Dolar (USD)
35.18
Euro (EUR)
36.53
Gram Altın
2966.40
BIST 100
9724.5
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
09 Aralık 2023

Zulüm sınırsız olursa

Gazze katliamı iki aydır aralıksız devam ediyor.

Dünya zindeleri ve sırca köşk sahipleri localarından bu katliamı Hollywood filmi izler gibi izliyor.

Katliam her geçen gün yeni görsellerle servis edilirken, vicdan sahipleri dışında herkes oyunda oynaşta ve zalim bu rahatlık içerisinde şeytanın bile aklına gelmeyecek haltları yemeye devam ediyor.

Değerli okurlarım Filistin’e son gittiğimde, El Halil’de Hz İbrahim cami çıkışında bizzat yaşadıklarımı sizlere özetlemiştim.

Sosyal medyada, zalim İsrail tarafından servis edilen ve trol ordusu tarafından dünyaya yaydırılan bir video paylaşımını görünce Halil İbrahim camiinde bizzat yaşadıklarımı tekrar hatırladım.

Dünyaya servis edilen dünkü paylaşımda, aylardır Gazze halkının üzerine atılan tonlarca bombaya rağmen yerlerini terk etmeyen mazlum mağdur susuz aç ve muhtaç garip gurebayı şimdide tutuklayıp ana üryan soyarak yeni bir işkenceye tabi tutmaya başlamışlar.

İşgale direnerek evlerini terk etmeyen bu kahraman ve gazileri ana üryan soydukları yetmezmiş gibi Hamas mücahidi olarak servis ederek hezeyanlı bir psikoloji içinde olduklarını da aslında kabul etmişler.

Bu son işkence şeklini ben El Halil’de cami çıkışında bizzat gözlerimle görmüş ve okurlarımla paylaşmıştım.

25 Şubat 1994 yılında ramazan ayının 15 günü sabah namazı kılınırken El Halil’de İsrail bir katliam yapmış ve 67 masum insanı canlı canlı yakmış, yüzlercesini ise yaralamıştı. Uzun bir süre ibadete kapatılan cami Müslümanların gayreti ile tekrar ibadete açılmıştı.

Son Filistin ziyaretimde Halil İbrahim camiine ibadet için gittiğimde cami girişinde İsrail zorbalarının tutum ve davranışlarını geçiyorum, camide öğle namazı sırasında sanki caminin içinde yüksek volümlü müzik sesini yadırgadığımızı görevlilere sorduğumuzda aldığım cevap çok acı ve incitici idi.

Cami tadilatı sırasında yarısı kapatılıp sinagog yapılmış ve her namaz vakti buradan yaydıkları müzikle ibadet edenler taciz ediliyormuş.

Zulmün daha büyüğünü ise cami çıkışında yaşadım ve şimdiki gibi hafızamda kayıtlı ve inşallah ölünceye kadar da unutmayacağım.

Cami girişi ve çıkışında İsrail güya güvenlik gerekçesiyle zorba asker ve polis bulundurarak aslında insanlık suçunu işliyor ama daha beterini de yaşatarak aba üstünden sopayı sallıyor.

Cami çıkışında iki genç,15-16 yaşlarında.

Sırf bize göstermek ve ekibimizdeki arkadaşlara gösteriş olsun diye bu iki gence birkaç soru sordular.

Çocuklar gayet saygılı bir şekilde sorulara cevap vermelerine rağmen içlerinde bir tanesi çocuklara soyunmalarını söyledi.

Gençler etrafa ve doğal olarak bizlere bakarak utangaç bir şekilde bu emri uygulamakta yavaş davranınca diğer askerlerle beraber ellerindeki keleşlere mermiyi sürüp çocuklar üzerine doğrultunca, zaten sindirilmiş kişilikleri tarumar edilmiş bu iki genç iç çamaşırlarına kadar soyundular.

Ben dâhil birkaç arkadaşım bu acımasız zulmü yapanlara sözlü tepkiler gösterdik ve cesaretleri olsa silahı bize de doğrultacaklardı.

Benzer başka bir olayı da Mescidi aksaya girişte yaşatmışlardı bu zalimler.

Dün medyaya servis ettikleri görseli yadırgamadığım gibi daha beterini de yapacak kadarda karaktersiz ve zalim olduklarına zaten bugün dünya şahit.

Dünya aslında çok şeye şahit bugün.

Dünya geçmişte yapılanlara da şahit ama maalesef Müslümanlar derin uykuda oldukları için tüm dünyanın şahit olduğu bu acımasız zulmü görmüyor.

Dünya ülkelerinin şehirleri kar kış demeden her hafta sonu meydanlarını bu zulmü lanetleyen insanlarla doldururken, Müslüman ülkelerin şehirlerinde toplanan cılız kalabalıklar bile yöneticilerinin gözüne batıyor.

Zulüm ile âbâd olunmayacağı evrensel bir gerçek.

Yanlış yapanın yanlışı dışında yanına kar kalmayacağı da başka bir gerçek.

Zalimler için yaşasın cehennem diyor ve Müslümanları uyudukları derin uykudan uyanmaya davet ediyorum

Sağlık ve mutluluk dileklerimle.