Dolar (USD)
32.58
Euro (EUR)
34.98
Gram Altın
2463.04
BIST 100
9887.83
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

05 Temmuz 2021

Zaman ayarlı

Yalan, iftira, provokasyon, cinayet…

On iki uçak dolusu altınla kaçarken yakalanma, gençlerin kıyma makinelerinde öldürülmeleri, Kars ve Ardahan’ın Ruslara satılması, 27 Mayıs darbe öncesinin yalanlarıydı.

Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’ın yurtdışına kaçacağı,

Suriyelilerin sınavsız üniversiteye girdikleri de

15 Temmuz’da tanklar köprüyü kesmeden önceki Türkiye’nin yalan gündemiydi.

Toplumsal olayların zeminini böyle oluşturuyorlar.

Manşetlerle de yalanın tahrip gücünü artırıyorlar.

Dahili ve harici bedhahlar…

Ülkenin kalkınmasından, birliğinden çıldırıyorlar…

Zaman ayarlı…

Yirmi sekiz yıl önce...

Katliamlar, suikastlar….

2 Temmuz 1993…

Madımak ve 5 Temmuz Başbağlar katliamı…

Hedefleri iç savaş çıkartmaktı…

Başbağlar’ın katilleri ise hiç yakalan(a)madılar. Olay yerinde boş mermi kovanlarının balistik incelemesi yapılmadığı olay yerine savcının gelmediği olay yeri incelemesini askeri bir personelin yaptığı iddiaları var.

Facia…

Türkiye’nin en karanlık yıllarından biridir, 1993

17 Ocak 1991’de Körfez’e yerleştiler.

Çekiç Güç korumasına alınan terör örgütleri, sürüler halinde saldırıya geçtiler.

Teröristler, TBMM’ye sızdılar…

14 Ocak 1992’de ABD helikopterlerinden terör örgütlerine yardım malzemeleri atıldığı tespit edildi.

Dışta da Bosna, Karabağ ve Hocalı katliamları…

Yol, fabrika, baraj şantiyelerini basıp çalışanları öldürüp araçları yakanlar,

Şimdi de Kanal İstanbul’u yapacakları tehdit ediyorlar.

Başbağlar ve Karabağ’ın katilleri de bunlar…

İşte ibretlik 1993 yılı…

24 Ocak…

Uğur Mumcu, öldürüldü.

Laik- anti laik çatışmasına yeltendiler.

Dört gün sonra…(28 Ocak)

Jak Kamhi, lav silahlı suikast girişimine maruz kaldı.

5 Şubat

Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın, en güvendiği devlet adamı Adnan Kahveci, sırlı bir trafik kazasında eşi ve kızıyla birlikte öldü. O da Mumcu gibi terörün bağlantılarını ortaya çıkarmak için mücadele ediyordu.

On iki gün sonra…(17 Şubat) Çekiç Güç’ün teröre yardım ve yataklık ettiğini söyleyen Orgeneral Eşref Bitlis’in uçağı Ankara’nın göbeğine düştü. Kurtulan olmadı. Olay aydınlatılamadı.

İki ay sonra… (16 Nisan) PKK’nın elebaşının süresiz ateşkes ilan etmesinden bir gün sonra… (17 Nisan) Cumhurbaşkanı Turgut Özal, kalp krizi sonucu öldü. Ancak 3 Ekim 2012’de mezarı açıldığında yüksek miktarda zehir tespit edildi.

Altı gün sonra…(28 Nisan) İstanbul’da Ümraniye Hekimbaşı çöplüğü patladı.

24 Mayıs…

PKK, Bingöl-Elazığ yolunda otuz üç silahsız askeri şehit etti.

30 Haziran…

Van’da Yenigün Oteli’ni yaktı.

2 Temmuz…

PKK, Şırnak’taki Çelik Karakolu’nu bastı. (Aynı günde

Sivas Madımak katliamı…)

Mezhep çatışması için fırsat kolladılar.

Üç gün sonra…(5 Temmuz) Erzincan Kemaliye Başbağlar katliamı…

Katiller bulunamadı…

On üç gün sonra…(18 Temmuz) Van’ın Bahçesaray Sündüz Yaylası’nda yirmi altı kişiyi katletti.

Ağustos’ta ise Bitlis’in Mutki ilçesinde bir otobüsü tarayarak on beş kişiyi katletti.

4 Eylül’de HEP Mardin Milletvekili Mehmet Sincar, öldürüldü.

4 Ekim’de Siirt Şirvan katliamı…

7 Ekim’de Tunceli Pertek’te dört öğretmen şehit edildi.

22 Ekim’de terörün demokratik yöntemlerle çözülebileceğini savunan Diyarbakır Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Bahtiyar Aydın suikastla şehit edildi.

Aynı günde Siirt Baykan katliamı…

Üç gün sonra… (25 Ekim)

Erzurum’un Çat ilçesinin Yavi beldesi katliamı..

On gün sonra…(4 Kasım) Emekli Binbaşı Cem Ersever, faili meçhul davasında ifade vermesinden bir hafta sonra öldürüldü.

Ekonomik ve siyasi krizler…

Dört yıl sonrasında da (28 Şubat 1997) Post Modern Darbe Süreci

Melanet İttifakı:

“ Yatırımcılara beş kuruş vermeyiz. Yatırım projelerinde görev alanların da burunlarından fitil fitil getireceğiz.” diyorlar.

ABD’de Türk Demokrasi Projesi’nin kuruluşu ve Katarlıların Türkiye’de Tıp fakültelerine sınavsız girdiklerine dair yalanlar da sığınmacı düşmanlığını teşkilatlandırma hazırlıkları da zaman ayarlıdır…