Yurtdışı Türklerden Haberdarız
Yurtdışındaki
vatandaşlarımız, kardeş topluluklarımız ile Türkiye’de öğrenim gören
uluslararası burslu öğrencilerimize yönelik çalışmaları koordine etme, bu
alanlarda verilen hizmetleri ve yapılan faaliyetleri geliştirme görevini yerine
getirmek için 2010 yılında Başbakanlığa bağlı ‘Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı’ (YTB) kurulmuştur.
Yurtdışı
Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı, Cumhurbaşkanlığı sistemiyle birlikte Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı
kuruluş statü ile yurtdışındaki vatandaşlarımızla ve kardeş topluluklarla
ilişkileri güçlendirmek için ekonomik, sosyal ve kültürel olarak yakın
ilişkiler tesis etme gayretlerini takip ediyoruz.
Ermeni meselesine ülke menfaati olarak bakan
ve hiçbir zaman meseleye ideolojisini taşımamış bestekârlardan sinema
sanatçılarına varıncaya kadar arşivlerde yer alan isimleri hatırlattıkları
günden bugüne seneler geçti.
Ülkemiz, 1960’lı yıllarda çeşitli
ülkelerle işgücü anlaşmaları imzalamıştır. Almanya ile 1961; Avusturya, Belçika
ve Hollanda ile 1964; Fransa ile 1965 ve Avustralya ile 1967 yıllarında
imzalanan bu anlaşmalarla birlikte söz konusu ülkelere göç etmeye başlayan
işçilerimiz, muhatap ülkelerin kalkınmasında büyük rol oynamışlardır. Bugün sayıları
yaklaşık 6,5 milyona ulaşan kardeşlerimizin önemli bir kısmı, söz konusu işgücü
anlaşmalarıyla Avrupa ülkelerine yerleşen ve bu ülkelerdeki varlıklarını
günümüze değin sürdürüp, artık 4. nesline ulaşan Avrupa’daki vatandaşlarımızdan
oluştuğunu tarihi süreçte gördük.
Yurtdışına yapılan iş gücü göçünün
50. Yılı dolayısıyla Temmuz 2013 senesinde Almanya’nın Köln şehrinde bir dizi
program dolayısıyla gittiğimde işçi olarak Avrupa’ya gelen soydaşlarımız ve
çocuklarının oralarda yaşadıkları sosyolojik, siyasî ve ekonomik süreçlerin
neticesinde ihtiyaç ve önceliklerinde değişimlere yol açtığını müşahede etme
imkânı bulmuştum.
Altmışlı yıllarda işçilerimizin
anavatana dönüş fikirleri daha sonraları barınma, ibadet, dernekleşme şekline
tezahür ettiğinden kalıcı olarak yerleşme fikri ile gittikleri ülkelerde aile
ve yuva kurup vatandaşlık da alınca uyum süreci başlamıştır. İki binli yıllarla
birlikte eğitim sorunu, ırkçılık ve İslam düşmanlığı meseleleri ön plana
çıkmıştır.
Devletimiz yurtdışı
vatandaşlarımızın yaşadığı ülkelerde anadil, kültür ve kimliklerinin
muhafaza edilmesine yönelik faaliyetler gerçekleştirerek vatandaşlarımızın aile
yapısı ve sosyo-kültürel değerlerinin korunmasına yönelik sivil toplum faaliyetlerini
desteklemesi için yetkilendirdiği kurumun ‘Online
Kişisel Gelişim Akademisi’ eğitimiyle gençlerimizin sosyal hayatlarında
sahip oldukları etkinin artırılması ve başarılarının desteklenmesi öngörmeleri
takdire şayandır.
Salgın döneminde çalışmalarına
kesintisiz devam eden YTB, kardeşlerimizin yaşadıkları ülkede
karşılaştıkları meselelerin çözümüne yönelik eğitim ve çalışmalar yapıldığını
bir vesile öğrendiğimizde memnuniyetimizi belirterek yapacakları çalışmalarda
üzerimize düşecek görevlerden kaçmayacağımızın taahhüdünün altını kalın çizgilerle
çiziyoruz.
Bu vesile ile sesimizin Kültür ve Turizm Bakanlığına ulaştığını hissediyoruz. Gençlerimizin Yurtdışı Akraba Topluluklar Başkanlığının projelerinizi değerlendirmek için beklediklerini duymak ümitlerimizi artırıyor.
Gençler duymadık demeyin. Hoca Nasreddin’in torunları zaten duymayanlara söylerler. Vesselam.