Yol çalışmaları ve kazalara davetiye
Son günlerin suni gündemleri beni ilgilendirmiyor. Kim kimi yer bilmem. Afiyet olsun. Bu gündemlerin hiç birisi benim yaz döneminde karayollarında karşılaştığım problemleri çözmüyor. İnsanımızın kaza riskini azaltmıyor.
Özellikle yaz dönemi geldiğinde yol yapımı ve tadilat
çalışmaları zaman zaman insanı çileden çıkarıyor. Yaz dönemine girdik. Bayram
için memlekete gittim. Yol çalışmalarında değişen bir şey yok. Uzun süren
çalışmalar, uyarı tabelalarının yetersizliği, yolların yoğunluğu, kilometrelerce
uzanan yol tıkanıklığı olduğu gibi devam ediyor.
Geçtiğimiz yıllarda dile getirdiğim karayolları ve
otobanlarda devam eden çalışmaların hoyratça yapılması zaman kaybının ötesinde
yaz döneminde artan ölümlü kazaların ana kaynağını oluşturmaktadır.
Görevden alınan Ulaştırma eski Bakanı Cahit Turan’ı
Karayolları Genel Müdürlüğü döneminden itibaren çok fazla uyardığımı
bilirim. Allah’dan görevden alındı da
kurtulduk. Yol çalışmalarında 10 km’lik yol kapatılır bütün yaz dönemi boyunca
o yol çilehaneye dönerdi. Ölümlü kazalar yaz aylarında bu nedenle tavan
yapardı. Sonradan 5 km’ye indirdiler de
kaza riski azaldı. Fakat problemler bitmedi. Devam ediyor.
Karayolları Genel Müdürleri, Ulaştırma Bakanlarının işi
nedir bilmiyorum. Ama Türkiye genelinde ihale edilen yol çalışmalarının
gerektiği gibi kontrol edildiğini söylemek imkânsız. Cahit Turan’ın yerine
gelen Adil Karaismailoğlu Bakan’dan hassaten beklentimiz bütün yaz boyunca
yollardaki çalışmaları müteahhitlerin insafına bırakmadan denetlemesidir.
Yapılan çalışmaların belki kanuni denetimlerini yeterli
buluyor olabilirsiniz fakat bu çalışmaların insani olması için yeterli olup
olmadığına da bakınız.
AK Parti Hükümetlerinin ilk Bayındırlık Bakanı Rahmetli Zeki
Ergezen döneminde yol çalışmaları 24 saate yayılmıştı. Zaten 3-5 ay yapılan
çalışmalar daha sonra gündüz saatlerinde 8 saatle sınırlı kaldı. 3-5 ay süren
ve insanı direk ilgilendiren yol çalışmalarının çok acil 3 vardiya 24 saat
esasına göre düzenlenmesi gerekmektedir. Böylelikle 3 ay süren çalışmalar bir
ayda tamamlanarak hem zamandan tasarruf sağlanacak hem çalışmaların oluşturduğu
riskleri azaltacaktır.
Yol çalışmalarında kullanılan iş makineleri milli servettir.
Bu makineler yattıkça zarar, çalıştıkça kardır. Neden bu makineler günlük 8
saat çalışıp 18 saat yatar? Türkiye’de bu kadar zengin mi?
İki örnek vereyim. 26.05.2021 tarihinde Balıkesir’den
Ankara’ya yolculuk yaptım. Akşam 21.30 gibi Polatlı’ya ulaştım. İki yerde
inşaat var. Biri Polatlı’ya ulaşmadan diğer ise Polatlı içinde. Son model iş
makineleri o saatte kenarda yatıyordu. Yani milli servetler yatıyor. İkinci
örnek ise Ankara çevreyolu Gölbaşı Kavşağı’nda çok kısa bir çalışma var.
Gölbaşı çıkışı kapatılmış. İki aydır açılmadı. Ankara ve Gölbaşı’na dönmek için
Polis Akademisi kavşağına kadar gidip geri dönmek zorundasınız. Fazladan 7-8 km
yol demek. Mesela bu çalışma neden iki aydır sürer?
Türkiye’nin diğer bölgelerine gitmekten çekiniyorum. Bir
bakan olarak bütün yaz boyunca Türkiye genelindeki yol çalışmalarını dolaşıp
denetlemezseniz ve gerekli önlemleri almazsanız bu yol çalışmaları nedeniyle
oluşacak her kazanın vebali sizin bu kazalarda meydana gelecek her can kaybının
sorumlusu Ulaştırma Bakanı olarak siz ve Karayolları Genel Müdürlüğü olacaktır.
Birçok belediyenin de kapıldığı hoyratça çalışma hastalığından
Ulaştırma Bakanlığı’nın kurtulması gerekmektedir.
Cuma’nın hayrı üzerinize olsun...