Dolar (USD)
35.18
Euro (EUR)
36.53
Gram Altın
2966.40
BIST 100
9724.5
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
28 May 2023

​Yusuf aleyhisselamın ibretli hayatı-5

Yusuf aleyhisselam hapiste mahkumlara tevhidi, Allahü Teâlânın birliğini ve güzel ahlakı anlattı. Herkese iyilik yapmaya çalıştı, hastaları ziyaret etti ve üzüntülü olanları teselli etti. İşte bu güzel hasletlerinden dolayı mahkumlar tarafından çok sevilen bir insan oldu.

Yusuf aleyhisselamla beraber aynı gün iki delikanlı da zindana girmişti. Bunlardan biri kralın şarapçısı, diğeri de ekmekçisi idi. Bu iki genç, bazı kimselerin teşvik ve yönlendirmesiyle kralın ekmeğine ve şarabına zehir katmışlardı. Fakat her ne olduysa daha sonra birbirlerini şikâyet etmeye karar vermişler. Ekmekçi; şarapta zehir olduğunu; şarapçı da ekmekte zehir olduğunu krala haber vermiş ve bunun için ikisi de zindana atılmıştı.

İşte bu iki delikanlı, bir gece birer rüya gördüler. Sabah olunca da tâbir için Yusuf aleyhisselama gittiler. Onlardan biri:

- Ben rüyamda şarap yapmak için üzüm sıktığımı gördüm, dedi. Diğeri de:

- Ben de başımın üstünde taşıdığım ekmekten kuşların yediğini gördüm, dedi ve ilave etti: Bunun yorumunu bize bildir. Kuşkusuz biz, seni iyilik eden bir insan olarak görüyoruz…

Yusuf aleyhisselam rüya yorumuna geçmeden önce, kendisinin hak din üzere bulunduğunu, sahip olduğu ilmin Allahü Teâlâ tarafından kendisine bahşedildiğini ve Mısırlıların yanlış yolda olduklarını bildirmek istedi ve şöyle dedi:

- Size erzak olarak verilecek yemek gelmeden önce, onun ne olduğunu mutlaka size haber vereceğim. Bu, Rabbimin bana öğrettiklerindendir. Şüphesiz ben, Allah’a inanmayan ve âhireti inkâr eden bir kavim olan Mısırlıların dininden uzağım. Atalarım İbrahim, İshak ve Yakub’un dinine uydum. Allah’a herhangi bir şeyi ortak koşmamız bize yaraşmaz. Bu, Allah’ın bize ve insanlara olan lütfundandır. Fakat insanların çoğu şükretmezler. Ey zindan arkadaşlarım! Darmadağınık bir sürü düzme tanrılar mı hayırlıdır, yoksa hepsine ve her şeye gâlip, gücüne karşı konulamaz olan bir tek Allah mı? Allah’ı bırakıp da o taptıklarınız, sizin ve atalarınızın uydurduğu birtakım isimlerden başka birşey değildir. Bunlara tapmanız için Allah hiçbir delil indirmemiştir. Hüküm ancak Allah’a aittir. O, size, kendisinden başkasına kulluk etmemenizi emretmiştir. İşte dosdoğru din budur. Fakat insanların çoğu bunu bilmezler.

Yusuf aleyhisselam sonra onların rüyalarının tâbirine geçip şöyle dedi:

- Ey şarapçı, sen serbest bırakılacaksın ve eski görevine dönüp kralın şarapçılığına devam edeceksin. Diğerine ise şöyle dedi:

- Sen asılacaksın ve başının etini kuşlar yiyecek. Öyle de oldu…

Zindanda kalmaya devam eden Yusuf aleyhisselam, kurtulacak olana yani şarapçıya:

- Beni, efendinin yani kralın yanında an, benden bahset, suçsuz olduğumu söyle, dedi.

Zindandan kurtulan şarapçı, saraydaki eski vazifesine döndü. Fakat şeytan, kendisine unutturduğu için; kralın yanında Yusuf aleyhisselamdan hiç bahsetmedi. Ta ki, kral o rüyayı görünceye kadar. Evet Kral, bir gece çok garip ve enteresan bir rüya gördü. Sabah olunca saray erkânını taplayıp:

- Ben rüyamda yedi semiz ineği yiyen yedi zayıf inek ve yedi yeşil başak ile yedi kuru başak gördüm. Ey ileri gelenler, eğer rüya tâbirini biliyorsanız, bu rüyamı tâbir edip yorumlayın, dedi.

Saray ileri gelenleri ise:

- Bunlar, karışık rüyalardır. Biz bu tür rüyaların yorumunu bilmiyoruz, dediler.

O iki arkadaştan kurtulanı yani şarapçı, nice zaman sonra Yusuf aleyhisselamı hatırladı ve:

- Ben, bu rüyanın yorumunu size yaptıracağım. Hele beni bir zindana gönderin, dedi.

Şarapçı, Yusuf aleyhisselamın yanına gidince:

- Ey Yusuf! Ey doğru sözlü kişi! Şu müşkil ve esrarengiz rüya hakkında bize bir çözüm bildir, şöyle ki: Yedi semiz ineği yiyen yedi zayıf inek ile yedi yeşil başak ve yedi kuru başağın anlamı ne olabilir? Ümit ederim ki isabetli tâbirini öğrenip insanlara aktarırım. Böylece onlar hem doğruyu hem de senin değerini öğrenirler, dedi…

(Devamı haftaya…)