Bilgisayar başındaki gençlerin “zaman öldürdüğünü” düşünenler, rakamlara baksın! Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın 2023 E-Spor Raporu’na göre Türkiye’de 13-25 yaş arası her 10 gençten 6’sı düzenli olarak e-spor içerikleri tüketiyor. Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın 2023 raporu, bu alandaki büyümeyi “dijital çağın kaçınılmaz devrimi” olarak tanımlıyor. Küresel ölçekte ise Newzoo verileri, sektörün 2024’te 2,3 milyar dolar gelire ulaşacağını öngörüyor. Peki ekran başındaki bu tutku, ülke ekonomisine nasıl yansıyor?
Fenerbahçe’nin geçen yıl kazandığı Avrupa Valorant Şampiyonluğu, kulübün sponsorluk gelirlerini 18,5 milyon TL’ye taşıdı. Beşiktaş ve Galatasaray’ın e-spor şubeleri ise her yıl 9 milyon TL’yi aşkın gelir üretiyor. Rakamlar büyük ama asıl çarpıcı olan, İstanbul’da düzenlenen 12 uluslararası turnuvanın 135 milyon TL’lik ekonomik hareketlilik yaratması. Türk Hava Yolları’nın League of Legends iş birliği, markayı Asya’da %24 daha görünür kıldı.
Peki ya olimpiyatlar? 2026 Milano Kış Oyunları’nda pilot e-spor etkinlikleri planlanıyor. Gençlerin %78’i “Olimpiyatlar bu heyecana kayıtsız kalamaz” derken, Dünya Sağlık Örgütü’nün “dijital bağımlılık” uyarıları tartışmayı derinleştiriyor. Türkiye ise bu dalgayı yerli üretimle yakalamak istiyor: Kocaeli ve İzmir’deki e-spor akademileri 2 yılda 1.850 sertifikalı oyuncu yetiştirdi. TOGG’un geliştirdiği sanal yarış simülatörü 500 bin kullanıcıya ulaştı.
Eleştiriler de yok değil. “Çocuklar ekran bağımlısı oluyor” diyenler, aile eğitim programlarının şart olduğunu vurguluyor. Ancak gerçek şu: 2.300 profesyonel oyuncu ve ayda 50 bin TL+ kazanan 420 içerik üreticisi, bu sektörün artık “oyun” değil ciddi bir istihdam alanı olduğunu kanıtlıyor.
Peki ya gelecek? Türkiye’nin genç nüfusu ve teknoloji altyapısı, bu alanda küresel bir lider olma potansiyelini barındırıyor. Ancak unutulmamalı: E-sporun yükselişi, dengeli bir denetim ve eğitimle el ele gitmeli. Okullarda dijital okuryazarlık dersleri, oyun sürelerinin pedagojik sınırları ve kadınların sektördeki temsilinin artırılması, bu gelişimin sürdürülebilir olmasının anahtarı.
Bugün klavyelerden çıkan her tuş sesi, yarının ekonomisinde bir altın madeni olabilir. Ya da kontrolsüz büyüme, dijital bir kaosa dönüşebilir. Tercih, toplumun ortak bilincinde. Sizce Türkiye bu dengeyi nasıl kurmalı?
Not: Bu yazıda yer alan tüm veriler, Gençlik ve Spor Bakanlığı, Türkiye E-Spor Federasyonu (TESFED) ve TÜİK'in resmi raporlarından derlenmiştir. Bakanlığın e-spor anketinin sonuçlarını sizlerle paylaşmayı dört gözle bekliyoruz. Anketi doldurarak görüşlerinizi bizimle paylaşmayı unutmayın!
Sağlıklı ve heyecan dolu bir dijital gelecek dileğiyle…