Yüzleşme
Edebi edepsizden, soykırımı ise soykırımcıdan öğrenir olduk. Yıllar yılı ABD’nin terör örgütü PKK’ya niye destek verdiğini anlamak isteyenlerin sözde Ermeni soykırımı iddialarını yeniden gözden geçirmesi gerekiyor. Yıllar yılı yalanların tekrar edilerek insanların hafızaları dejenformasyon bombardımanına tutulup karanın ak, akın kara haline nasıl getirildiğini izliyoruz.
Demokrasi, hukuk diye dünyayı kasıp kavuran insan hakları tellallarının ağızlarından Filistinli Hristiyan gazeteci Şirin Ebu Akile’yi katledenlerin cezalandırılması ile ilgili tek bir kelime duydunuz mu?
Siyonistler yüz yıla yakın bir süredir İngiltere, BM ve uluslararası camianın göz yummasıyla Filistinlilere karşı soykırıma varan suçlar işliyor. Filistin yurdunu Filistinsizleştirme politikasıyla gerçek bir soykırıma imza atıyor. Filistinli soykırımına sessiz kalanların, Ermeni soykırımıyla yüzleşin diyerek Türkiye’yi köşeye sıkıştırma garabetindeki ciddiyetsiz gönülleri yaralıyor.
Bir milyon Ermeni öldürüldü palavrasını tehcirin
başlamasından sadece 20 gün sonra kayıtlara geçiren ABD Harput Konsolosu Leslie
Davis’in yalanı, yıllarca Orhan Pamuk’a kadar fonlanan Türk kisvesindeki akıl
fukaralarına kadar milyonlarca kez tekrar ettirilerek bir millet mahkum
ettirilmek bu yolla da Siyonist projenin önündeki engeller kaldırılmak
isteniyor. Dostum İbrahim Karahan’ın
‘Sarı Gelin’ romanında ifade ettiği gibi Anadolu’da asıl göç dramının 1 Kasım
1914 tarihinde Osmanlı topraklarına giren Ruslar’ın Ermeni çetecilerden kurduğu
birliklerin Türkleri katletmesiyle başladığını, 1918 Ocak ayından
1918 Mayıs ayına kadar 5 aylık süreçte 1 milyona yakın Müslümanın Ermeni
çeteciler tarafından katledildiğini hatırlayanınız var mı? Rusya’nın kurduğu 9 aldı Ermeni birliğinden kaçarak göç
etmek zorunda kalan Türkler’in hem vahşetten hem de zorlu kış şartlarından
kaçışlarında yaşadıkları dram karşısında hiçbir şey olmamış gibi davrananların
Haziran ayında başlatılan Ermeni tehcirini, hükümetin kişi başı 1 kuruş
vermesine, güvenliklerini sağlamak için konvoylara jandarma refaket ettirmesine
rağmen uydurma haberlerle büyük acı yaftası yakıştırmaları yüzleşmemiz gereken
başka bir gerçek.
Yüzleşme diye
toplumun ensesinde boza pişirmek isteyenlerin, Adana’da ‘kaç kaç gününden’ Fransızlara uşaklık ederek Ermeni devleti
kurmak için Türk katliamları yapan Şişmanyan hükümetinin Türklerin etinden
kıyma çektirdiğinden haberleri var mı acaba.
Yüzleşme
isteyenlerin daha sonra İngilizlerin emriyle Kürtçülük faaliyeti yürüten Nemrud
Mustafa mahkemelerinin delilsiz, idamlarını bile yetersiz bularak Malta’da yargıladıkları ittihat terakkiciler hakkında
ele avuca gelir tek bir delil bulamamaları buna rağmen bozuk plak gibi yıllar
yılı Ermeni tehciri, soykırım lakırtılarını dillendirdiklerini bilmiyor muyuz?
Dünya’yı ABD, ABD’yi İngiltere, İngiltere’yi ise İsrail idare eder denklemi gereği, Irak
ve Suriye’de İsrail yanlısı terör devleti projesinde DEAŞ ve PKK’nın Suriyelileri göçe zorlaması da yüzyıllık
oyunun bir cilvesi. Bugün Suriye’ye Anadolu’dan bir milyon göçmenin geri gönderilmesi
projesine başta İsrail, Suriye, PKK terör örgütü, ABD, AB, Rusya karşı çıkıyor.
Topraklarından sürgün edilen insanların tekrar yurtlarına dönmeleri sizce hangi
kirli oyunu bozuyor.
Emperyalizmin genel
taktiği alçaklık yapar, alçaklık yaptığı mazlumları ise alçaklık yapıyormuş
gibi gösterir. Dün, Rum, Ermeni, Süryani çeteleri ile Anadolu’dan islamı silme projesi bugün Afganistan,
Irak, Suriye, Filistin’de tekrar edil miyor mu? Dün katliamcı Ermenileri
mazlum göstermek isteyen emperyalizm bugün topraklarından sürülen Suriyelileri
suçlu, ABD-İsrail-Rusya desteğiyle işgalci PKK teröristlerini ise mazlum
göstermek istemiyorlar mı? NATO’ya girmek isteyen İsveç ve Norveç’in, Ortadoğu’da istikrar ardığını belirten ABD’nin PKK sevdaları bölgede Türkü, Müslümanı ve
İslam’ı yok etme gayretindendir. Planları tutmayınca da yüzleşelim
naraları. Yüzleşmecilerin görevi, Erivan’a Ermenilerin kaçtane Türkü katlederek sahip
olduklarıyla, Mora’da, Girit’te, Balkanlar’da, Kırım’da, Kazan’da, Bosna’da, Karabağ’da yapılanlarla yüzleşecek gerçek
soykırımcıları adalet önüne çıkarmaktır.