Dolar (USD)
35.32
Euro (EUR)
36.47
Gram Altın
3032.20
BIST 100
10000.72
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
09 Haziran 2019

Zenciler adam mı yer?

Şimdi Afrikalılara “zenci” demek ayıp sayılıyor. Bizim çocukluğumuzda, 60’lı yıllarda, zencilere "yamyam" denirdi.

Yamyamların insan yedikleri söylenir, çocuklar zenci ile korkutulurdu.

Tabii, bu stratejik yalandı, kirli bilgiydi. Hristiyan emperyalistlerin, sömürgecilerin kasten yaydıkları, bir dezenformasyondu.

O zamanlar, Türk medyası, eğitim sistemi, sinema, sanat dünyası emperyalistlere fazlasıyla biatlı oldukları için batı kaynaklı bu kirli bilgiler hiç sorgulanmadan topluma aktarılırdı.

Aksi taktirde, Orta-Anadolu’nun ücra bir kasabasına bu bilgiyi kim servis etmiş olabilirdi?

Bal gibi kandırıldık, Afrika’nın mazlumlarını, Dünya’nın en masum insanlarını canavar diye yuttuk!

Bir atasözümüz, “Yavuz hırsız, ev sahibini bastırır” der.

Yavuz hırsız “batı”, böylesine utanmaz, arsızdı.

Aslında, emperyalist-sömürgeci “Batı”, zencileri yemişti.

Emperyalistler, Afrika’nın insanlarını, doğal kaynaklarını, mallarını-mülklerini, madenlerini, otlaklarını, evcil ve yabani hayvanlarını yiyip bitirdikleri gibi dağlarını taşlarını bile tüketmişlerdi. Afrika'da nerdeyse insan bırakmamış köle yapmak üzere Amerika’ya, Avrupa’ya taşımışlardı.

Bizim yerli işbirlikçiler de efendilerinin yalanlarını Türk halkına servis etmiş, mazlum zencileri “insan yiyen canavarlar” olarak tanıtmışlardı.

Halâ o işbirlikçiler aramızda kol geziyorlar.

Gazeteleri, televizyonları ellerinde, oltaya gelecek saftrik Türk arıyorlar!

Bir de şöyle düşünün;

Acaba, bu işbirlikçiler bugünlerde size hangi yalanları servis ediyorlar?

Bunu hiç kendinize soruyor musunuz?

Acaba, bugünlerde hangi konularda kandırılıyorsunuz?

Yıllar değişse de işbirliği de, yalancılık da, taktik de hiç değişmiyor.

Onlardan biri, her sabah karşınızda;

Portakal!

***

Siz “Tommiks” misiniz?

Bizim jenerasyondan olup da, çocukluğunda-gençliğinde, “Tommiks-Texas” okumayan kalmamıştır.

“Tommiks-Texas” bir nevi kovboyların çizgi romanlarıdır.

Kovboylar, genel anlamda “Kızılderili Avcıları”dırlar.

Kovboylar; ülkelerini işgal ettikleri Kızılderilileri, ateşli silaha sahip olmanın verdiği orantısız güçle katleden İngilizler’dir.

Kızılderililer; ülkelerini, topraklarını, hayvanlarını, namuslarını savunan, masum insanlardır.

Ne hikmetse, her Türk, bu çizgi romanları okurken Kızılderilileri değil, İngiliz’i tutar, kendini Tommiks hissederdi.

Acaba bu nasıl başarılmıştı?

Halbuki, “Tommiks” daha çok yakın bir zamanda, Çanakkale’de, 300 bin Türk gencini, 20’li yaşlarında, daha hayatlarının baharında, öldürmemiş miydi?

Bu durumda;

Nasıl oluyor da bir Türk, kendini “Tommiks” hissedebiliyordu.

Bu nasıl başarılmıştı?

Bu “transformasyon operasyonu”nu;

Kim?

Kimler?

Nasıl?

Yapmışlardı da;

Türkler, kendilerini “Tommiks” yani “İngiliz” hisseder hale gelmişlerdi.

Bu operasyonu yapanlar; Çanakkale şehitlerinin daha kefenlerinin ıslağı kurumadan, 1929 yılında, Britanya Donanmasını İstanbul’da ağırlayanlardı.

Bunlar, İstanbul’un eğlence mekanlarını beyazlara boyatarak, İstanbul’a adeta gelinlikler giydirerek, İngiliz’le-İstanbul’u gerdeğe(!) sokanlardı.

1929’ da, Britanya İmparatorluğu’nun filosu İstanbul’a geliyordu.

Filo ile karşılıklı ziyaretler ve balolar icra edilmişti.

Baloların, resmi ve mecburi olduğu yıllardı.

İşte, o çizgi romanları okurken, size, kendinizi İngiliz hissettirenler, sizi masum Kızılderililere düşman edenler, o balolarda Tommiks’le dans edenlerdi.

Siz bir operasyona maruz kalmıştınız.

Ama içtiğiniz zehir, öyle tatlı ki, tadı damağınızda kaldı.

Size içirilen o zehri biliyorsunuz.

Halâ;

Gazeteleriyle, televizyonlarıyla, eğitim kurumlarıyla, romanlarıyla, tiyatrocularıyla, şiirleriyle, şairleriyle, türkücüleriyle aranızdalar.