Dolar (USD)
35.18
Euro (EUR)
36.53
Gram Altın
2966.40
BIST 100
9724.5
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
04 May 2013

Zamana Diz Çöken Yalnızlığımız

Dün gibiydi, yağmurların bir baharı daha getirişi takvimlerimizeu2026 Yalınayak dökülemese de çocuklar yollara, beton yığınları arasında gönül kapılarını olduğu kadar, evlerinin kapılarını açamaz olsa da kadınlar, her sabah başka bir hüznü bestelese de şarkılar, anlıyoruz günün güneşe gülmesinden geldiğini baharınu2026 ve şimdi, yaz mevsiminin sıcacık yüzünü bıraktıktan sonra, göç etmek için hazırlanıyor aynı rüya ömrümüzdenu2026

Sesler, yüzler, şekiller çoğalıyor, çoğalıyor her imkanı hayatlarımıza seferber eden kolaylıklar, bir tek biz eksiliyoruz. Ne kadar kalabalıklaşırsak o denli yalnızlaşıyoruz. Ya, tüketim toplumu olup ıraklaştıkça üretmekten, vaktimizi üreten insanları eleştirmeye ayırıyoruz yahut çalıştığımız ölçüde; sözlerle, fiillerle, düşüncelerle baş başa kalıp yine yalnızlığın zaferi içinde yürüyüşe çıkıyoruz.

Hepimizin dikkatini çekmiştir, şu sıralar kaleme en çok mevzu olanların ya tarihi karakterler yahut yalnızlık hissiyatına pervane söylemler olduğu. Siz imanı, güzel ahlakı, sevgiyi, teslimiyeti, doğa sevgisini konu edinen bir şiir ya da yazıda kaybolmaya başlarken "böyle değildi bu şarkının sonu" diyen bir yürek sesiyle sendeler, kendinizi yalnızlık uçurumunun kıyısında buluverirsiniz. Anlarsınız, yazılmaya çalışılan her şeyin bir yalnızlığı örtme çabasından, aslında onun derin kuyusunun içinde atan bir yürek varlığından ibaret olduğunu. Almak istediğiniz bu değildir ama içerlemezsiniz kalem sahibine, çünkü bilirsiniz bunun, ahir zaman insanlarıyla ortak kaderiniz olduğunu.

Yazının tam bu kısmında bir yerde okuduğum Cemil Meriç sözleri düşüyor gözlerime. Varlık bilincini ruhuna hapsetmeyi başarmış bu eşsiz insanın, kalem ve kelam tutkusu içerisinde gözlerini kaybetmesi ile imtihan edilişi ve sonra şükür yoksulu kalplerimize yolladığı ince mesaj; görebilen bir canlının asla yalnız kalmayacağını ve renklerin, çiçeklerin, güzellerin onun için yaratıldığını anlatan düşündürücü satırlarıu2026

Bir an ürperen ruhlarımız için ne yorucu ikilem!

Caddelerde, parklarda, banklarda, kahkahalarda, mısralarda hep bir kalabalık yalnızlığıu2026 Gülen yüzlerin ince çizgilerinde, ağlayan gözlerin bebeklerinde, konuşmayı olduğu kadar süku00fbtu bilen kelimelerin omuzlarındaki yükteu2026 Yükselen debdebe içerisinde mütemadiyen ıssızlaşmamız bir mukadderat mı yoksa tercih mi?

Kalplerimizi kilitlediğimiz televizyon ekranlarındaki rengarenk dizilere, mahremiyetimizi bağışladığımız sosyal sitelere, bedenu00ee yorgunluğumuzu paylaşmak için tasarlanan fakat bizi ruhsal bir yorgunluğun içine atan elektronik cihazlara, eşyanın ve markanın kölesi olarak hayatımızı geçirdiğimiz yerlere bakılırsa içine düştüğümüz kimsesizliğin kader olduğunu söylemek, haksızlık olur kanaatindeyim.

Bahar ile başladık anlatmaya; her baharın göğünde bir kış filizlenir, göğsünde yolculuk. İkram eden, ihsan bulur. O'nu anlatan, O'nu anan, O'nun aşkıyla yanan hiçbir ruh yalnız değildir.

Önce Hakla, sonra O'na sevgili halkla olmak duasıylau2026