Dolar (USD)
35.18
Euro (EUR)
36.53
Gram Altın
2966.40
BIST 100
9724.5
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
07 Şubat 2017

Yüzde 14 bu ülkeyi yönetmeye yeter mi?

Bugün biraz geçmişe gidelim. Zira tarihin tekerrür ediyor olmasını, hep kendimiz dışındakilerin hataları olarak görüyor ve "keşke ibret alsalardı" diyoruz. Bugün yaşadıklarımız acaba geçmişte de yaşandı mı diye çokta fazla araştırmıyoruz. Zira gündem çok yoğun, günlük meşgalelerde eklenince, gündem ve günler geçip gidiyor. Tarihin sunduğu kılavuzluk fırsatlarını da sürekli kaçırıyoruz.

Müslümanların siyasetle olan ilgileri "siyasetle ilgilenmeyen Müslümanları, Müslümanlarla ilgilenmeyen siyasiler yönetir" diyen rahmetli Necmettin Erbakan ile başlar. Erbakan Hoca şu an devlete ve siyasete yön veren kişilerin çoğuna ya direkt olarak etki etmiş ya da ilham kaynağı olmuştur. Bununla da kalmamış şu anda çalışma yapan birçok STK'nın da kurulmasını sağlamıştır.

"Helal kazanılmış 4 liranın haram 5 liradan daha büyük olduğunu" söylemiş ve faizin ekonomik zararlarını hem dinen sakıncalarını açıklamıştır. Siyonizm'in varlığından, hedeflerinden ve tehlikesinden bahsetmiştir. Bu ülkeye yerli araba kazandırmak istemiş ve engellendiğinde "sorun şeftali üretmek yerine motor üretmek istememizdi" demiştir.

Çağımızı en iyi anlayan siyaset ve devlet adamı olan Erbakan Hoca, iktidara geldiğinde, hükümet olarak yakaladığı özellikle ekonomik başarı onun iktidardan seçim dışı indirilmesine engel olamamıştır. Birçok sorunun yaşandığı 90'lı yıllarda onun iktidarda olduğu dönem çöldeki bir vaha gibi parlamıştı. Onu iktidardan indirenler bu ülkenin tüm birikimini de buharlaştırdılar. Ancak hiçbiri bugün "hırsız" olarak anılmıyorlar. İlginçtir Erbakan Hocaya "trilyon davası" gibi bir yaftayı o gün takanlar bu gün Erbakan Hocaya güzellemelerde bulunuyorlar.

O dönemin önde gelen bir iş adamı Erbakan Hocaya gelir ve dönemin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ile ilgili sorunlarını anlatır. Dikkatle dinleyen Erbakan Hoca "laiklik yok mu" der. Bu zat kendisinin iş adamı olduğunu ve kendisi için ekonominin önemli olduğunu ifade eder. Erbakan Hocada "sürekli yazılı ve görsel basında laiklikten bahsediyorsunuz, bende geliş nedeninizin çok önem verdiğiniz laiklik olduğunu düşündüm" der.

Son 3 haftadır Anayasa konusunda yazıp düşüncelerimizi anlatmaya çalışıyorum. "Hayır" denilmesi gerektiğini söyleyen kişileri özellikle dinliyorum. Ancak bu hayır diyenlerin çoğu hala neden hayır dediklerini açıklamıyorlar. Zira arka planda konuştukları ile ön planda konuştukları farklı. Onlar için asıl sorun bu sistemle hiçbir zaman iktidar olamayacakları. Darbelerin önü kesilince ara dönem fırsatçılığı da ortadan kalkacak olması ciddi bir endişe oluşturuyor. Yoksa diğer hususlar u2013laiklik vs- çokta önemli değil.

Gelelim 2015'eu2026

7 Haziran'da Sayın Kılıçdaroğlu, Sayın Bahçeli'ye "gel seni Başbakan yapalım" demişti. u2013halk ona böyle bir yetki vermediği halde-

Erbakan Hoca %22 ile seçim kazanmış ancak hükümeti 2. Ve 3. Parti kurmuş anlaşamamışlar akabinde Refahyol koalisyonu kurulduğunda, Sayın Ecevit "bu ülkenin %80'i size karşı" demişti.

Aynı seçim dönemde Sayın Ecevit %14,64 oy almış, Sayın Demirel'in görevlendirmesi ile de azınlık hükümeti kurmuştu. Onun deyimi ile Türkiye'nin %85'i ona karşı olduğu halde!

Tüm bunlar yakın tarihimizde yaşadığımız ve kayıtlarda olan, herkesin bildiği hususlar. "Neden Cumhurbaşkanlığı" sorusunun cevabı, yukarıda bahsettiğimiz olaylarda aslında net olarak var. Erbakan Hocayı "sürekli aydınlık için bir dakika karanlık" sloganı ile düşürenler ile Sayın Tayyip Erdoğan'ı "gezi süreci" ile düşürmeye çalışanlar, aynı zihniyetteki kişiler. Cumhurbaşkanlığı sisteminin eksiklikleri yok mu? Var. Bunlar kanuni düzenlemeler ile halledilebilecek hususlar u2013bana göre-. Ancak bugün özgürlük isteyenler, özgürlükleri, dün bu ülke insanlarına çok gördüler. Eşitlik taleplerine kulak tıkadılar. Bugün eşitlik ve özgürlük için bir şansımız var. Eşitlik bazıları için yukarıdan aşağıya doğru inmek şeklinde olacağı için bunu kabullenemiyorlar. Özgürlüğünü, diğerlerinin esareti üzerine kuranlarda, bu kişilerin özgürleşmesini, kendi başarısızlıkları olarak görüyorlar. Ezilenlerin ve de ötekileştirilenlerin merkeze doğru yürüyüşü devam ediyor. Merkeze yürüyenlerin dikkat etmesi gereken tek şey "sınırlar". Bu sınırlara tecavüz edilmemeli. Bu yolda Erbakan Hocanın sözü ile bitirelim "Bizim Davamızda kimse kendi için yaşamaz, herkes kardeşi için yaşar. Menfaati öldürmenin en kolay yolu budur." Biz bu ülke insanı için çalışmaya devam edelim. Anadolu insanının ortalama feraseti ve basireti, hak olanın gerçekleşmesi için vesile olmaya yetecektir. @CavitTatli