Yurtta sulh
Halk iradesinin göstergesi olan seçimler 2024 yılına damgasını vurdu. Bu yıl içinde 50’den fazla ülkede yapılan/yapılacak seçimlerde iktidarların gücü ve demokrasi sınanıyor. Rusya seçimlerini kolaylıkla kazanan Putin’in iktidarını sarsmak için terör devreye sokulurken, ABD başkanlık seçimleri için propaganda çalışmaları şimdiden başladı. Trump, halkın kendisine oy vermesi için ABD bayraklı incil satışı yaparken, 31 Mart’ı Transseksüeller Görünürlük Günü ilan eden Biden ise sapkınların da desteğini alarak iktidarını sürdürme peşinde. Trump, İsa Mesih’in diriliş günü olarak kabul edilen 31 Mart’ı kirli siyasi emellerine alet eden Biden’den Katolik ve Hristiyanlardan özür dilemesini istedi.
Türkiye yerel seçimleri gücün ve paranın akış yönüyle ilgili
bir gösterge. AK Parti tarihinin en büyük oy kaybını yaşadığı seçimlerde DEM’li
CHP’nin çıkışı bir hayli dikkat çekici. Dün sabah oyumuzu kullandıktan sonra
rutin olan sayfalarımızı doldurmak için Gazeteye gitme mecburiyetimiz var.
Altunizade metrobüs durağına indiğimizde bir süprizle karşılaşıyoruz.
Metrobüs’ün ön ışıklı tabelasında, Beylikdüzü yanıyor. Bir dakika sonrası
“Yurtta Sulh, Cihanda Sulh” ibaresi bir dakika arayla yanıp sönüyor. Seçim günü
Ekrem başkanın bir süprizi olsa gerek. 15 Temmuz’da beceremedikleri Erdoğan’ı
indirme planını seçim yoluyla sürdüreceklerinin işaretini çakıyor. Biraz
bekledik bütün metrobüsler aynı mı diye, ama her 10 metrobüsten birinde
kesinlikle Yurtta Sulh süpliminal mesajı veriliyor. Yani 15 Temmuz’u yapanlar
hala Tayyip Erdoğan’ın yakasını bırakmış değiller.
Her ne kadar malum seçimlerde yerel yöneticiler seçilse de
Türkiye’nin önümüzdeki süreçte batı ile mi hareket edeceği veya kendi çıkarları
doğrultusunda bağımsız politikalarla dünya siyasetine mi yön vereceğinin
seçimini yapıyor. Irak ve Suriye’ye bir
operasyona hazırlanan, Gazze’deki İsrail vahşetine tüm gücüyle karşı durmaya
çalışan, Kıbrıs-Gazze arasında kurulacak deniz yolu köprüsüyle Rumlar’ın meşru
aktör haline getirilmesini dikkatle takip eden, Somali ile yapılan anlaşma
sebebiyle cezalandırılmak istenen bir ülkede iktidarların elini ayağını
bağlamak için toplumsal muhalefeti yerel yönetimler eliyle alabildiğine
güçlendirmek malumunuz olduğu üzere bir ABD politikası. Biraz daha ileri
giderek şunu da söyleyelim. İngiliz Büyükelçisi ile balıkçı lokantasında
buluştuktan sonra, İngiliz, ABD, İsrail’e sürekli mesajlar gönderen İmamoğlu
hala kullanışlı bir aparat. Malum plana göre İmamoğlu’na seçim kazandırılarak
2028 yılının en güçlü cumhurbaşkanı adaya yapılması. İmamoğlu fa sol verirse, ABD
ve İngiltere’de Liderlik okullarında yetiştirdikleri diğer aparatları sahaya
sürecekler. Onların toplum tarafından tanınması, kabullenilmesinin zaman
alacağı için Amerika ve İngiltere’den geçtiğimiz ay Türkiye’ye gelen 80 bin
seçim spekülatörü toplumu etkilemek için yoğun çalıştı. Seçim sonuçlarına göre
oldukça da başarılı oldukları gözlemleniyor.
Seçimlerin ilk saatlerinde ilk gürültü Ağrı’dan geldi. Sırrı
Sakık’ın taşımalı seçmen yaygaraları seçimlere şaibe bulaştırmanın ötesinde bir
şey değil. Bu ülkede 18 yaşını doldurmuş herkes kısıtlı değilse özgürce oy
kullanıyor. Sırrı beye göre, bölgede görev yapan Asker ve polisler oy
kullanmasın. Efendim bir evde bilmem ne kadar seçmen yazılmış. Kışlada,
karakolda askerlerin postaları o bölgede güvenilir bir ev adresine gelir. Eğer
güvenlik personelinin ayrı ayrı oturmasında sakınca varsa, kışla, koğuş veya
karakollarında kalırlar ama ev adresi olarak tek ev verilir. Aparat Sakık, eğer
asker ve polis oy kullanmasın diyorsa. Bu ne perhiz ne lahana turşusu, nasıl
bir özgürlük anlayışı, sen devlete ihanet edeceksin ve oy hakkın olacak. Devlet
ve millet için canını ortaya koyanların oy hakkı olmayacak. Bir de o askerlerin
hepsinin hangi partiye oy vereceğini nereden biliyorsun. DEM ile CHP’nin
ittifakında, DEM’in güçlü olduğu Doğudaki seçim bölgelerinde CHP, DEM
adaylarını destekledi. Batıda ise DEM CHP’yi. Milliyetçi veya teröre mesafeli
seçmenin gözünü boyamak için ise, göstermelik adaylar çıkardılar.
Yapılan bütün ince ayara rağmen Türk milleti ferasetini
ortaya koyarak belediyeleri yönetecek kadroları seçti. Artık ekonomiye
odaklanma vakti. Irak’ta, Suriye’de, Akdeniz’de, Karadeniz’de Türkiye’nin
haklarının emperyalistlere kaptırmamak için mücadele vakti. Gazze’de İsrail
soykırımını durdurmak için vicdan sahibi insanlarla hareket, soykırımcı İsrail
yöneticilerinin yaptıklarını yanına bırakmama vakti. Birilerinin hesaplarına
rağmen milli irade sandığa yine damgasını vurdu. Türkiye’nin dış güdümlü yurtta sulh ekibine teslim edilme
oyununda bu seçimlerin bir sonuç mu yoksa yeni bir başlangıç mı olduğunu
göreceğiz. 2028 öncesi gündemimizi erken seçim mi yoksa, öncelikli sorunlar mı
meşgul edecek göreceğiz. Vesselam. Seçim sonuçları milletimize hayırlı olsun….