Zillet size, izzet bize
Milletimiz vefa ve hoşgörü sahibidir. Kendisine yapılan iyilikleri unutmadığı gibi kendisinin yaptığı iyiliği de çabuk unutuyor çünkü iyilik Allah’ın emridir ve mutlak yapması gerektiğini de biliyor.
Evet,
sağlam bir mümin ağırda olsa şahsına yapılan kötülüğü affedebiliyor ve bir nefs
meselesi yapmıyor. Çünkü Müslüman kimlik, kin ve öfkenin şeytandan geldiğini, görevinin
ise şeytanla mücadele etmek olduğunun farkındadır.
Müslüman
kimlik temel görevinin Allah’ı razı etmek olduğunu, bunun da yaratılanı razı
etmekten geçtiğini biliyor. Bu nedenle yaratılanı, yaratandan ötürü sevip hoş
görüyoruz.
Ancak…
Hoş
görmediklerimiz de var; kötülüğü hoş görmüyoruz örneğin. İnancımıza, değerlerimize
saldırıyı ve ihanete tahammülümüz yoktur. Edepsizliğin ve çıplaklığın
yaygınlaştırılmasına engel olmak Allah’ın emridir. Bir Müslüman Allah’ın emrine
uyandır. Kötülüklerin büsbütün egemen olduğu namussuz bir çağa karşı mücadele etmek
iyilerin kıyamete kadar sürecek görevidir. Fitne ve fesat insanlığın ruhunu ve
dünyanın dengesini bozuyor çünkü.
İnsan
olma gereğinin en başında mahremiyet ve utanma duygusu geliyor. Bu duyguyu
kaybedenler “Esfeli Safilindir.” İnsan olma
vasfını kaybetmiş, hayvandan daha aşağı bir mertebeye inmiştir. Bu sınıftakiler ahlakın, iyiliğin, güzelin
celladı oluyor. Hayatı yaşanmaz ve manasız hale getiriyorlar. Bunların nereden cüret
aldığı ve fonlandıkları gizli değil.
Bunlar
sanatçı, şarkıcı türkücü, yazar, gazeteci vesaire kimliği adı altında kötülün
yaygınlaştırılması adına bütün güç ve hünerlerini sergiliyorlar. Şu bunlardan
birinin ifadesidir “En masum
yerlerimiz annelerimizin memeleri açık olsun, bırakın” Bu ifade
şizofren bir ifadedir. “Esfeli Safilin” birinin ifadesidir. Bu çirkin ve edepsiz
söze gazeteci kimliğindeki biri şu ifadesi ile destek verdi, “Baskılara karşı Gülşen’in mücadelesi ile
geçmişte başörtülülerin verdiği mücadele arasında bir fark yoktur. ”Bu
gazeteci kılıklıya soralım o zaman, siz eşinizin sahnelerde stipriz gösteriler
yapmasına, uluorta mahrem yerlerini göstermesine razı olur musunuz?
İyilik
ve iyi insanlar şifadır, kötülük ise hastalıktır. İyilerin varlığı herkese ve
her yere iyi gelir. İyiliğin yokluğunda ise kötülük artar. Siz ey iyi insanlar, davranın
iyilikler dalga dalga yayılsın dünyaya. Çünkü ömrümüz az, vaktimiz kısa,
sorumluluklarımız çok.
Şu
hadsizliği yapan Üstün Dikmen hocaya ya ne demeli? “Başörtülü psikolog,
psikiyatrist, PDR uzmanı meslek etiğine aykırı; psikolog nötr olmalıdır.”
Buna
kötülük görevini yapıyor denir. Kötülerin görevi inançlara, insanı haklara
karşı olmaksa, iyilerin görevi de insanlığı yaşatmaktır. Bilinsin ki bizler yok
sayıldıkça daha çok var olacağız.
Bilimsel
gerçekler arasında empati kurmak vardır. Bilim insanı bildiğimiz bir kimliğin
bir LGBT’liye bir ateist ve solcuya bir liberal ve komüniste gösterdiği
hoşgörü ve kurduğu empatiyi bir başörtülüden neden esirgiyor olabilir?
Direkt
‘Ben başörtüsü düşmanıyım’ diyemediği için midir ki lafı eğip büküp ötekileştirici ifadeler
kullanıyor? Oysa bizler farklılıklarla ve farklı inançlarla birlikte yaşanması
gerektiğini emreden kutlu bir değerin insanlarıyız.
Eğer bu
şahıstan bir özür alamazsak nefreti körükleyen biri olarak nitelendirmiş
olacağız. Kendisine haketmediği değeri verdiğimiz için de o değeri geri almış
olacağız. ‘Ben hadsizlik ettim’ cevabı kabulümüzdür.
Bu
yazımızı bitirirken şu ihtimali de düşünelim. Türkiye’de partizan, inanç ve değerlere
karşı azgın bir kesim var ki 2023 seçimlerinde CHP’yi mutlak iktidar görüyor. Bu
ihtimalden cüret alanlarınmuhtemel başlatılacak baskı ve başörtüsü yasağında ön
saflarda yer alma istekleri olabilir. Böylece bir CHP iktidarından nemalanmak
isteyenlerin varlığı da aşikârdır.
Bu millet
geçmişte büyük zulümler gördü ve büyük travmalar yaşadı. Artık zihninin, gönlü
ve inancının işgal edilmesi girişimlerine müsaade etmeyecektir. Bunu en son 15
Temmuz darbe girişinde gördük.
Sayın
okuyucularım sizlerle bir üzüntümüzü paylaşmak istiyorum. Ankara Valisi kıymetli
hemşerimiz Sayın Vasip Şahin’in muhterem annesi Rahmet-i rahmetine kavuşmuştur.
Kendisine Allah’tan rahmet diliyorum. Mekânı cennet
olsun. Sayın Valimiz ve tüm ailesinin başı sağ olsun.