​Şam Emevi Camii'nde kılınan ilk Cuma namazı tek kelimeyle muhteşemdi. İki gün önce de MİT Başkanı İbrahim Kalın'ın aynı camide kıldığı şükür namazı, tüm dünyaya Suriye'de meydana gelen ihtilal hakkında fikir veriyordu.

Şam Emevi Camii’nde kılınan ilk Cuma namazı tek kelimeyle muhteşemdi. İki gün önce de MİT Başkanı İbrahim Kalın’ın aynı camide kıldığı şükür namazı, tüm dünyaya Suriye’de meydana gelen ihtilal hakkında fikir veriyordu. ABD’nin Yahudi asıllı Siyonist Dışişleri Bakanı’nın Türkiye’ye gelişi öncesinde bundan daha iyi bir mesaj verilemezdi.

Rus üsleri hariç, Suriye’nin batısı özgürlüğüne kavuştu. Sıra Rus üslerini kapatıp doğusunu da YPG ve ABD’den temizlemeye geldi. İran ve Rus güçleri kovulduktan sonra Suriye’de dört büyük ordu kaldı. Suriye Milli Ordusu, HTŞ’nin öncülüğündeki mücahidler, YPG güçleri ve Esed ordusunun kalıntıları. Eski rejimin ordusu kısa sürede tasfiye edildikten sonra YPG’nin silahlı unsurları da acilen temizlenmelidir.

Suriye’de yapılacak ilk iş, anayasa ve kanunlarda yapılacak değişikliklerden önce tüm silahlı güçleri tek çatı altında toplamaktan geçiyor. Suriye Milli Ordusu ile mücahidler harmanlanarak yeni bir silahlı kuvvetler yapısı oluşturulmalıdır. Böylece İsrail’in sahipsiz görüp bombaladığı topraklarda ilk caydırıcı tedbir alınmış olacaktır.

***

Esed’in gitmesi ile Suriye’de zulüm dönemi bitti ama problemler bitmedi. Şimdi artık çoğunluğa zulmeden azınlık diktatoryası değil Müslümanların hakimiyeti var. İsrail ve ABD medyası Esed’in yıkılmaını doğrudan Türkiye’ye bağlıyor, bunu da açık açık yazıyorlar. NYT’nin Siyonist yazarı, “Ankara, Beşar Esed rejimini 11 günde yıktı” diye yazmış.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu yılın Temmuz ayında söylediği, “Nasıl bir gün Karabağ ve Libya’ya girdiysek aynısını İsrail’e de yaparız” ultimatomu, Suriye’deki Nuseyri rejimi devrildikten sonra ciddiye alınmaya başlandı. Yeni yönetimin ayakları yere bastıktan sonra Suriye’de, özellikle de Akdeniz kıyısında ve Golan Tepeleri’nde kurulacak Türk askeri üsleri, İsrail zulmü ve yayılmacılığı karşısında böyge insanına rahat bir nefes aldıracaktır.

Sednaya Hapishanesi, Esed rejimi ve Nuseyri azgınlarının Müslümanlara nasıl zulümler yaptığının canlı bir göstergesi. Sorumluları bulunup cezalandırılmalı. Rusya’nın bu zulmü destekleyip bir de Müslümanları hava bombardımanı ile katletmesi karşılında Esed’in verdiği ‘Rus üsleri’ de bir an önce kapatılmalı ve yerine Türkiye deniz ve hava üssü kurmalıdır.

***

ABD, Kuzey Suriye konusunda Türkiye ile yaptığı anlaşmaların hiçbirine sadık kalmadı. Türkiye’nin kurup eğitip donattığı Suriye Milli Ordusu, Özgürlük Şafağı operasyonu ile önce Tel Abyad’ı sonra Münbiç’i özgürleştirdi. YPG’lilere ailelerini de alıp şehirden uzaklaşmaları için dört günlük süre tanındı. Bu süre içinde şehri ve tünelleri boşaltacaklar.

Suriyeli mücahidler Suriye’nin üçüncü büyük şehri olan Deyrizor’u da kontrol altına aldılar. Deyrizor’un önemi petrol bölgesi olması. Yeni yönetimin de en fazla ihtiyaç duyacağı şey gelir kaynaklarının artırılması olacak. Yakın bir zamanda Rakka da kontol altına alınacaktır.

PKK/YPG’li terörirsler, köstebek gibi şehirlerin altını tünel ağları örmekten asla vazgeçmiyorlar. İHA’lar ve havadan gelecek tehlikelerden kendilerini korumak için Fransız çimentosu ile şehrin altına yeni bir şehir daha inşa ediyorlar. Artık sağlıklı bir üretime geçildiğinde o verimli topraklarda tarım ürünlerinin depolanması için ideal mekanlar olur.

İsrail ve Batının en büyük korkusu Suriye’de Sünni Müslüman bir İslam devleti kurulmasıdır. Ancak korkunun ecele faydası olmadığı da bir gerçek.