Dolar (USD)
35.18
Euro (EUR)
36.53
Gram Altın
2966.40
BIST 100
9724.5
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
29 Eylül 2023

Zehirli yaşamlar

İnsanoğlu şahitlik şuurundan kopup sahip olma güdüsüne kendini kaptırınca yeni sendromlarla sarsılmaya başlar… Yeni zamanlarda gittikçe yaygınlaşan bu sendromlardan biri de ‘’zehirlenme’’ sendromudur… Biz insanlar sadece gıda, gaz, ilaç zehirlenmelerine maruz kalmıyoruz… Daha örtülü belki daha öldürücü zehirlenmelerle sınanmaktayız…

İşte insanın hüsranına neden olan bazı zehirlenmeler:

Güç zehirlenmesi

Başarı zehirlenmesi

Bilgi zehirlenmesi

Sevgi zehirlenmesi

İnsan bu… Gücü ve iktidarı elde edince, mülke sahip olunca, sevgi ve ilgi odağı haline gelince, başarının doruklarında gezmeye başlayınca, entelektüel birikim ve akademik kariyer ile sivrilince kaçınılmaz son da yaklaşmış olur; önce zehirlenme, sonrası zeval!..

Evet, güç ile azmanlaşan, başarı ile büyülenen, bilgi ile büyüklenen, sevgi ile şımaran nice şaşkın ve sarhoşun dünyasında dengesizlikler ve densizlikler bitmek bilmiyor…

İktidar, güç, başarı, bilgi ve sevgi sınavlarının çoğu hüsran ve hicranla sonlanıyor… İnsanın tükenişi hızlanıyor, çünkü hazlarına yenik düşüyor…

Sınır tanımayan güç, tevazu ve takva içermeyen başarı, hasarlı bilgi, hastalıklı sevgi hayatın helakına neden oluyor… Gidişat bu yönde iken buna rağmen bu durumdan mutlu olanların garabetine ne demeli, bilmiyorum?

Gerçekten daha fazla nasıl zehirlenebilirim çabasında olanları anlamak zor… Arzuların egemenliği bireyleri buna zorluyor… Nefsi emmare boş durmuyor… Bundan dolayıdır ki durum vahim…

Her türlü politik, ekonomik, akademik, bürokratik, etnik güçle vicdanı katılaşan, ahlakı çöken, muhteris, müstağni, mağrur ve müstekbirlerin insanlığa verdikleri zararı nasıl giderebiliriz?

Konum, kariyer ve kuvvetinden dolayı kendinden geçen, ne oldum delisi olan, ‘küçük dağları ben yarattım’ kibri ile herkesi küçümeyen, aşağılayan azgınlar insanlığın baş belası değil de nedir?

Narizm, sadizm, egoizmin pirim yaptığı günlerden geçiyoruz… Siz buna ‘Hubris Sendromu’ da diyebilirsiniz…

Kendini merkeze alan, ulaşılmaz gören, ‘’vay be ben neymişim?’’ havalarında olan, kibir budalası kişiliksiz kişilerden bahsediyorum…

Başarı basamaklarını hızla tırmanan, başarı ile başı dönen, baştan çıkan, gözü bireysel başarıdan başka bir şey görmeyen, başarının Allah’tan olduğunu aklına getirmeyen bağnazlara ne yapmak lazım?

Sınavlarla tutsak alınmış insanlarız… Herkesi rakip görme refleksine yenik düşmüşüz… Fetişleştirilen başarılar yaşamımızı bloke ediyor… Başarılı müflisleri oynuyoruz sanki…

Bir diğer yanılgı… Bilgiyi özümseyemedik, bilgi obezitesi olduk… Beynimize habire yüklediğimiz yalan ve yanlış bilgileri nasıl temizleyeceğiz?

Dijital yaşamda bilgi bombardımanı altındayız… Nasıl bir zehirlenmeye maruz kaldığımızı fark edecek durumda değiliz… Belki de dijital bir cehaletle karşı karşıyayız…

Doğruları zararlı mikroplarla mayalayıp bol miktarda zehirli bilgi üretiminin sistematik olarak sürdürüldüğüne tanıklık ediyoruz…

Hakikatin çarpık fikirler ve çirkin yorumlarla nasıl servis edildiği herkesin malumu…

Piyasa bilgili, basiretsiz ve bağnazlardan geçilmiyor… Bilgiye dayalı bir fanatizm insanları körleştiriyor… Tarihte tanık olduğumuz Belamlaşma vakalarınında bilgi zehirlenmesinin tezahürü olduğunu unutmamak durumundayız…

Unutmamak lazım; aşırı sevgi, ilgi ve övgü de öldürücüdür… Sevgiye boğduğumuz kişiyi boğazladığımızın ne kadar farkındayız?

Aşırı odaklanma, aşırı koruyuculuk, aşırı sevgi kuşkusuz zehirdir… Sevgide doz aşımı şımartır… Sevdiğimizi ukalalaştırır…

Şimdi söz konusu bu sınavların neresindeyiz?

Bu konularda bir checkup yapmamız gerekiyor… Sınırları zorlamayalım… Haddi aşmayalım… Duracağımız yeri bilelim…

Sevgimiz şifa, bilgimiz deva, başarımız bereket, gücümüz adalet ve merhamet olsun…

Bu zehirlenmelerin panzehiri ‘’vasat ümmet’’ olmaktır…

Tabii ki güçsüzlük, başarısızlık, sevgisizlik de apayrı sınavlarımız…

Elçi’nin ölçüsü ile tüm sınavları verebiliriz…