Dolar (USD)
35.18
Euro (EUR)
36.53
Gram Altın
2966.40
BIST 100
9724.5
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
07 Nisan 2023

ZEKÂT BİR HAKTIR

Bismillêhirrahmênirrahim

MUHTEREM Milat Gazetesi okuyucuları… Cuma gününüz mübarek olsun…. Allah’ın selâmı, rahmeti ve bereketi üzerinize olsun. Salât ve selâm Sevgili Peygamberimiz Hazreti Muhammed Mustafa (s.a.v) efendimizin üzerine olsun.

Bu Cuma sohbetimizde ZEKÂT konusunu ele alacağız. Bütün varlıkların, taşınır ve taşınmaz tüm malların sahibi olan ve bizlere Zekât görevini yükleyen yüce Allah’ımıza hamd ederim. Zekâtın İslâm toplumu düzenince zenginlerden alınarak fakirlere verileceğini açıklayan ve örneklendiren sevgili Peygamberimiz, biricik hayat önderimiz Hz. Muhammed’e salat ve selam ederim,

Bütün malların yaratıcısı ve sahibi Allah Zülcelal’dir. Bizler O’nun koyduğu ölçülere göre kazanacak, O’nun koyduğu ölçülere göre harcayacak, O’nun koyduğu ölçülere göre yeni yeni yatırımlara yönelecek ve O’nun koyduğu ölçülere göre bölüşüme gideceğiz. Bölüşmenin ana yolu da zekâttır.

Zekât bir ibadettir

Zekât yüce Rabbimizin Kur’ân ile müminlere yüklediği bir ibadet görevdir. Zekât toplumun acizleri, işsizleri, dulları ve yetimleri gibi sosyal yardım bekleyen kesimleri için Rabbimizin belirlediği bir Hak’tır. Bir diğer anlatımla, yeterince kazanabilen ve zekât verebilecek konuma gelen müminler için kazandıkları mallarda belirlenen bir Hak’tır.

Önce görev sonra hak

Yüce dinimizde önce görevler gelir. Haklar görevleri takip eder. Fakat haklara görevler kadar vurgu yapılmaz. Mali yardım konusunun önemi sebebiyledir ki toplumun muhtaçlarının yardım alma Hak’kı açıkça belirlenmiştir. Rabbimiz MekkîMeâric ve ZâriyatsûrelerindeHak’kı öne alarak : “Onların mallarında ihtiyaçlarını arz edenler ve edemeyenler için belirlenmiş Hak vardır.” buyurur. (Zâriyat 19; Meâric 24) Hakkın verilmesi ise zekât görevimizi oluşturur.

Zekât ibadet

niteliklivergidir

Sevgili kardeşlerim; zekât beşeri rejimlerde görüldüğü gibi donuk bir vergi değildir. Zekât İslam toplumunda, toplum yönetiminin ilgili birimleri tarafından alınan ve Allah Zülcelâl’in belirlediği sınıflara aktarılan bir görevimizdir. Soyut vergi değil, bir ibadettir. Çünkü zekât Rabbimizin Kur’ân-ı Kerîm’de defalarca tekrarladığı buyruğudur. Hatırlatma gereği duyuyorum. İbadet, Rabbimizin her bir emrine itaat ve her bir yasağından sakınmadır. Zekât da tekrarlanan bir emir olduğu için ana ibadetlerimizden biridir.

Zekât Evrenseldir

Aziz kardeşlerim; burada yeri gelmişken değinmek isterim. Geniş anlamıyla İslâm bütün Peygamberlerin ortak tebliğdir. Namaz, oruç, zekât ve hac gibi temel ibadetler sadece aziz Peygamberimiz efendimizin tebliğ ettiği Kur’ân-ı Kerîm’de değil, diğer önceki Peygamberlerin tebliğ ettiği İlâhi Kitaplarda da yer almaktadır. Kur’ânımızın bildirisine göre örneğin zekât Hz. Mûsa ve Hz. İsa’nın tebliğinde de vardır. (Bakara 83;Meryem 31)

Rabbimiz tekrarladığı zekât emirlerinden birini bereketlenmek için arz edelim. Bakara sûresiâyet 110’da Rabbimiz şöyle buyurur: “Namazlarınızı dosdoğru kılınız, zekâtlarınızı da veriniz. Nefislerinizin yararı ve ebedi mutluluğu için verebildiklerinizin Rabbinizin katında karşılığını bulursunuz. Hiç şüphe yok, Allah Zülcelal yaptıklarınızı (kıldığınız namazlar ve verdiğiniz zekâtları) hayırları görücüdür.”

Zekât insanı halka yöneltir

Evet, sevgili kardeşlerim; İslâm dini madde ile mânayı birleştirdiği için biz müminleri namazla Rabbimize; bir diğer anlatımla Hak’ka yöneltirken zekâtla da halka yönlendirmektedir. Zekât şartlarını haiz olan müminlerin Halk’a karşı yapmakla yükümlü olduğu temel görevdir .

Değindiğimiz hakikate bir daha vurgu yapalım. Zekât bir ibadettir, yalnız dünya hayatımızla ilgili değil, âhiret hayatımızla irtibatlı olarak Cennet’e yol olan bir ameldir.

Bütün ilahi emirlerde olduğu gibi zekâtta da çok büyük faydalar vardır.

Zekâtın faydaları

Zekât kişiyi maddî ve mânevî bakımdan geliştiren, ahlâken yücelten; toplumu büyüten ve toplum fertlerini kaynaştıran ibadettir.

Zekât cimrilik, ihtiras, katı kalplilik, bencillik gibi kötü hasletleri gideren, sosyal yardım alacaklarla yardım edecekler arasında irtibatlar kurduran ve kaynaşmayı sağlayan ibadettir. Bir diğer anlatımla toplumda kazananlar arttıkça yardım alacaklar da çoğalacaktır.

Zekât ekonomiyi canlandıran ve geliştiren ibadettir. Çünkü faizin aksine maddî İmkânlar fakirlerden zenginlere değil, zenginlerden fakirlere akar. Alacakları zekât sebebiyle fakirlerin yapacakları harcamalar artar. Böylece tüketim çoğalır. Tüketim çoğaldıkça üretim artar. Üretim attıkça da iş sahaları büyür, istihdam alanları gelişir ve böylece toplum hiçbir özel girişime gerek kalmadan ekonomi hayat bulur.