Dolar (USD)
35.19
Euro (EUR)
36.80
Gram Altın
2964.80
BIST 100
9724.5
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
23 May 2022

Yüzleşme

Edebi edepsizden, soykırımı ise soykırımcıdan öğrenir olduk. Yıllar yılı ABD’nin terör örgütü PKK’ya niye destek verdiğini anlamak isteyenlerin sözde Ermeni soykırımı iddialarını yeniden gözden geçirmesi gerekiyor. Yıllar yılı yalanların tekrar edilerek insanların hafızaları dejenformasyon bombardımanına tutulup karanın ak, akın kara haline nasıl getirildiğini izliyoruz.

Demokrasi, hukuk diye dünyayı kasıp kavuran insan hakları tellallarının ağızlarından Filistinli Hristiyan gazeteci Şirin Ebu Akile’yi katledenlerin cezalandırılması ile ilgili tek bir kelime duydunuz mu?

Siyonistler yüz yıla yakın bir süredir İngiltere, BM ve uluslararası camianın göz yummasıyla Filistinlilere karşı soykırıma varan suçlar işliyor. Filistin yurdunu Filistinsizleştirme politikasıyla gerçek bir soykırıma imza atıyor. Filistinli soykırımına sessiz kalanların, Ermeni soykırımıyla yüzleşin diyerek Türkiye’yi köşeye sıkıştırma garabetindeki ciddiyetsiz gönülleri yaralıyor.

Bir milyon Ermeni öldürüldü palavrasını tehcirin başlamasından sadece 20 gün sonra kayıtlara geçiren ABD Harput Konsolosu Leslie Davis’in yalanı, yıllarca Orhan Pamuk’a kadar fonlanan Türk kisvesindeki akıl fukaralarına kadar milyonlarca kez tekrar ettirilerek bir millet mahkum ettirilmek bu yolla da Siyonist projenin önündeki engeller kaldırılmak isteniyor. Dostum İbrahim Karahan’ın ‘Sarı Gelin’ romanında ifade ettiği gibi Anadolu’da asıl göç dramının 1 Kasım 1914 tarihinde Osmanlı topraklarına giren Ruslar’ın Ermeni çetecilerden kurduğu birliklerin Türkleri katletmesiyle başladığını, 1918 Ocak ayından 1918 Mayıs ayına kadar 5 aylık süreçte 1 milyona yakın Müslümanın Ermeni çeteciler tarafından katledildiğini hatırlayanınız var mı? Rusya’nın kurduğu 9 aldı Ermeni birliğinden kaçarak göç etmek zorunda kalan Türkler’in hem vahşetten hem de zorlu kış şartlarından kaçışlarında yaşadıkları dram karşısında hiçbir şey olmamış gibi davrananların Haziran ayında başlatılan Ermeni tehcirini, hükümetin kişi başı 1 kuruş vermesine, güvenliklerini sağlamak için konvoylara jandarma refaket ettirmesine rağmen uydurma haberlerle büyük acı yaftası yakıştırmaları yüzleşmemiz gereken başka bir gerçek.

Yüzleşme diye toplumun ensesinde boza pişirmek isteyenlerin, Adana’da ‘kaç kaç gününden’ Fransızlara uşaklık ederek Ermeni devleti kurmak için Türk katliamları yapan Şişmanyan hükümetinin Türklerin etinden kıyma çektirdiğinden haberleri var mı acaba.

Yüzleşme isteyenlerin daha sonra İngilizlerin emriyle Kürtçülük faaliyeti yürüten Nemrud Mustafa mahkemelerinin delilsiz, idamlarını bile yetersiz bularak Malta’da yargıladıkları ittihat terakkiciler hakkında ele avuca gelir tek bir delil bulamamaları buna rağmen bozuk plak gibi yıllar yılı Ermeni tehciri, soykırım lakırtılarını dillendirdiklerini bilmiyor muyuz?

Dünya’yı ABD, ABD’yi İngiltere, İngiltere’yi ise İsrail idare eder denklemi gereği, Irak ve Suriye’de İsrail yanlısı terör devleti projesinde DEAŞ ve PKK’nın Suriyelileri göçe zorlaması da yüzyıllık oyunun bir cilvesi. Bugün Suriye’ye Anadolu’dan bir milyon göçmenin geri gönderilmesi projesine başta İsrail, Suriye, PKK terör örgütü, ABD, AB, Rusya karşı çıkıyor. Topraklarından sürgün edilen insanların tekrar yurtlarına dönmeleri sizce hangi kirli oyunu bozuyor.

Emperyalizmin genel taktiği alçaklık yapar, alçaklık yaptığı mazlumları ise alçaklık yapıyormuş gibi gösterir. Dün, Rum, Ermeni, Süryani çeteleri ile Anadolu’dan islamı silme projesi bugün Afganistan, Irak, Suriye, Filistin’de tekrar edil miyor mu? Dün katliamcı Ermenileri mazlum göstermek isteyen emperyalizm bugün topraklarından sürülen Suriyelileri suçlu, ABD-İsrail-Rusya desteğiyle işgalci PKK teröristlerini ise mazlum göstermek istemiyorlar mı? NATO’ya girmek isteyen İsveç ve Norveç’in, Ortadoğu’da istikrar ardığını belirten ABD’nin PKK sevdaları bölgede Türkü, Müslümanı ve İslam’ı yok etme gayretindendir. Planları tutmayınca da yüzleşelim naraları. Yüzleşmecilerin görevi, Erivan’a Ermenilerin kaçtane Türkü katlederek sahip olduklarıyla, Mora’da, Girit’te, Balkanlar’da, Kırım’da, Kazan’da, Bosna’da, Karabağ’da yapılanlarla yüzleşecek gerçek soykırımcıları adalet önüne çıkarmaktır.