ZAFERİN EDEBİ; Edep Zaferi!
Seçimler, ülke insanının belli etkilerle işittiğini değil de hissettiğini aksettirerek yöneticilere toplu mesaj vermesi bakımından önemlidir. Sandıklara ses, nefes ve ahenk yükleyen millu00ee irade,10 Ağustos'a Türkiye'nin kaderini belirleyen bir imza daha bıraktı. Kimilerine göre eksilen, eksilten ve eskiyen bir yüzü bir kez daha başına taç, gönlüne ser-taç kıldı.
"Bizim kavgamız, kuru bir kavga ve cihangirlik davası değildir. İ'la-yı kelimetullah'tır, yani Allah'ın dinini yüceltmektir." diyor Osman Gazi çağlara mührünü vuran vasiyetnamesinde. Ayırmadan, ayrılmadan, inanarak ifade ediyorum; Hak rızasını ön planda tutarak siyasi bir kimlik belirleyen herkesin, bu kaygı ve dava sırrını iç dünyasında barındırdığına dair büyük bir kanaat taşıyorum. Toplumlar kendi kaderlerini belirlerken, iradeyi tayin eden kudretin verdiği işaretleri okumaktan ırak dururlar her nedense. Sonuca giden yoldan, sebep güllerini çiğneyerek geçerler. Aynadaki suretle oyalanmaktan, ardında saklanan hikmeti düşünmezler.
Vaktiyle "siyasi hayatı başlamadan bitti" şeklinde manşet atan ve Recep Tayyip Erdoğan'ın mahalle muhtarı bile olamayacağını ifade eden gazetelerin sararmış sayfalarına, şu demler bir kez daha haya yükleyen o mücadele ruhunun, azmin, inanç ve samimiyetin saygılı bir karşılığı var nezdimizde şüphesiz fakat en büyük desteğini Hakkın izniyle halktan alan bu ruhu başlı başına bir güç objesi olarak yansıtma çabasında bulunmak ne derece doğru ve haklı düşünmek gerekir. Bu noktada biz bir şahsın gurur ve başarısından ziyade Mevla'nın insanlığa gönderdiği mesajla alakadar olmalı değil miyiz? Yine; güneşin doğuşuna hayran bakakalanların, onun doğuşunu hazırlayan kudreti düşünmekten ırak yanılgılarıu2026
Hem, bu ilahi mesaj üzerinde tefekkür etmek, halen Tayyip Erdoğan'ın ardında duran büyük çoğunluğu "cahil, düşüncesiz, hakikat körü" gibi basiretsiz sözlerle yaftalayanlara güler yüzlü bir sus işareti bırakacağı gibi, büyük bir savaştan zaferle çıkmışçasına kendi insanına, kendi kardeşine, kendi canına ezici bir dil kullanmaktan da geri kalmayan bizlere edep misyonu yükleyecektir. Sanki bir düşman cephesine sürüyormuşçasına kuşandığımız ucuz kelimelerden bizleri muhafaza etmeye yetecektir.
Bu ilahu00ee mesajı tefekkür, eleştiri ve seviye dili ne olursa olsun O'nun rızasına uygun hareket etmenin daima karşılık bulduğunu ifade edecektir.
En mühimi;
Bu ilahu00ee mesajı tefekkür, veren kadar alan olduğunu unutturmayacaktır.
Dışarıda; kanatlarını ateşte yakan pervaneler misali geceye koşma hevesinde bir gençlik ve onların izini sürecek bir çocukluk var. Yağmur tanelerine benziyor bakınca yüzleri. Ellerimiz hangi birine sirayet etse karu2026
İçimizde bizi bekleyen nice harabe, nice köy, nice yarım bırakılmış bahar; mimarı biziz, onarılmayı istiyorlar.
Sevgi yoksulu, merhamet mahrumu, barış cimrisi köşelerimiz var bizim. Yarelenmiş, yalan söylemiş, ezberlemişler kalıplaşmış cümleleri. Ne çok ertelemiş, ne çok biriktirmişiz.
Emaneti sahibine teslim etmeden vazifelerimizi ifa etmeli; yitirmek üzere olduğumuz edep dokusu, rikkat kokusuylau2026
Selam ileu2026
Nuray Alper
