Zulmün zirvesi

-Bedir Savaşında zulmün zirvesinde ki putları yıktım,

- Malazgirt’te Sultan Alparslan’la Anadolu’ya at sürdüm,

- Kudüs’te Selahaddin Eyyubi’yle Mescid-i Aksa’ya girdim,

- Söğüt’te Osmanoğulları’nın kuruluş hayallerine şahitlik ettim,

- İstanbul’da Fatih’in gözlerinde yanan gaza ateşini seyrettim,

- Mısır’da Yavuz’un çölü koşarak geçtiğini gördüm,

- Abdülhamid’le hainlere karşı nasıl mücadele edilir onu öğrendim,

-Çanakkale’de havada birbirine çarpan mermileri avuçlarımın arasına aldım,

-Mustafa Kemal’le yok edilmeye çalışılan bir milletin dünyaya başkaldırışına şahitlik ettim…

Tarihin her safhasında insanlığın onurunu yükseltmek için elimden geleni yaptım. Mazluma el kaldıranın, ellerini kırdım. İnsanı öldürmedim hep yücelttim. Kimsenin ırkına, dinine, karışmadım. İnsana yaradandan ötürü sahip çıktım. Bugün tarih kitaplarında okutulan bütün olayların başlangıcında ve bitişinde ben varım. Bundan sonra da hep olacağım.

Ama;

- Irak’ta özgürlüğü getirenler tarafından öldürülen bendim,

- Afganistan’da barış getirenler tarafından öldürülen bendim,

- Suriye’de vaat edilmiş toprakları arayanlar tarafından öldürülen bendim,

- Doğu Türkistan’da beni asimile etmek isteyenler tarafından öldürülen bendim,

- Yemen’de güç gösterilerine beni de ortak edenler tarafından öldürülen bendim,

- Afrika’da değerli maden yataklarını ele geçirmeye çalışanlar tarafından öldürülen bendim,

- Bosna’da sözde medeniyet sahipleri tarafından nedensiz bir şekilde öldürülen bendim,

-Filistin’de bana ait olan topraklardan beni çıkartmak isteyenler tarafından öldürülen bendim,

Emperyalistler tarafından çoluk çocuk demeden bir bir öldürülüyorum. Kendilerinden birileri öldüğü zaman dünyayı ayağa kaldıranlar, topluca katledilmeme devekuşu taklidi yaparak tepki veriyor. Etrafım üzerime yağan bombalardan değil de, bomba sesinden rahatsızlık duyanlarla kuşatılmış durumda… Bazılarının çok sevdiği batılı devletler, paralarını bana yardım etmek için değil de üzerimde daha fazla hemegonya kurmak için kullanıyor. Üstelik insan hakları diye ortalığı ayağa kaldıran hak savunucuları da arkamda değil… Aslında yıllar önce ‘’Paris'te bir adam öldürülürse bu bir cinayettir, doğuda 50 bin insan boğazlanırsa bu sadece bir meseledir.’ diyen Hugo bana neler yapacaklarını, ne kadar da acı bir şekilde özetlemiş.

Dedelerinin geçmişte bizim topraklarımız ve devletlerimizde mutlu mesut yaşamalarının intikamını alıyorlar benden… Dinlerini, dillerini değiştirip asilime etmediğim dedelerin torunları tarafından bir bir katlediliyorum. Öyle yuvalanmışlar ki içime, katledilirken, dedeleri benden olanların torunları dahi bu zulme ses çıkartmıyor… Çünkü bu torunların birçoğu vaat edilen toprakları arayanların temsilcileri olarak gözleri günahlardan kör olmuş torunlardır.

Evet,
Artık itiraf ediyorum...
Dünyanın başına bela olan, batılıların terörist olarak nitelendirdiği bir Müslüman’ım…

Kendi yarattıkları eli kanlı teröristlerden farklı olarak hep ölen ve öldürülen taraftayım…

Kimse merak etmesin!

Bütün yapabilecekleri zulümleri yapsınlar. Bu dünyanın sonu, kimindir, bilip öğrenecekler. Gerçekten zalimler kurtuluşa eremeyeceklerdir.

İlahi adalet elbet zalimler için de tecelli edecektir.