Zor olduğu kadar zahmetli
Son bir haftada yaşadıklarımızı ömrü olanlar bir yıl sonra nasıl hatırlarlar acaba?.. Ders alındı mı, mazlumların ahı mı tuttu? Tüm dünya sarsıldı lâkin aklımızı başımıza aldık mı derler. Yoksa, evet yoksa..
Eski tas eski hamam, vur patlasın çal oynasın diyerek oyunda oynaşta inadım inat mı derler. Bunu tabi ki zaman gösterecek.
Bugün değerli olan seneye de değerli olacak mı görenlerden ve ders alanlardan oluruz inşallah.
***
Mazlumlara üç beş kuruşu çok gören zinde dünya güçlerinin milyar dolarları; saniyeler içerisinde buhar oluverirken sadece seyretmekle kaldıklarını görünce aklını başına toplayanlar, seneye aynı aymazlıklarını fazlalaştırarak sürdürürler mi?
Soruları çoğaltmak elbette mümkün. Dünyamızı ve koca evreni yaratan gücü yok saymanın veya ona ortak koşmanın vertikal bir cevabı, bugün yaşadıklarımız. Rabbimiz haddini çoktan aşmış eşrefi mahluktan esfele sêfiline doğru hızla yol alan kullarına hat bildiriyor bugünlerde.
Böyle günlerde yazmak zor olduğu kadar ciddi riskleri nedeni ile her açıdan dikkati gerektiriyor. Ağzı olanın konuştuğu, eli kalem tutmayanların bile allame olarak kendini pazarladığı bir ülkede yaşıyoruz.
***
Kişisel ve toplumsal olarak zor zahmetli ve meşakkatli günlerimiz geçmişte de olmuştur. O günlerin üzerinden sis perdesinin kalkması ile nasıl yeniden aydınlık günleri yaşadıysak aynı şeyler yarınlarımız içinde olacak ve yine her birimize farklı olarak verilen ömür hazinesindeki günlerimizi tamamlayacağız.
Siyah ve beyazdan başka renklerin olduğunu düşünerek en kötüsünü satın almayalım.
***
Yılların tecrübeli bir hekimi olarak kendimi sorumlu tutuyor ve ortak aklın çalıştırılmasına katkı amacı ile virüsle ilgili sağlıklı bilgileri sizlerle paylaşıyorum ve paylaşmaya devam edeceğim.
Adına türküler yazılan verem hastalığını, sıtma, kolera, veba gibi illetlerin insanları yok ettiği kırıp geçirdiği dönemlerden günümüze doğru gelirsek tıbbın dününü bu gününü ve yarınını daha iyi kavrarız. Tıp ilimi, insanlık tarihi ile birlikte var olan ve öncelikli olarak faydalı olma ilkesine göre çalışan bir meslek. Bizim meslekte iki kere iki nadiren dört eder.
Hekimlik sanatının olmazsa olmazı da iletişim ve empati. Öncelik piyasada rağbet gören algı ticaretini bu sanatla engellemeliyiz. Kaygı katsayıları yükseltilerek sağlıklı insanların psikolojileri ile oynanmamalı.
Her türlü hastalığa karşı müthiş bir savunma ve savaş gücümüz var. Bu güç desteklenmeli. Tıpkı ülke savunmasında olduğu gibi her bir hücremiz başlı başına tam teçhizatlı bir komando askeri gibi. Hücrelerden oluşan doku ve organlar ise kendilerini savunmak için yaratanımız tarafından korunma amaçlı her türlü teçhizatlar ile korunmuş.
***
Dengeli beslenme, sağlıklı uyku ve hareketli yaşamak ile kazanılan enerjiyi düzenli olarak kullanarak, organlarımızın sağlıklı işleyişlerine destek verebilirsek özellikle virüs ve mikroplardan kaynaklı bir çok hastalık salgınından yara almadan kurtulabiliriz.
Temiz hava ,temiz gıda ve hijyen kurallarına tam riayet edebilsek sadece korona değil bir çok hastalığı yenebilecek şekilde donanımlı bir yapımız var. Bir tarafta havada uçuşan hayali algılar, diğer taraftan toplumu kirleten kaos ve panik ortamı için gayret eden art niyetli durumdan vazife çıkarıcı güruh. Et ve kemik dışında yapıları olan bizler, üfürükten teyyare asparagas da olsa ortamda dolaşan kirli bilgilendirmelerden ister istemez etkilenerek yanlış yerde doğru arama gafletine düşebiliriz.
Durumdan vazife çıkarıcı puslu havada iş çıkarma (!) sevdalısı o kadar çok yaratık var ki, doğrusu etkilenerek hastalık hastası olan bir çok hastamın olduğunu itiraf etmeliyim.
Ne yapalım?
Öncelikle devletimize güvenelim. Tavsiyeleri harfiyen uygulayarak hem idarecilerimize hem sağlık ordumuzun değerli üyelerine yardımcı olalım. Ulu orta çat pat acillerin yolunu aşındırarak gerçek hastalarımızın hakkını gasp etmeyelim. Böyle hatalı davranışlar sadece acilleri işlevsiz hale getirmez. Aynı zamanda sağlıklı insanlara hastalık bulaşması gibi bir bedel de ödetir.
***
Bakanlığımızın ve bilim kurulu ekibin dışında üflenen üfürükleri aynı hızla sahiplerine doğru gönderelim. Her gördüğümüz sakallı nasıl dedemiz değilse her nezle grip ve zatürrede korona kaynaklı değildir. Sağlık bakanlığımız ALO 184 hattını bu amaç için vatandaşlarımızın hizmetine sundu.
Alo 184 hattı kafası karışık vatandaşlarımız için bir can simidi. Korona ile ilgili soruların birinci elden cevaplanarak vatandaşın aydınlatılmasında önemli bir misyonu olacak .
Son birkaç gündür geometrik hızla artan virüs bulaşmış hasta sayısı morallerimizi bozsa da tedbiri elden bırakmamak gerektiğini iyice hafızalara yerleştirmiştir temennisi ile sağlık ve mutluluk diliyorum.