Dolar (USD)
32.58
Euro (EUR)
34.68
Gram Altın
2508.98
BIST 100
9693.46
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

21 Haziran 2022

Yunan Azdıkça Azıyor… Kıbrıs'ı ne yapacağız?

HAFTA sonu Akit TV’deydik. Gazeteci Sami Dadağlıoğlu’nun sunduğu Ankara Kulisi’nin diğer misafiri Emekli Korgeneral İsmail Hakkı Pekin’di.

Sayın Pekin, ABD’nin Türkiye’yi Yunanistan üzerinden sıkıştırma operasyonunu değerlendirirken, “Bizi bölmeye karar vermişler!” dedi.

“ Bu kadar büyük ve güçlü durumdaki Türkiye, ABD’nin bölgedeki hedeflerine ulaşmasına engel oluyor.” diye de ekledi.

Yunanistan’ın birkaç kulaç uzağımızdaki, daha doğrusu yakınımızdaki adaları silahlandırmasından, Suriye’nin Kuzeyi’nde “Kürt Devleti” görüntüsü altında (Benim Siyonistan dediğim) bir devletin kurulmasına karar verilmesine kadar ne varsa, ABD’nin Büyük Plânı çerçevesinde değerlendirdi Sayın Pekin.

“Önümüzdeki süreçte ABD’nin Afrika Ordusu’nu Kıbrıs’a taşıması söz konusu. Bu işler Kıbrıs’a kadar uzanıyor. ABD bu faaliyetlerle, hem Ege Denizi’ni hem de Türk Boğazları’nın çıkışını kontrol ediyor. Ayrıca Girit Adası’na F-35’leri konuşlandırıyor. İleriki günlerde Kıbrıs’a üs kuracak…” dedi.

Kıbrıs, Kıbrıs, Kıbrıs.

Ege’de büyük ölçüde karaya hapsedilmiş gibiyiz.

Bu durumu “büyük bir harekât” ile aşabilir miyiz?

Bunları tartışıyoruz.

Kıbrıs’taki ABD faaliyetlerini ise, “yakın tehdit” olarak görmediğimizden olacak, pek tartışmıyoruz.

Bizim büyük ölçüde "menfaate odaklanmış yarı aydınımız" da bu meselelere pek takılmıyor.

Bir yerlerden tâlimat gelecek de, ilgi gösterecekler muhteremler!

Tâkip edenlerimiz bilirler, uzun yıllardır Kıbrıs’ı “gönüllerde” kaybetmek üzere olduğumuzu yazıyor ve söylüyoruz.

Arz-ı Mev’ud/Vaat Edilmiş Topraklar “hülyası” içinde yer alan Kıbrıs’ta neler yapıldığını vurgulu bir şekilde anlatabilmek, dikkatleri buraya çekebilmek için “Kıbrıs Yahudi Cumhuriyeti” başlığını bile atmışlığımız vardır vakt-i zamanında.

Bir Kıbrıs seyahatimizde ziyaret ettiğimiz Tatlısu’nun Kahramanmaraş’lı Belediye Başkanı Hayri Orçan, “En güzel, en stratejik arazilerimiz İsraillilerin eline geçiyor. Bol bol toprak alıyorlar buralardan. Türkiyemiz bu konuda gerekli tedbirleri almalı. Ben gerekli dosyaları gerekli yerlere arz ettim!” demişti.

Bugünlerde, “Türkiye’de yabancılara gayri menkul satışı” meselesi gündemde ya…

Biz de uzun yıllardır “Kıbrıs topraklarının yabancılar tarafından, hem de ne yabancılar tarafından satın alındığını” gözler önüne serip duruyoruz.

MİLAT’ta, aşağı yukarı 6 yıl evvel, “Kıbrıs’taki facia”yı gözler önüne seren bir yazı dizimiz yayımlanmıştı.

Yavru Vatan’da “ajanların” cirit attığını, oradaki gençliğimizin Türkiye’ye karşı ustalıkla kışkırtıldığını...

Gençlerin azımsanamayacak bir bölümünün, Ada’daki Türkleri soykırımdan kurtaran Türkiye’den değil de, Soykırımcı Yunanlılardan yana tavır takındığını…

Soykırımcıları değil de, Türkiye’yi suçladığını…

Mübarek insanlarımızın cami inşa etmek üzere bağışladığı arazilerin, berbat işletmelere kiralandığını…

Oralarda “pis pis işlerin” döndüğünü…

Oradaki ata yadigârı mekânların içki şişeleriyle dolu olduğunu…

Ada Halkı’nın ve özellikle Ada Gençliği’nin “Türkiye karşıtı” akımların etkisinden kurtarılmaları, “manevi eğitim almaları için” derde şifa olacak çalışmaların yapılmadığını…

Bu gidişle, Ada’nın “gönüllerde” kaybedilebileceğini, belgeler ve fotoğraflarla destekleyerek gözler önüne sermiştik.

