Dolar (USD)
35.20
Euro (EUR)
36.63
Gram Altın
2961.51
BIST 100
9672.75
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
30 Ağustos 2021

Zi-n Nureyn Osman (ra) 34

Onun evini kuşatan asiler diyalog çağrılarına cevap vermedikleri gibi, suyunu da kesmişlerdi, Hz. Osman’ın fitneyi yatıştırmak ve haksızlıkları gidermek hususunda asilere yaptığı nasihatlerin onlar üzerinde hiçbir tesiri olmamıştı. Onlar, Hz. Osman (ra)'a söyle diyorlardı: "Biz seni hilafetten azledene veya öldürene yahut da bu yolda ölene kadar bu işten vazgeçecek değiliz. Eğer sana sahip çıkanlar bize engel olmaya kalkarlarsa, onlarla savaşırız". Hz. Osman onlara, Allah'ın (cc) üzerine yüklediği hilafet görevini asla bırakmayacağını ve ölümün kendisine bundan daha sevimli olduğunu bildirmiş, ayrıca kendini savunmak için kimseye emir vermediğini eklemişti (İbnül-Esîr, a.g.e., III, 169-170).

O, ashaptan, asileri şehirden kovup çıkarmak için gelen teklifleri reddediyor, onlardan silah kullanmayacaklarına dair kesin söz vermelerini istiyordu. Bir gün kendisini kuşatan asilerin karşısına çıkıp: "Ali buralarda mi? Sa'd buralarda mi?" diye sormuş, bulunmadıkları cevabini alınca biraz susmuş ve söyle demişti: "Bana su sağlamasını, Ali'ye bildirecek kimse yok mu?" Bu Hz. Ali'ye ulaşınca derhal üç kırba suyu ona göndermişti.

Dersler İbretler:

· Gayesi ifsat olanlara nasihat kar etmez. Onların gayesi üzüm yemek değil, bekçi döğmektir.

Asiler bir kere İslam ümmeti içinde bir fitne çıkarmaya niyet etmişlerdi. Esasen ifsatçı lobi ve mahfillerin hedefi, şahıslardan ziyade, ümmetin tamamı ve İslam’ın kendisidir. Ancak, bu menfur niyetlerini değişik şekillerde perdeleyip üstelik kendilerini islahatçı olarak lanse ederler. Sultan Abdülhamid’e karşı isyan eden karanlık odaklar, “şeriat isteruk” diyerek yürümüşlerdi. Şu anda da karanlık odaklar, “demokrasi isteruk” diyerek, Türkiye’deki milli ve yerli idarecileri hedefliyorlar. Allah (cc) 15 asır öteden bizi uyarmış: “Bu ifsatçılara: "Yeryüzünde bozgunculuk yapmayın" denildiği zaman: "Biz yalnızca ıslah edicileriz" derler. İyi bilin ki, onlar bozguncuların ta kendileridir. Fakat farkında değillerdir.” (Bakara 2/11-12)

· Canı pahasına emaneti korumak, Resulullah'ın (sav) sıradan her bir sahabesinden beklenirken, Sahabenin ileri gelenleri nasıl emanete ihanet etsin.

Hilafet, Resulullah (sav) ve bir önceki halife Abu Bekr (ra) ve tüm ümmetin emanetiydi. Hiç kimde Hz. Osman’ı (ra) koltuk düşkünlüğüyle itham edemez. Zira onların tüm hayatları net olarak göz ününde olup her birisi kendi zamanlarının en sade ve mütevazı hayatına sahiplerdi. Onların tek derdi, Allah'ın (cc) rızası ve Resulullah'ın (sav) emanetine sahip çıkıp muhafaza etmekti. Nitekim bu ifsatçıların derdi, Halifeyi hizaya getirmek(!) değildi. Onlar asıl, hilafetin kendisini, yani bizzat İslam’ı hedefliyorlardı. Nitekim bunlar, daha sonraki halife, daha sonraki, daha sonraki ve derken ta hilafet lağvedilip yıkılıncaya kadar da durmamışlardı. Evet İslam tarihi boyunca; İslam ve onun temsilcisi halifelerle uğraşanlar, farklı isim, etiket ve görüntülerde olsalar da aslında birbirlerinin devamıdırlar.

· Ashabın, Resulullah (sav) gibi onun şehrine de saygıları vardı.

İşte Hz. Osman’ın (ra) Resulullah'ın (sav) şehri olan Medine-i Münevvere’de kan dökülmemesi için, hayatını ortaya koyduğunu görüyoruz. Sahabelerin, isyancılara hadlerine bildirmek için defalarca yaptığı tekliflere rağmen, o her defasında bunu kibarca reddetmiştir. Yoksa İslam ordusu, isyancıların hakkından gelmeye muktedir idi. Buradan ayrıca Resulullah'ın (sav) halifelerinin (Rıdvanullahi aleyhim ecmeîn) riyaset sevdası falan olamaz. Eğer öyle olsaydı. Osman (ra) bir işaretiyle, tüm isyancı haricilerin hakkından gelebilirdi. Ama onlar adeta Resulullah'ın (sav) şehrinde en küçük bir gürültünün bile çıkmasını istemediler.

· Allah Resulü’nün (sav) halifesinden en acil ve insani ihtiyacı olan suyu bile yasaklamaları, onların şerlerinin vardığı boyutu gösterir.

Bilindiği üzere, Hz. Hüseyn’e (ra) de asiler, bu cürmü reva görmüş, onun Dicle’den su almasını engellemişlerdi. İşte 3. Halife Hz. Osman’a (ra) da aynı zulmü reva görmüşler. Bu aynı zamanda, bu davanın bu günlere ne büyük zorluklarla geldiğinin de delilidir. İslam’ın; bize ve kıyamete kadar gelecek İslam davetçilerine salimen ulaşması için bakın ne bedeller öndenmiş. Ne yiğitler şehit edilmiş, ne kadar canlar feda edilmiş ve kanlar sebil edilmiştir. Allah (cc) onların canları pahasına bize ulaştırdığı bu emanete, sahip çıkacak yiğitler zümresine bizleri de ilhak eylesin. Amin! Subheneke... Bihamdike... Esteğfiruke...

Muhammed Özkılınç