Zararlı Köpekler İtlaf Edilsin
İnsan eşrefi mahlûkattır. Yaratan Allah (cc) bizzat bu gerçeği şöyle ifade eder: “Biz, gerçekten insanı en güzel bir biçimde yarattık.” (Tin 95/4) “Biz, hakikaten insanoğlunu şan ve şeref sahibi kıldık. Onları, (çeşitli nakil vasıtaları ile) karada ve denizde taşıdık; kendilerine güzel güzel rızıklar verdik; yine onları, yarattıklarımızın birçoğundan cidden üstün kıldık.” (İsra 17/70)
Allah (cc) burada insanoğluna bir hatırlatma yapıyor: “Diğer
canlılardan çok daha farklı meziyetlerle donatıldın, ulaşım konusunda hiçbir
canlıya lütfedilmeyen yetenekler sana verildi, özel ve temiz besinlerle
rızıklandırıldın, her bakımdan akıllı varlıkların en üstünü kılındın. Güneş,
yıldızlar, ay, dünya ve dünyadaki bütün canlı cansız varlıklar senin emrine
âmâde edildi.” Acaba neden?
Evet, insanoğlu şu fani âlemde var olan mevcudatın en
değerlisi olması sebebiyle sadece yer kürede değil, dünyanın içinde bulunduğu
samanyolu galaksisinde mevcut bulunan hemen her şeyi, insanın hizmetine
vermiştir. Güneş, Ay, Yıldızlar ve dünyadaki her şey…
İşte kâinattaki bu eşyanın faydalı olanından faydalanma
hakkı gibi, zarlı olanları da bertaraf etme yetkisi, doğal olarak insana
verilmiştir. Tabi ki, insan kâinattaki zararlı olan eşyadan korunmak için, yine
ilahi ölçüler dâhilinde hareket edecektir. Sadistçe ve canının istediği gibi
katliamlar yapmak değil, gereğinde zararlı olanların zararını bertaraf
edecektir.
Tüm zararlı hayvanlar
itlaf ediliyor
Örneğin zirai ilaçlar niçindir? Mahsullerimize zarar veren
sinek, haşarat ve börtü böceği itlaf içindir. Zirai mücadele olmadan, biz
meyveyi, sebzeyi, baklagiller ve hububat ihtiyacımızı nasıl gidereceğiz. “Börtü
böcek de candır, hiçbir cana kıyılamaz” mı diyeceğiz. Zadece zirai açıdan da
değil, günlük hayatımızda bizi rahatsız eden nice sivrisinekleri ve
karasinekleri itlaf etmiyor muyuz?
Yine “deli dana” “kuş gribi” veya “domuz gribi” gibi
hastalıklar bulaştı diye her yıl küresel bazda milyonlarca kanatlı hayvanları,
sığırları veya davarları itlaf etmiyor muyuz? Neden “hayvan sevicilerin”
sesleri çıkmıyor. Küresel çeteler gaz salımı sebebiyle sürüler dolusu büyükbaş
hayvanı itlaf ederlerken, aynı hayvan hakları savunucuları neredeydiler? Sadece
bulaşıcı hastalık için de değil, su tüketimini engellemek için Avusturalya
yüzbinlerce deve, kanguru ve ceylan gibi yabani hayvanları itlaf ettiği zaman
da hayvan sevicilerin sesi çıkmamıştı.
Köpeğe Bağlı
Hastalıklar 8-10 Kat Arttı
Son 2 yılda 16’sı çocuk 48 vatandaşımızın hayatını
kaybetmesine sebebiyet veren başıboş köpekler, Türkiye’de tehlike
oluşturmayı sürdürüyor. Bir yandan saldırılar ve yaralanmalar sonucu insan
canını tehdit eden başıboş köpekler diğer taraftan ölümcül
hastalıklara sebebiyet veriyor.
Avrupa ülkeleri ve ABD’de köpek
nedenli hastalıklara karşı sert önlemler alınırken Türkiye’de kuduz ve kist
hidatik gibi köpeklerin yaydığı hastalıklar kol geziyor. Son verilere
göre köpek kaynaklı hastalıkların 8-10 kat arttığı görülüyor.
Kuduz Temaslı Vaka
Sayısı 3,5 Kat Arttı
Sağlık Bakanlığı ve TÜİK verilerine göre; 2000
yılında 87 bin 508 kişide kuduz temaslı vaka kayda geçerken,
2019 yılında bu vaka sayısının 3,5 kat arttığı ve 308
bin 787 vaka sayısına ulaştığı görüldü. Bu veriler; günde
846, ayda 26 bin insanın saldırıya uğradığını ortaya koyuyor.” (haber7.com
22.7.2023)
Küresel çeteler tarafından fonlanan “çağdaş kadınlar”
“hayvan koruma” “hayvan sevenler” vb. tüm derneklerin derdi “dilsiz canlar”
falan değil. Onların derdi, aile içinde çocuğun yerine koydukları köpekleri tüm
evlerin içine aldırmak. Böylece insan neslinin gelişimini frenlemek. Hatta
mümkünse aileyi yıkmak suretiyle insan nüfusunu yarım milyona düşürme
operasyonuna vesile kılmak.
Sonuç olarak; Türkiye genelinde sayıları 15 milyon olarak
tahmin edilen başıboş köpeklerin itlaf edilmesi, en kestirme ve kesin çözümdür.
Onun dışındaki pansuman tedbirler, tedbir değil tedmir olmaya devam edecektir.
Bu konuda tüm aklıselim STK kurum ve kuruluşların gerekli kamuoyunu oluşturarak
belediyelerin önünü açmaları gerekir. Aksi halde yılda en az iki defa
yavrulayan ve her batında 18-20 enik çıkaran sokak köpekleri sorunu katlanarak
devam edecektir. Aslında bu gibi sorunlar bir yönüyle güvenlik sorunudurlar.
İşin bu yönü de ayrıca üzerinde durulması gereken bir konudur. Subhaneke...
Bi-hamdike... Esteğfiruke...