O günlerde, her iki Devlet’ten, hem Türkiye’den hem de KKTC’den nice takdir mesajı almıştık.

Kıbrıs medyasının “etkin konumdaki” Amerikancı, Rumcu, İsrailci kesimleri ise, yazı dizimizden dolayı bizi hedef almış…

Kıbrıs’a “irtica”yı götürmek istediğimizi zırvalamıştı.

Sonra…

Sonra…

Her fırsatta Kıbrıs’ı yazdık, ikaz ettik.

Ne var ki, bizim menfaatçi “yarı aydın” takımının dikkatini çekemedik.

HHH

Bugün yumurta kapıya geldi mi ne?

Kuşatmayı iyice hissediyoruz.

Kıbrıs meselesi de, bu günlerde yeniden gündeme geliyor işte.

Hatırlayınız lütfen;

Kıbrıs’ta, “"Rumların hoşuna giden lâflar eden” Aday’ın, Cumhurbaşkanlığı seçimini “yeniden” kazanması kuvvetle muhtemelken, Sayın Recep Tayyip Erdoğan oralara gidip rüzgârını estirdi de, şimdilik kurtulduk şükür.

Türkiye’nin yardım elini sonuna kadar açması ve Sayın Erdoğan’ın karizmatik liderliğini orada da konuşturması sayesinde, Rumların tezlerini destekleyen KKTC’nin o zamanki Cumhurbaşkanı, ikinci turda “kıl payı ile” kaybetti neyse ki…

Türkiye’nin desteklediği adayın seçimi ikinci turda kıl payı alabilmesini “başarı” olarak gören de olabilir, “tehdidin ne kadar büyük olduğunun işareti” olarak da…

Programda bunları söyleyince…

Emekli Korgeneral Sayın Pekin, bize tamamen hak verdiğini belirtti.

Ve, sözü 1974, Kıbrıs Barış Harekâtı’na getirdi.

Sayın Pekin, o günlerde genç bir subay.

Kıbrıs Barış Harekâtı’nda çatışmalara katılmış bir Türk Askeri.

Harekâtı anlatırken, “Aslında Ada’nın tamamını da alabilirdik!” dedi, Sayın Pekin.

Çok doğru.

Zamanın CHP’si, Rahmetli Erbakan Hoca’nın “Ada’nın tamamını alalım!” teklifine, ısrarına karşı çıkmış…

Hatta ve hatta, “Erbakan cihat lâfları ediyor!” diyerek aklınca dalga geçmeye kalkmıştı.

Yarım kalan bir zaferdi yani, O.

CHP’nin yarıda kestiği zafer!..

***********************

Sayın Pekin Paşa, o günleri anlatırken çok önemli bir noktaya daha dikkat çekti…

“Sanılmasın ki, harekât bir anda oldu ve bitti. Bu uzun yılların hazırlığının semeresiydi.

Türk Mukavemet Teşkilâtı’ndan başlayın…

Ada’daki Türklerin, içlerinden seçilmiş isimlerin öne çıkartılmasıyla bilinçlendirilmelerine…

“Sivil toplum örgütleriyle, medyasıyla harekâta tam destek verir hale getirilmelerine kadar…” dedi.

Bir de şunu söyledi:

“Hiçbir harekât, halkın tam desteği olmadan, bölge halkının motivasyonu, heyecanlı desteği sağlanmadan tam başarıya ulaşamaz!”

********

Türkiye olarak, “Kıbrıs Müslüman Türkü’nün, özellikle Kıbrıs Müslüman Türk Gençliği’nin, ABD, İsrail, Yunanistan tarafından ayartılmalarına engel olmak…

Oralara, “Yerli ve Milli Ruh”u götürmek için neler yapıyoruz?

Yol haritamız nedir?

Koca Türkiye, KKTC’de “Kültürel İktidarı”nı kurabiliyor mu?

*******

Programdan sonra konuya yakından ilgi duyan bir vatandaşımızla da konuştuk bunları.

Anadolu’nun bir güzel evlâdı…

Orayı bırak Ağabey…

Türkiye’de Kültürel İktidar kimlerde?

“Burayı çözememişiz, orayı mı çözeceğiz Allah aşkına!” demez mi…

Ne yaparsın…

“Ümitsizlik bize yakışmaz kardeşim!” dedim.

“Bir de bakmışsınız…

Ailelerimizden başlayarak, ilk ve orta dereceli okullarımıza…

Üniversitelerimize kadar her yerde…

Yerli ve Milli Eğitim hamlelerimizi gerçekleştirmişiz…”

HHH

Öyle bakmayın bana..

Niçin olmasın ki?..