Dolar (USD)
34.03
Euro (EUR)
37.85
Gram Altın
2824.85
BIST 100
0
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

09 Eylül 2024

Z kuşağı otistik mi kurtarıcı mı

Dijital çağın hızlanmasıyla kuşaklar arası uçurum iyice arttığını biliyoruz. Eskiden 30 yılda oluşan kuşaklar arası çatışma şimdilerde 5 yıla kadar inmiş durumda. Baş döndürücü hızla gelişen bilişim sektörü, insanı teknolojinin gerisinde bırakıyor. Y kuşağının, Z kuşağını bu kadar çok konuşup üzerine paradigmalar geliştirmesinin sebeplerinden biri de bu farkı anlama ve anlamlandırma çabası olsa gerek.

Bu hafta sosyal medyada önüme düşen bir video, Z kuşağıyla ilgili yapılan analizlerin dışında bir içeriğe sahip olunca ilgimi çekti. Videoda Prof. Dr. Oytun Erbaş, Z kuşağına ilişkin mini verdiği bir söyleşiden kesit yer alıyordu. Erbaş Hoca, şimdiye kadar Z kuşağına ilişkin yapılan güzellemeler dışında farklı bir değerlendirme yapıyordu. Oytun Erbaş, oldukça net ve keskin bir şekilde; “Bence Z kuşağı otistik bir kuşak” yorumunda bulunuyordu. Erbaş Hocanın videoda kullandığı cümleleri tam olarak şu şekildeydi:

“Bence Z kuşağı Otistik bir kuşak. Tekrarlayan davranışları var. Mesela sabaha kadar bilgisayar oynayabilirler değil mi? WhatsApp’ta chat yapabilirler. Aynı tip gıdaları tüketiyorlar. Hamburger yiyorlar, pizza yiyorlar. Stereotypic diyoruz biz buna. Aynı görünüşlü, aynı şeyleri yapan… herhangi bir işte çalışmak istemiyorlar. Hep böyle hayal dünyaları var. Kendi dünyaları var, dikkat ettin mi? Senin dünyana giremiyor! Ben YouTubeculuk yapacağım, ben influencer olacağım. Böyle saçma sapan mesleklerle para kazanmayı düşünen insanlar, bunlarla olmaz! Bunlarla siz bir yere gidemezsiniz! Bunun tamamı esasında ‘Autistic Behavior’ dediğimiz hareketler. Yani otizm ne biliyor musun? Davranış bozuklukları var. Kendi dünyaları var ve dış dünyadan siz ona müdahale edemiyorsunuz!”

Sayın Erbaş’ın söylediklerini önemli kılan, otizm üzerine çalışan bir hekim olması. Erbaş’ın özgeçmişinde otizm tedavisinde yeni tedavi ajanlarını literatüre katttığı; inflamasyon ve davranış, diyabet, metabolik sendrom üzerine de çalışmalar yaptığı görülüyor. Hatta temel amacının psikiyatrik ve nörolojik hastalıklar olduğu özellikle otizm için Türkiye’de bilim üretilmesi olduğu da eklenmiş.

Yıllar önce kocası psikiyatrist olan bir ünlü şöyle minvalde bir yorum yapmıştı da çok gülmüştüm. “Bir psikiyatrist ile evli olmanın en sıkıntılı kısmı tartışma anlarında size söylediği her kelimenin bir uzman görüşü olma ihtimali” demişti. “Bir insan size deli derse ciddiye almazsınız ama bir psikiyatrist size bunu söylerse durum farklı olur” anlamına gelen ifadelerdi bunlar. Hanımefendinin söyledikleri ilk başta komik gelip insanları güldürse de önemli bir detayı göstermekteydi.

İşte Z kuşağı üzerine bugüne dek sayısız yorum, analiz yapılmış olsa da Oytun Erbaş Hocanın ifadesini salt gerçeklik, mutlak bir teşhis olarak değerlendirmesek bile otizm üzerine çalışan bir hekim olarak ciddiye almamız, üzerine konuşmamız gerekir diye düşünüyorum. Şimdiye kadar hep güzellemeler yapılan Z kuşağı için bu kadar sert ve tanı içeren bir değerlendirmeye rastlamamıştım.

Z kuşağının güzelliklerini, duyarlıklarını, özgünlüklerini, pratik zekalarını hep konuşuyor olsak da Oytun Hoca gibi uzman bakış açısıyla bu açıdan değerlendiren çok az yorum var. Belki de her şeyden önce toplumsal maslahat için Z kuşağını her açıdan daha detaylı olarak konuşmaya ihtiyacımız vardır. Bunu yapmak için aslında pek zamanımız da yok. Arkadan gümbür gümbür gelen bir Alfa kuşağı var ve dünyayı esas değiştirecek güç bunlar olacak gibi görünüyor!