Dolar (USD)
32.56
Euro (EUR)
34.93
Gram Altın
2458.04
BIST 100
9884.11
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

14 Kasım 2018

Yunanistan ateşle oynuyor

Yunanistan Dış işleri Bakanı Nikos Kotzias geçtiğimiz ay yaptığı açıklamada: ‘’Yunanistan karasularını altı milden 12 mile çıkarmayı planladığını’’ duyurması, yıllardır Türk-Yunan anlaşmazlığını tekrar alevlendirdi.

Birçok devlet arasında sorun teşkil eden ‘’Kara sular’’ konusu, Türkiye ile Yunanistan arasında söz konusu olunca, sorun daha da derinleşerek savaş riskine dönüşmektedir. Çünkü Türk-Yunan ilişkilerinde ‘’Kara sular’’ mevzusu, mevcut uluslararası hukukun ötesinde tarihsel bir arka planı vardır.

Bu çerçevede tarihe baktığımızda 19. Yüzyılda Süveyş Kanalı’nın kullanımıyla ilgili bir anlaşmazlık ortaya çıktığını görüyoruz. Yaşanan bu anlaşmazlığı çözmek için İstanbul’da bir antlaşma imzalanıyor.

Uluslararası ilişkiler uzmanları, İstanbul’da imzalanan antlaşmanın ‘’Kara Sular’’ kavramının siyasi anlamda evrensel bir boyut kazanmasında dönüm noktası olarak nitelendiriyorlar. Dolaysıyla 1888 yılında ‘’İstanbul antlaşmasına’’ imza koyan devletlerden biri de Osmanlı devletinin olması, ilk kez Türkiye’nin ‘’Kara Sular’’ konusunda hukuki bir tanımaya imza koymuş olduğunu söylerler.

Bu antlaşma ile Süveyş Kanalının statüsü belirlenmiş, bunun yanında bütün devletlerin kara sularının 3 mil olması gerektiği açık bir şekilde hükme bağlanmış olup, 3 milden sonraki deniz alanları da açık deniz olarak tanımlanmıştır.(Barış Hasan)

Daha sonraki yıllarda ‘’Kara sular’’ 3 mil den 6 mile çıkarıldı. Birleşmiş Milletlerin 1982 yılında düzenlediği ‘’Deniz Hukuku sözleşmesi’’ 6 milden 12 mile çıkarınca, Türkiye bu sözleşmeye imza koymayarak Türkiye’nin güvenliğini tehdit edecek riskleri görmüş oldu.

Yunan medyasında bu konuyla ilgili yapılan değerlendirmeleri takip edince, yakın ve uzak vadede olmak üzere iki amaca hizmet ettiğini anlıyoruz. Yunanlıların kara sularının ‘’12 mil’’ ısrarının yakın vadedeki amacı, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de keşfedilen doğalgaza erişimini engellemek. Uzak vadedeki amacı ise, ‘’Büyük Fikir’’ anlamına gelen ‘’Megali İdea’’ dedikleri İstanbul’unda içinde bulunduğu geniş bir alanı kapsayan yeniden büyük Yunan imparatorluğunu kurma hayali yatıyor. Yunanistan’ın 12 mil ısrarı uzak vadedeki amaçları için önemli bir adım olacağını düşünüyor.

Mili Savunma Bakanı Sayın Hulusi Akar: ‘’Böyle bir girişim savaş sebebidir’’ açıklaması hem Türkiye’nin Yunanistan’ın bu amaçlarının farkında olduğunu gösteriyor hem de canı pahasına olsa da böyle bir girişime izin vermeyeceği konusundaki kararlılığını gösteriyor.

Lozan antlaşmasının 12. Maddesine baktığımızda kısa bir tanımla karasuları 3 mil olarak belirlemiştir. Yunanlıların 17 Eylül 1936 tarihinde 230 sayılı Yunan Bakanlar Kurulu kararıyla Yunanistan’ın Ege Denizi’ndeki kara sularını 6 mile çıkarttığını ilan etmiş, olması, Türkiye’nin tanımadığı tek taraflı bir ilan olmuştur.

Türkiye’nin o dönemde Yunanlıların tek taraflı bu ilanına ses çıkarmaması, Balkanlarda barışı korumak, Akdeniz’de ise, İtalya’nın yayılmacı emellerine karşı Yunanlılarla iyi ilişkiler içinde olmak istemiştir.

Türkiye komşusu Yunanistan’la bugünde iyi ilişkiler içinde olmak istiyor. Ama ne yazık ki Yunanistan bir takım ülkelerin tahriklerine kapılarak ateşle oynuyor. Komşumuz Yunanistan’a Yunanlıların bir atasözünü hatırlatmak isterim: ‘’Ateşle oynayanı ateş yakar’’