Dolar (USD)
35.18
Euro (EUR)
36.53
Gram Altın
2966.40
BIST 100
9724.5
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
04 Haziran 2023

​Yusuf aleyhisselamın ibretli hayatı-6

Yusuf aleyhisselam, Mısır kralının gördüğü rüyayı şöyle tâbir edip yorumladı:

- Yedi sene, bildiğiniz şekilde ekininizi ekin. Ama biçtiğiniz ürünü, yiyeceğiniz az miktar dışında başağında bırakıp depolayın. Sonra, bunun peşinden yedi kurak yıl gelecek, tohumluk olarak saklayacağınız az bir miktar dışında, önce biriktirdiklerinizi yiyip tüketeceksiniz. Sonra yağmurlu ve bereketli bir yıl gelecek ki; insanlar bol bol meyvaları sıkacak ve hayvanları sağacaklar, dedi.

Hapishaneye gönderilen kralın şarapçısı, Yusuf aleyhisselamın tâbirini öğrenip saraya döndü ve krala bildirdi. Kral, tâbiri duyunca çok etkilendi ve Yusuf aleyhisselamı almak için hemen bir elçi gönderdi. Elçi, zindana varıp hapisten çıkma mesajını ulaştırdığında, Yusuf aleyhisselam:

- Efendine dön de ellerini kesen o kadınların durumunu bir sor. Benim Rabbim onların tuzaklarının ne olduğunu; ne söylediklerini ve ne yaptıklarını elbette bilir, dedi.

Bunu üzerine elçi saraya döndü ve krala, Yusuf aleyhisselamın mesajını bildirdi. Bunun için kral, o kadınları yanına getirtti ve:

- Yusuf’u elde etmek istediğiniz zaman, size karşı bir meylini hissettiniz mi? Kendisinde bir kötülük, şüphe götürür bir hareket gördünüz mü, dedi. Kadınlar cevaben:

- Haşa! Biz O’nun hiçbir kötü halini, hiçbir günahını görmedik, dediler. Tam bu esnada Azîz’in karısı Züleyhâ söz aldı ve her şeyi itiraf etti:

- Şimdi hak ve doğru ortaya çıktı. Ben, O’nunla olmak istedim. O ise, şüphesiz doğru söyleyenlerdendir, dedi.

Böylece Yusuf aleyhisselamın istediği oldu. Yani suçsuzluğu ve haksız yere bunca sene hapis yattığı gün gibi ortaya çıktı. Artık rahat bir şekilde yüzü ak ve başı dik olarak insanların içine ve kralın karşısına çıkabilirdi.

Elçi, kadınların bu itiraflarını iletince, Yusuf aleyhisselam şöyle dedi:

- Benim bu olayı böyle sordurmam; Aziz’in yokluğunda kendisine hakikaten ihanet etmediğimi ve şüphesiz Allahü Teâlânın hâinlerin hilesini başarıya ulaştırmayacağını, herkesin bilmesini istediğim içindir, dedi ve ilave etti:

- Yine de ben nefsimi temize çıkarmak istemem. Çünkü Rabbimin esirgemesi olmadıkça, nefis daima kötülüğü emreder. Şüphesiz Rabbim çok bağışlayıcı, çok esirgeyicidir.

Elçi, Yusuf aleyhisselamın mesajını saraya getirdi. Kral, mesajı aldıktan sonra:

- O’nu bana getirin, O‘nu kendime sırdaş ve müsteşar yapacağım, dedi. Bundan sonra Yusuf aleyhisselam saraya getirildi. Kral, onu görünce sözlerinden, hal, hareket ve asil duruşundan çok etkilendi. O’na çok iltifatta bulundu ve gördüğü rüya ile ilgili ne gibi tedbirler alınması gerektiğini sordu. Yusuf aleyhisselam cevaben şöyle dedi:

- Bolluk senelerinde çok ekip, hasattan sonra mahsülün ihtiyaç kadarını tüketip, geriye kalanın tamamını sapları ile beraber başakları içinde depolamak gerekir. Bu şekilde başaklarında duran hububat senelerce bozulmadan kalır ve kıtlık senelerinde insanların zarurî ihtiyaçlarını karşılar. Saplar da hayvanlar için yem olur.

Bundan sonra kral, şöyle dedi:

- Bugünden sonra seni yanımızda ve devlet yönetiminde çok önemli bir mevkiye getireceğiz ve sen, bizim için artık güvenilir birisin; kimse ne seni takip edecek ne de senden hesap soracak. Sonra kral sadede geldi ve:

- Peki sen, ne gibi bir görev almak istersin, dedi.

Yusuf aleyhisselam cevaben:

- Beni ülkenin hazinelerinin başına getir; bana maliye ve ekonomi yönetimini ver. Çünkü ben devlet hazinesini iyi korur, ekonomi yönetimini ve tasarruf yollarını çok iyi bilirim, dedi.

Allahü Teâlâ, böylece Yûsuf aleyhisselama Mısır’da dilediği gibi hareket etmek üzere ülke içinde yetki verdi. Allahü Teâlâ, dilediği kimseye rahmetini eriştirir. Güzel davrananların mükâfatını zayi etmez. Fakat âhiret mükâfatı, iman edip de takvada daim olanlar için daha hayırlıdır.

Bu konuşmadan bir müddet sonra Azîz yani maliye bakanı öldü. Yusuf aleyhisselam da O’nun görevini devraldı. Bu şekilde her yerde Yusuf aleyhisselamın sözü geçer olmaya başladı...

(Devamı haftaya…)