Dolar (USD)
35.19
Euro (EUR)
36.80
Gram Altın
2964.55
BIST 100
9724.5
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
18 Haziran 2022

Zam yapma paranoyası

Büyük şehirlerde yaşıyorsanız, içme suyunu satın alıyorsunuz demektir. Son bir ayda eve ne zaman su istesem her seferinde parasını zamlı ödedim. Her hafta düzenli olarak zam yapıyorlar. Marketler de öyle… Başta temel ihtiyaç maddeleri, tüm ürünlerin fiyatı düzenli olarak artırılıyor.

Bu sağlıklı bir gidişat ve normal bir uygulama değil. Türk insanına kasıtlı ve sinsice yapılan bir zulümdür. Bu zulmün arkasında da Türkiye’nin en zengin iş adamları grubu var. Tüsiad çatısı altında toplanan, Batının dümen suyundaki bu işadamları hükümete muhalefet yapacağım diye Türk insanının ekmeğiyle oynuyorlar.

Suyu getiren vatandaşa, “Ne bu kardeşim, dolar her hafta yükselmiyor, benzine de her hafta zam gelmiyor ama siz her hafta zam yapmayı alışkanlık haline getirdiniz” dedim. Esprili bir şekilde, “Abi, hükümeti devirmemiz lazım” cevabını verdi. İşin gerçeği bu…

***

Türkiye’de sistem değişti. Hızlı icraat için Cumhurbaşkanlığı sistemine geçildi. Devlet birçok konuda hızlı kararlar alıyor ve uyguluyor. Ancak piyasaya müdahalede ve piyasanın sağlıklı işlemesinde zamanında ve etkili tedbirler alındığı söylenemez.

Bakanlar da, bürokratlar da Cumhurbaşkanı kadar yoğun çalışmasa bile en az onun yarısı kadar çaba harcamalı. Çünkü at sahibine göre kişner. Devlet Denetleme Kurulu başta olmak üzere tüm bakanlıkların denetim birimleri piyasayı sürekli ve düzenli şekilde kontrol etmeli ve fırsatçıların üzerine gitmelidir. Aralıksız ve tavizsiz…

Türkiye düşmanları uyumuyor ve boş durmuyor. ABD, bir yandan Yunanistan’ı kışkırtıp başımıza musallat etmeye çalışırken, içerideki satılmışları da hareketlendirerek Türk insanının ekmeğiyle oynuyor. İnsanımızı zamlarla vurarak kışkırtmayı ve mevcut hükümetin aleyhine çevirmeyi amaçlıyor.

***

Rahmetli Necmettin Erbakan, siyasete girdikten sonra ilk yaptığı işlerden biri, Tüsiad’a karşı Müsiad’ı kurdurup gelişmesini sağlamak olmuştu. İlk kurulduğunda küçük ölçekli sanayicilerden oluşsa da zamanla inançlı iş adamları sanayinin farklı sektörlerinde gelişip güçlendiler.

Müsiad’ın gelişmesine karşı Türkiye’de Tüsiad tröstü kırılamadı. Gücü azalmış olsa da Batının dümen suyundaki bu işadamları grubunun etkinliği devam ediyor. 20 yıldır iktidarda olan Erdoğan hükümetleri, FETÖ’yü alt etti, Kemalist cuntacıları alt etti, ABD ve Avrupa’yı alt etti ama Mimarlar Odası ve Tüsiad tröstünü kıramadı.

Bunların Türk insanının inancına, moral ve manevi değerlerine saygısı yok. Şirketlerinde ne inançlı bir yönetici ne başörtülü bir çalışan bulamazsınız. Ama Devletin imkânlarını en çok onlar sömürür. Bugün Müsiad yönetiminden gelen bir Maliye Bakanı var. Konuyu da, problemleri de iyi biliyor. Yapılması gereken, gelir dağılımında seçkinler lehine işleyen dengeyi milletin lehine çevirmek. Devletin demir yumruğu vurguncuların tepesine inmedikçe bu devran değişmez. Sistem değişince de pahalılık diye bir şey kalmaz.

Şairin dediği gibi sistem hala şöyle işliyor:

Allah’ın on pulunu bekleye dursun on kul;

Bir kişiye tam dokuz, dokuz kişiye bir pul.