Dolar (USD)
35.28
Euro (EUR)
36.67
Gram Altın
2979.51
BIST 100
0
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
21 Aralık 2020

Zin Nureyn Osman (3)

Mekkelilerin iman ettiklerine dair yanlış bir haberin Habeşistan’a ulaşmasıyla birlikte muhacirlerden bir bölümü Mekke'ye geri dönmüştü. Hz. Osman da geri dönenler arasındaydı. Ancak onlar kendilerine ulasan haberin asilsiz olduğuna şahit olduklarında tekrar Habeşistan’a gitmek için yola çıktılar. Hz. Osman, hareket etmeden önce Resulullah'a (sav) söyle demişti: "Ya Resulullah! Bir defa hicret ettik. Bu Necaşi'ye ikinci hicretimiz oluyor. Ancak siz bizimle değilsiniz". Resulullah (sav) ona; "Siz Allah'a ve bana hicret edenlersiniz. Bu iki hicretin tamamı sizindir" karşılığını vermişti. Bunun üzerine o; "Bu bize yeter ya Resulullah" dedi (İbn Sa'd, Tabakatül-Kübra, Beyrut t.y. I, 207)

· Düşman, Müslümanları zora sokmak için her hileye baş vurur. Yanlış bilgi ve haberler yaymak da düşmanın sıkça başvurduğu hilelerdendir.

Bu sebepledir ki, Allah (cc) şu uyarıyı yapmaktadır. “Ey iman edenler! Eğer bir fâsık size bir haber getirirse onun doğruluğunu araştırın. Yoksa bilmeden bir topluluğa kötülük edersiniz de sonra yaptığınıza pişman olursunuz.” (Hucurat, 49/6) Özellikle “sosyal medya” vs. kitle iletişim vasıtalarının altın çağını yaşadığı günümüz de bu çok daha belirgindir. Müslüman için hedefe götüren tüm vasıtalar da meşru olmak zorundadır. Bu sebeple düşmanın baş vurduğu gayrı meşru yollara baş vuramaz. Ama kafirleri bağlayan hiçbir ölçü yoktur. Bu sebeple onları ahit ve sözlerinde de güvenilmez. Küfrün ne savaşta ne de barışta ilke, prensip ve vicdanı yoktur.

· Her bir sahabe gibi, Osman (ra) da kendisinden çok Resulullah’ı (sav) onun sıhhat ve selametini düşünüyordu.

Çünkü onlar şu ayeti çok iyi öğrenmiş ve özümsemişlerdi. “Peygamber mü'minler için kendilerinden daha önceliklidir. Onun eşleri de onların anneleridir.” (Ahzab, 33/6) kaldı ki, sahabe hayatını okudukça ve sahabeyi tanıdıkça, bu konuda ve her konuda onların neden örnek ve önderlerimiz olduğunu daha iyi anlarız. Ashabı kirama dil uzatanlara veyl olsun. Onlara lanet edenlere lanet olsun.

· Ashabı kiramın Resulullah'a (sav) olan sevgileri o kadar fazlaydı ki, bir gün dahi onu görmese dayanamayanları vardı.

Efendimiz (sav) bir gün Sevbân’ı (ra) çok mahzun ve solgun gördü. Hüznünün sebebini sordu. Sevbân (ra) dedi ki:

“–Yâ Rasûlâllah! Seninle beraberken öyle bir lezzet içindeyim ki, eve gidiyorum, hasret içinde kalıyorum. Bu lezzeti kaybedeceğim diye korkuyorum. Siz âhirette peygamberlerle beraber olacaksınız. Ben ise kim bilir nereye savrulup kalacağım!” (Bkz. Vâhidî, Esbâbu Nüzûli’l-Kur’ân, s. 170) Peygamberimiz, Sevbân (ra) gibi âşık olan müminler için şöyle şu müjdeyi verdi: “Kişi sevdiğiyle beraberdir.” (Buhârî, Edeb, 96) onların Resulullah'a (sav) her seslenişte: “Anam babam sana feda olsun ya Resulullah (sav)” demeleri, şaka değildi. İşte Osman (ra) da onlardan birisi olarak; “Bu ikinci hicretim ama sen bizimle değilsin. Biz sensiz ne yaparız, senin hasretine nasıl dayanırız” diye iç çekmektedir.

· Hicret, Allah (cc) ve Resulü (sav) içinse, onun mükafatı büyüktür. Sadece hicret değil tabi, kim ki yaptığı herhangi bir işte Allah (cc) ve Resûlü’nün (sav) rızasını hedeflemişse, buna kavuşacaktır.

Bu müjdeyi net olarak meşhur hicret hadisinde görmekteyiz. Önemine binaen birçok muhaddis, bu hadisi, kitaplarının ihlas bahsinde en başa alırlar. “Ameller niyetlere göredir. Herkese niyet ettiği şey vardır. Öyleyse, kimin hicreti Allah’a ve Resûlüne ise, onun hicreti Allah’a ve Resûlünedir. Kimin hicreti de elde edeceği bir dünyalığa veya nikahlayacağı bir kadına ise, onun hicreti de o hicret ettiği şeyedir.” (Buhari, Nikah,5; Müslim, İmaret, 155)

· İşte Ashab (ra) sıla hasretinden çok, Resulullah'a (sav) olan hasretlerinden dolayı, Mekke’de işlerin düzeldiğini duyar duymaz, hemen geri dönmüşlerdi.

Evet gurbet zordur. İnsan sılanın her şeyini de özler. Dost ve akrabalar, vatan vs. ancak ashabı kiramın (Rıdvanullahi aleyhim ecmeîn) Resulullah'a (sav) olan bağlılık, saygı ve saygısını, onun için yaptıkları fedakarlıkları düşündüğümüz de onların asıl hasretlerinin Resulullah'a (sav) olduğunu anlamak zor değil. Subheneke... Bihamdike... Esteğfiruke...