sonra gaybı da, görünen alemi de bilen Allah'a döndürüleceksiniz de, O size yapmakta olduklarınızı haber verecektir."

Cuma 9 (Mealleri Karşılaştır): Ya eyyuhellezîne amenû iza nûdiye lis salati min yevmil cumuati fes'av ila zikrillahi ve zerûl bey'a, zalikum hayrun lekum in kuntum ta'lemûn(ta'lemûne).
يَٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُوٓا۟ إِذَا نُودِىَ لِلصَّلَوٰةِ مِن يَوْمِ ٱلْجُمُعَةِ فَٱسْعَوْا۟ إِلَىٰ ذِكْرِ ٱللَّهِ وَذَرُوا۟ ٱلْبَيْعَ ۚ ذَٰلِكُمْ خَيْرٌ لَّكُمْ إِن كُنتُمْ تَعْلَمُونَ
Ey iman edenler! Cuma günü namaz için çağrı yapıldığı zaman, hemen Allah'ın zikrine koşun ve alışverişi bırakın. Eğer bilirseniz bu, sizin için daha hayırlıdır.

Cuma 10 (Mealleri Karşılaştır): Fe iza kudiyetıs salatu fenteşirû fîl ardı vebtegû min fadlillahi vezkurûllahe kesîren leallekum tuflihûn(tuflihûne).
فَإِذَا قُضِيَتِ ٱلصَّلَوٰةُ فَٱنتَشِرُوا۟ فِى ٱلْأَرْضِ وَٱبْتَغُوا۟ مِن فَضْلِ ٱللَّهِ وَٱذْكُرُوا۟ ٱللَّهَ كَثِيرًا لَّعَلَّكُمْ تُفْلِحُونَ
Namaz kılınınca artık yeryüzüne dağılın ve Allah'ın lütfundan nasibinizi arayın. Allah'ı çok zikredin ki kurtuluşa eresiniz.

Cuma 11 (Mealleri Karşılaştır): Ve iza reev ticareten ev lehveninfaddû ileyha ve terekûke kaima(kaimen), kul ma indallahi hayrun minel lehvi ve minet ticareh(ticareti), vallahu hayrur razıkîn(razıkîne).
وَإِذَا رَأَوْا۟ تِجَٰرَةً أَوْ لَهْوًا ٱنفَضُّوٓا۟ إِلَيْهَا وَتَرَكُوكَ قَآئِمًا ۚ قُلْ مَا عِندَ ٱللَّهِ خَيْرٌ مِّنَ ٱللَّهْوِ وَمِنَ ٱلتِّجَٰرَةِ ۚ وَٱللَّهُ خَيْرُ ٱلرَّٰزِقِينَ
(Durum böyle iken) onlar bir ticaret veya bir oyun eğlence gördükleri zaman hemen dağılıp ona koştular ve seni ayakta bıraktılar. De ki: "Allah'ın yanında bulunan, eğlence ve ticaretten daha hayırlıdır. Allah, rızık verenlerin en hayırlısıdır."