Dolar (USD)
35.25
Euro (EUR)
36.80
Gram Altın
2960.45
BIST 100
9672.75
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
14 Kasım 2016

Yolu bağımsızlık olanları bağımlılar durduramaz

Farkındasınız! Batı medyası, teröre, darbecilere ve destekçilerine yönelik ülkemiz tedbirler aldıkça, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ı hedef alıyor. Manipülatif haberlerle ve içeriği bilgi kirliliğiyle doldurulmuş analizlerle karakter suikastı deniyor. Batı medyası medya etik ilkelerini çiğnerken kendilerine demokrasi ve hukuku da maske yapıyor.

Bir kere demokrasi ve hukuk sicili kirli olan 'Batı'nın medyası bize ne hukuk ne de demokrasi dersi veremez. Türkiye'ye karşı topyekun çevreleme harekatına ortak olan Batı medyası bize aynı zamanda bağımsız ve özgür medyadan da söz edemez. Özgür ve bağımsız medya öncelikle medya etik ilkelerine uymaya dikkat eder. İletişimin provokatör maskeli yüzüyle kaos meydana getirmeye kalkmaz, insanlığın en büyük problemlerinden biri olan yalan haberlere sığınmaz. Gerçekleri örtbas ederek ya da kendi istediği şekilde değiştirerek sunmak, özgürlük değil, vesayettir. Yalan vesayeti altında can çekişen Batı medyası, önce kendisiyle yüzleşmeli, karanlık odalarda yazılıp kendisine materyal diye sunulan haberleri manşetlerine taşımaktan vazgeçmelidir. Kendi özgürlüğünü karanlık odaların, lobilerin, baronların eline teslim etmek, gazetecilik değil, tetikçiliktir.

Peki neden tetikçilik yapıyorlar?

*Yıllardır Türkiye'ye karşı terör kartını kullanıyorlar. Türkiye ise ellerindeki kartı alıyor.

*Her sıkıştıklarında ülkemizde darbecilerle işbirliği yapıp, tüm kazanımlarımızı sıfırlıyorlar. Türkiye ise darbecilerle en üst seviyede mücadele ediyor. Darbecilerin ellerini kollarını bağlıyor.

*Mevcut sistem ve anayasa vesayetçilerin ellerini güçlendiriyor. Türkiye ise daha demokratik bir sistemi inşa etmek için mücadele ediyor.

*Etnik ve mezhepsel gerilimler çıkartıp yıllardır Türkiye'yi kendi içine mahku00fbm ediyorlar. Bunu eski Türkiye'de başarıyorlardı. Artık tutmuyor. Yeni Türkiye'de geçerli olan kardeşlik ve birlik.. Fay hatları kardeşlik ve birlik çimentosuyla dolduruluyor.

Bu kadar mı elbette değil..

*Bir dönem Türkiye'yi sömürme aracı olarak kullanan IMF'den bırakın borç almayı, borçları kapattık, IMF'ye hibe verir hale geldik.

*Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'daki kanlı darbe girişiminin ardından Türkiye ekonomisinde çöküş bekliyorlardı, millet bir hafta içinde 11,5 milyar dolar bozdurdu, oyunu bozdu. Faiz oranlarının yükseleceği yönünde haberler pompalandı aksine şuan ki seviye 15 Temmuz öncesinden daha düşük. Kamu borçlarının milli gelire oranına baktığımız zaman ise; 28 Avrupa Birliği üyesi ülkenin 25 tanesinden daha iyi noktaya ulaşmış durumdayız.

Bir de Suriye ve Irak meselesi varu2026

*Mültecilere sahip çıkmadıkları gibi, sahip çıkan Türkiye'yi topyekun hedef alsalar da, ülkemiz mazlum ve mağdurlara kucak açmaya devam ediyor. Bölgesinde kanlı eylemlere imza atıp, yerel halkı katleden DAEŞ'e karşı kararlı operasyonlar yapıyor, yerel halkı özgürlükle tanıştırıyor, yaşam alanları oluşturuyor, çıkartılmak istenen mezhepsel savaşın önünde tek güç olarak duruyor.

*Millet her şartta ve her durumda Dünya 5'ten büyüktür gerçeğiyle Batı'yı yüzleştiren lideri Cumhurbaşkanı Erdoğan'a sahip çıkıyor, küresel odakların dayattığı adaletsiz sisteme karşı öncülerinin safında yer alıyor. Kendi çıkarlarını önceleyerek dünya siyasetini şekillendirmeye çalışan lobilere inat millet, iradesine sahip çıkıyor. Dünya'da da durum farklı değil. Halklar yavaş yavaş "Dünya 5'ten büyüktür" söylemi etrafında toplanmaya başlıyor. Bugün bu söylem sadece mazlumlar ve mağdurları değil, vicdanı ve yüreği olan herkesi umutlandırıyor. Umutların eyleme dönüşeceği vakit ise yavaş yavaş yaklaşıyor, güç dengeleri değişiyor. Bu da adaletsiz sistemin mimarları yani Batı'yı ve medyasını topyekun panikletiyor.

Şunu da hatırlatalım; Bu milletin yolu bağımsızlık. Yolu bağımsızlık olanları bağımlılar durduramaz.