Yürrü
Demokratik ülkelerde hak arayışlarının farklı yolları vardır. Yürüyüşte bunlardan biridir. Ancak bu yürüyüşü hangi amaçla yaptığınızın önemi büyüktür. Eğer söylemlerinizle eylemleriniz örtüşmüyorsa inandırıcılığınız kalmamış demektir. Siyasette birlikte yol yürüdüğünüz kişi ve zihniyetler sizin amaçlarınızı ortaya koymaktadır. Özünüzle sözünüz bir olmadığında, sözde adalet için yürümeye kalktığınızda size söylenecek söz "yürrü" olacaktır.
Kendi liderinize kaset kumpası kurulduğunda karşı çıkmıyor, lideriniz istifa ettiğinde bir köşede fırsat bekliyor ve bu kumpastan kendi lehinize sonuçlar çıkarmak için elli türlü takla atıyorsanız sizin siyasetiniz adalet için değildir.
Adaletin ayaklar altına alındığı, mahkemelere saldırıldığı, savcıların öldürüldüğü dönemde yerinizden kımıldamıyorsanız bugünkü yürüyüşünüzün amacı adalet değildir.
Demokratik bir ülkeyi Hakk'tan ve halktan aldığı güçle değil de okyanus ötesinden aldığı emirlerle, meydanlarda okuduğu bildirilerle, algı operasyonları ile yönetmeye çalışan savcı müsveddelerine ses çıkarmıyorsanız sizin derdiniz adalet değildir.
Yıllardır bu ülkeyi kan gölüne çevirmek isteyen teröristlerin ekmeğine yağ sürer tarzda söylemler içerisinde iseniz ve terör örgütlerine karşı aklınızdan bile geçirmediğiniz bir yürüyüşü bu gün başlatıyorsanız sizin gayeniz adalet değildir.
Canları pahasına ülkelerine sahip çıkarak sokakları ve meydanları dolduran milyonlar için, canını seve seve ülkesi için feda eden şehitlerimiz için, gazilerimiz için kılınızı bile kıpırdatmıyorsanız sizin hedefiniz adalet değildir.
Milli değerlerini başka ülkelerin istihbaratlarına peşkeş çekenleri sinenizde saklıyorsanız, her sözünüzle Kandil ve Pensilvanya'nın kuklası olduğunuzu teyit ediyorsanız, şehit cenazelerinde değil de teröristlerin leşleri ardında duruyorsanız sizin niyetiniz adalet değildir.
Seçilmiş kişilerin inançları yüzünden milletin meclisinde linç edilmesine sesiniz çıkmıyorsa, çocuklarımızın kıyafetleri yüzünden hayatları karartıldığında kıs kıs gülüyorsanız, inandığı gibi yaşamak isteyenlerin ülke sathı boyunca yürüdüğü dönemde siz onlara İran'ı gösteriyorsanız sizin arzunuz adalet değildir.
Aklı ve beyni satılmış haşhaşilerin, vatan hainlerinin millete bomba yağdırdığı ve meclis binasının bombalandığı gecede meydanlarda değil de bombalayanların gözetiminde gizli yerlere kaçıyorsanız sizin ülkünüz adalet değildir.
Seçimlerde alt edemeyeceğiniz ve milletin her seçimde teveccühünün arttığı bir siyasi partinin sudan sebeplerle fikri satılmış kişiler tarafında kapatılmak istendiğinde bir film seyreder gibi köşenizde sessizce oturuyor ama milletin evlatlarını her gün şehit eden bir terör örgütünün uzantısı siyasilerin tutuklandığı zaman nasırına basılmışçasına cıyaklıyorsanız sizin isteğiniz adalet değildir.
Yüzlerce evladımızın şehit, binlercesinin gazi olduğu 15 Temmuz ihanet kalkışmasından sonra çoğu ya yurt dışına kaçmış ya da mahkemelerde hesap veren FETÖ tetikçilerinin karşısında durmayıp aksine ellerinize tutuşturdukları kayıtlar, tapeler ve malzemeler üzerinden kendinize ikbal devşirmeye çalışıyorsanız hangi adaletten bahsediyorsunuz.
Yoldaşlığını yaptığınız ihanet çetesiyle, terör örgütü ve uzantısı ile dünya arenasında Türkiye aleyhine çalışmaktan bir gün dahi vazgeçmiyorsanız, terör örgütlerini ülkemiz üzerine kışkıştan güçlerle birlikte yürüyorsanız bu yürüyüşünüz adalet için değildir.
Millete rağmen siyaset yapma geleneğiniz bozulmadı. Tarihte belgelerle sabit bozuk demokratik siciliniz aynı çizgide devam etmektedir. Şimdi işi bir adım daha ileri götürerek millete rağmen siyasete devam ediyorsunuz. Bu yürüyüşünüzün Suriye'de, Irak'ta, Filistin'de, Körfez'de ve Avrupa'da ülkemize karşı kurulan tuzakların bir parçası olduğunu milletimiz net bir şekilde görüyor. Terör liderlerinin desteklediği yürüyüşünüzün başka ne gibi bir amacı olabilir.
Bu yürüyüşünüz olsa olsa bir atalet yürüyüşü olabilir. Hala bu milletin ferasetini ve basiretini göremeyenlerin atalet yürüyüşü. Bu ülke üzerinde kirli planları olanların amacına hizmet edenlerin atalet yürüyüşü. Darbecileri bırakıp darbeye maruz kalanları suçlayanların atalet yürüyüşü. Teröristleri bırakıp terörle mücadele edenlerin üzerine gidenlerin atalet yürüyüşü. Ülkesini bırakıp ülkesine saldıranları savunanların atalet yürüyüşü. Milleti bırakıp millete kumpas kuranlarla yol yürüyenlerin atalet yürüyüşü.
Adaletten nasipsiz olanların yürüyüşü için söylenecek tek söz vardır.
"Yürrü anca gidersin."