Dolar (USD)
34.31
Euro (EUR)
37.34
Gram Altın
3038.82
BIST 100
0
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
03 Kasım 2020

Zelzele

İzmir Seferihisar açıklarında 6,6 büyüklüğündeki depremle ülke olarak sarsıldık. Her geçen dakika gelen ölün haberleri yıktı bizi. Umutlarımız hiç bitmedi kurtulabilecek yeni hayatlar için. Depremin ilk dakikalarından itibaren devlet ve millet ele ele deprem bölgesindeydi. Ancak kurtarma çalışmaları kolay çalışmalar değildir. İğne ile kuyu kazmaktır adeta. Buna rağmen birçok vatandaşımız kurtarıldı ama birçok canımız da gitti.

Deprem ülkemizin bir gerçeğidir. Türkiye fay hattı üzerinde bulunan bir ülkedir. Depremle yaşamak mecburiyetindeyiz. Hayatımızı ona göre kurgulamalıyız. Binalarımızı ona göre yapmalıyız. Önce tedbirimizi alıp sonrasını takdire bırakmalıyız. Her deprem sonrasında onlarca farklı yorum, yüzlerce farklı söz duyuyoruz. Depremi fırsat bilip saldırılar yapanlar, dini ve milli söylemler çıkarıp olduk olmadık yorumlar yapanlar her zaman olmuştur bu ülkede.

Zelzele sözlükte “bir şeyi hareket ettirmek, şiddetle sarsmak, vurmak” anlamındadır. Türkçe’de zelzelenin yerine daha çok deprem kelimesi kullanılır. İlmi tanımı ise “yer içindeki fay kırıkları üzerinde biriken enerjinin âniden boşalması sonucu meydana gelen yer değiştirme hareketinin yol açtığı, karmaşık, elastikî dalga hareketleri” şeklindedir.

Yerin içindeki fay düzlemi denilen kırıklar üzerinde biriken enerjinin sıkışma sebebiyle âniden boşalması sonucunda gelişen jeolojik bir olgudur deprem. Yer kabuğunun altındaki magma tabakası üzerinde yüzen irili ufaklı levhalar sürekli hareket halinde olup kıtaların hareketiyle plato sınırlarındaki sürtünmeden doğan kinetik enerji büyük bir güçle boşalır ve yer katmanlarında meydana gelen şok dalgalarıyla deprem olayı gerçekleşir.

Oluş sebeplerine göre değişik deprem türleri vardır. Magma üzerindeki levhaların hareketi sonucu meydana gelen depremlere tektonik depremler denir. Depremlerin büyük kısmı bu gruba girer. İkinci tip depremler volkanların püskürmesiyle ortaya çıkan volkanik depremlerdir. Çöküntü depremler adı verilen üçüncü tipteki depremler ise yer altındaki boşlukların (mağara) tavan blokunun çökmesiyle gerçekleşir. Odağı deniz dibinde bulunan depremlerden sonra denizlerde oluşan uzun periyotlu dalgalara “tusinami” (tsunami) denir.

Kur’an’da bir ayette zelzele, beş ayette de aynı kökten kelimeler bulunur. Zelzele bu ayetlerin ikisinde kıyametin kopması esnasındaki yer sarsıntısını (el-Hac 22/1; ez-Zilzâl 99/1-2), üçünde önceki ümmetlerle (el-Bakara 2/214) Hz. Peygamber’in ve sahâbenin (el-Ahzâb 33/11-12) dinleri uğruna çektiği zorlukları ifade eder. Dört ayette recfe kelimesi, eski günahkâr kavimlerden bazılarının mâruz kaldığı helâk edici yer sarsıntıları için kullanılmıştır.

Zelzele kökünden türeyen bir fiille, kıyametin kopması sırasında yerin ve dağların şiddetle sallanacağı anlatılır (el-Müzzemmil 73/14). Bir ayette geçen râcife (en-Nâziât 79/6) kıyamet öncesinde çıkardığı korkunç sesle bütün canlıların ölümüne yol açacak olan sûrun birinci üflenişini ifade eder.

Hicretin ilk asrından itibaren gerçekleşen fetihlerle İslâm hâkimiyetine giren ülkelerin bir bölümü aktif fay hatları üzerinde bulunuyordu. Arap yarımadasında da büyük depremler oldu. Kaynaklarda Hz. Peygamber’in Uhud dağında veya Hira’da bulunduğu sırada bir sarsıntı yaşadığı belirtilir. Büyük depremlerin meydana geldiği bir diğer bölge Ölüdeniz fay hattıdır. Anadolu depremleri, bu bölgenin güneydoğudan Arabistan levhası ve güneyden Rodos civarında Afrika levhası tarafından itilmesinden kaynaklanmakla birlikte Ölüdeniz fayının kuzeydoğuya uzanan hatlarıyla Kuzey Anadolu fayı da Anadolu depremselliğini etkilemektedir. Kuzey Afrika depremleriyle ilgili fazla kayıt yoktur. Mısır’da depremsel hareketlilik, daha çok Akdeniz-Himalaya kuşağına giren yerlerle Süveyş Kanalı ve Akabe körfezinde gerçekleşti. Afrika’da depremsel kayıtlar açısından en önemli bölge Mısır ve özellikle Kahire’dir. İslâm dünyasında, depremin bilimsel açıklamasında daha çok filozoflar çevresinde kabul gören Aristocu görüş hâkim olsa da Müslüman âlimler konuya Aristo gibi deistik bir âlem tasavvuruyla bakmamıştır. Depremlerden çıkarılacak maddi ve manevi dersler vardır.

Hayatımızın bir gerçeği olan depremle yaşamasını bilmeli ve tedbirlerimizi ona göre almalıyız. Bu vesile ile başta İzmir depreminde vefat eden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yakınlarına sabr-ı cemil niyaz ediyorum.

Ülkemiz ve milletimize geçmiş olsun. Allah (C.C) her türlü felaketten, afetten, depremden, salgından ülkemizi ve milletimizi muhafaza eylesin. Amin...

 
ABONE OL
Google News - Milat Gazetesi
https://gdetr.hit.gemius.pl/hitredir/id=zChLcryBGFnPRF7MiVYkm5cgnOjUWFi_fDC9qOWCbfL.u7/fastid=klrcypweuniqgbasuvhnmhymesmn/stparam=nopnnilsuh/nc=0/gdpr=0/gdpr_consent=/url=https://www.ziraatbank.com.tr/tr/kurumsal/krediler/tarim-sektoru-kredileri/genc-cif
202410 - Ziraat Bank - Basınçlı Sulama
Masrafsız Bankacılık
Görüntülü Görüşme