PKK da Dem Parti ve öncülleri de yıllardır kendilerini bütün Kürtlerin TEK temsilcisi olarak konumlandırmaktadırlar.
*
PKK terör örgütü bugüne kadar çok sayıda parti kurdu.
Halkın Emek Partisi (HEP), Demokrasi Partisi (DEP), Özgürlük ve Demokrasi Partisi (ÖZDEP), Halkın Demokrasi Partisi (HADEP), Demokratik Halk Partisi (DEHAP), Demokratik Toplum Partisi (DTP), Barış ve Demokrasi Partisi (BDP), Halkların Demokratik Partisi (HDP), Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (YSP), Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP) ve en son kurulan parti olan DEM Parti (Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi) gibi partiler hep PKK'ya hizmet ettiler.
*
Hepsinin adları parti olarak tarihe geçti.
İsimleri hep kamuflaj olarak kullandılar.
Aslında hepsi de PKK’nın parti görümüydü.
Yoksa hiçbiri normal bir parti falan değildi.
İç ve dış dengelerin oluşturduğu fiili bir durumdu.
*
PKK partilerinin tamamı da aynı PKK gibi, kendilerini dünyadaki bütün Kürtlerin tek temsilcisi olarak gördüler.
Türk solu da yıllarca PKK partilerine kuyruk oldu.
PKK ve partilerini, amaçlarına ulaşmak için desteklediler ve kullandılar.
Kürtleri hamal olarak kullanıp, TBMM’ye Kürtlerin oylarıyla seçilip milletvekili, belediye başkanı oldular.
Çözüm süreçlerini de en çok Türk Solu baltaladı.
*
Türkiyeleşme (Terörsüz Türkiye) sürecinde DEM Parti ve PKK
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin başlattıkları Terörsüz Türkiye Süreci şimdilik sorunsuz bir şekilde yürüyor.
İnşaAllah hep en az sorunla yürüyerek başarıya ulaşır.
*
PKK’nın silah bırakacağına inanmamakla birlikte, yıllardır miadı dolan PKK’nın silah bırakmak zorunda kalacağını temenni ediyorum.
*
Ne DEM Parti ne PKK Kürtlerin temsilcisi olarak konumlandırılmamalıdır
PKK da DEM Parti de hemen havaya girerek, kendilerini bütün Kürtlerin tek temsilcisi ve iradesi olarak dikte ettirmeye çalışıyorlar.
Buna asla ve asla fırsat verilmemelidir.
Böyle olursa; DEM Parti en yakın seçimlerde %20-25 oy alarak, PKK’nın silahla alamadıklarını silahsız olarak talep etme noktasına gelir.
Selahattin Demirtaş gibiler serbest kaldığında %20-25 oy potansiyelini yakalayarak, CHP ile işbirliği yoluna gidebilirler.
40-50 yıllık PKK militanları birkaç yıl içinde birer milli vatandaş olmazlar.
DEM Parti Gavur PKK’nın temsilcisi olabilir ama, asla ve asla Müslüman Kürtlerin temsilcisi olamaz.
*
Yıllardır PKK ile mücadele eden Kürtler güçlendirilerek bir denge sağlanmalıdır.
Aksi halde bütün Kürtler DEM Parti (PKK)’ye itilmiş olur ve PKK (DEM) ile mücadele edecek Kürt kalmaz.
Türkiye’nin bölünmesinin yolu silaha gerek kalmadan açılmış olur.
*
Yine tekrarlıyorum
Yapılması gereken, PKK ile mücadele eden Kürtleri güçlendirerek ön planda tutmaktır. PKK'yı destekleyenler değil, PKK ile mücadele edenler itibar sahibi olmalıdır. Aksi halde silah bırakan bir PKK (DEM), silahlı bir PKK'dan çok daha tehlikeli bir hale gelecektir.
***
CHP Kaybetti Türkiye Kazandı
Geçen haftaki makalemin başlığı, ‘CHP Türkiye’ye resmen savaş ilan etti’ idi.
CHP bütün gücü ve organlarıyla, dostlarıyla tam bir savaş verdi.
Ekonomik boykot adı altında, Türkiye’yi çökertmeye çalıştı.
Sonuç: kaybetti.
CHP Kaybetti Türkiye Kazandı
*
Erdoğan Kenan Evren’e nasıl oy vermiş olabilir?
Özgür Özel katıldığı bir TV programında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Kenan Evren'e oy verdiğini söyledi.
Neyse ki daha da geriye giderek, Evren yerine Atatürk demedi.
Erdoğan Atatürk’e oy vermedi ya da verdi de diyebilirdi.
Özgür Özel’in kafası çok karışık.
CHP’deki yolsuzluk iddiaları ve Ekrem İmamoğlu Özel’in aklını başından almış.
Halbuki Kenan Evren'in girdiği herhangi bir seçim bile yok.
Özgür Özel bir sabah uyanıp, Ekrem İmamoğlu’nu Gazi Mustafa Kemal Atatürk de ilan edebilir.
Ekrem İmamoğlu’na bakıp Atatürk’ü görebilir
Zira Ekrem İmamoğlu yargılandığı bir davada, hem de hakim karşısında, “bana bakan Mustafa Kemal Atatürk’ü görür.” Demiş.
Adamlar resmen Atatürk’ün itibarıyla oynuyorlar.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü de bitirecekler.
Zaten Atatürk’ü bitirse bitirse, CHP bitirir.
Atatürk’ün itibarını bitirse bitirse, CHP bitirir.