Yüzünüz kızarmadı mı?
Geçtiğimiz hafta bugün, Askerimiz ÖSO'yla birlikte Afrin merkeze girdi. Mehmetçiğimizin Afrin'de sergilediği başarı, bu seneki 18 Mart Çanakkale Zaferi kutlamalarına ayrı bir önem kattı. Birde, Yiğitlerimiz Kahraman Dedelerine layık birer evlat olduklarını gösterdiler.
Gelin hep birlikte soralım... Bu manzara karşısında, Afrin'e girilmesin diyen zat yüzün hiç kızarmadı mı? Afrin'i kapana benzeten beyefendi, senin de mi yüzün kızarmadı? 7'den 77'ye milletimiz, askerimizin başarılı olması için dua ederken, ortalıkta felaket tellalı gibi dolaşanlar, sizin de mi yüzünüz kızarmadı?
Aydın doğan denilince
Birkaç gün önce, Aydın Doğan'ın elindeki medya grubunu Demirören'e sattığı yönünde bir haber duyuldu. Satış resmiyet kazanır mı kazanmaz mı denilirken, KAP'a bildirim yapılınca durum netleşti. Bu sebeple yapılan ticaret taraflara hayırlı olsun diyorum.
Dostlar, Aydın Doğan denilince, birçok olay hatırlanır. Mesela, kendisinin ülkenin Başbakanı'nı pijamayla karşılaması hatırlanır. Mesela, kendisinin medya üzerinden yaptığı operasyonlar hatırlanır.
Bila'ya talimat vermişti!
Ben ise kendisini bir resepsiyonda yaptığımız görüşmeyle hatırlıyorum. Şöyle kiu2026 Geçtiğimiz yıllarda bir 29 Ekim Resepsiyonu'nda davetliler arasında dolaşırken, yardımcım; Aydın Bey'in de orada olduğunu söyledi. Ben de kendisinin yanına gitmek istediğimi söyledim. Aydın Doğan'ın yanına varıp tanıştıktan sonra, kendisine Hürriyet'te yazma isteğimi ilettim. Aydın Bey, bu isteği uygun görerek, konunun organize edilmesi için, Genel Yayın Müdürü Fikret Bila'ya talimat verdi.
Mümkün değilmiş!
Normal şartlarda, bir işi patron uygun görürse o iş bitmiş demektir. Ama bizim iş öyle olmadı. Fikret Bey'in telefon mesajında belirttiğine göre, Türkiye'de ulusal basında kalem oynatan tek görme engelli yazar olan benim, Hürriyet'te yazma talebimin karşılanması mümkün değilmiş. Patron organize edin demişken bizim iş niye gerçekleşmedi, hala anlamış değilim.