Yol çalışmaları ve çile
Yine yollardayız. Yaptığımız işin özelliğinden Türkiye’nin her yerine gitme ihtimalimiz oluyor. Hangi ile ne zaman gideceğimizde belli olmuyor.
Seçim atmosferinde olduğumuzdan acil işlerimiz bu sıralar çok fazla çıkıyor. Okuduğunuz bu yazıyı bile çıktığımız yol güzergâhında Mezitler geçidindeki bir dinlenme mekânında kaleme alıyorum. Önceki günde bir başka ilden gece ancak dönmüştük.
Anlayacağınız ‘yollar bizim yârimiz’. Halen kullanmakta olduğum aracın km’sinden de anlaşılacağı gibi 2008 model olmasına rağmen şu anki kilometresi 561 bin’de.
Bu girizgâhı neden yapıyorum? Çünkü yaz geliyor. Yol çalışmalarının ucu göründü. Yol çalışmaları demek gerekli tedbirler alınmadıysa yollarda olanlar için eziyet demektir. Aynı zamanda Trafik kazalarında ciddi artışlar demektir. Trafik kazalarının yaz döneminde artışının asıl nedenleri arasında kesinlikle yol çalışmalarında ki aksaklıklar ve gerekli tedbirlerin alınmaması yatmaktadır. Usul ve kaidesine göre yol çalışmalarında hem güvenliği sağlayıcı, hem de trafiği rahatlatıcı yeterli tedbirlerin alındığını çok az gördüm. Küçücük bir menfez köprüsünün altı aydan fazla şahit olduğum yerler var. Karayolları hiç mi denetim yapmaz? Müteahhit neden yol üzerinde imalat yapar, demir bağlar arkadaş? Neden bütün yaz boyunca yol çalışmaları üç vardiya imkanı varken 8.00- 17.00 arası çalışıp bırakılır? Bir dönem 24 saat yapılan çalışma sisteminden neden vazgeçildi? Yol yapımında malzemeler dışarıdan hazırlanıp neden sadece montajının yollarda yapılması düşünülmez?
Allah’tan Karayolları ihale ettiği 10 km’lik yolları müteahhite teslim edip bir yaz boyu kapatma modelinden vazgeçti. Bu sebeple Karayolları Genel Müdürü bugünün Ulaştırma ve Haberleşme Bakanı Cahit Turhan’ın makamını çok aradığımı hatırlarım. O dönemler yollarda çektiğimiz eziyetler nedeniyle adını çok anmışlığım vardır. Son yıllarda yollar en fazla 5 km kapatılıyor. İnsanlar bu mesafeye katlanıyor.
Halen Ankara yolunda Polatlı’dan sonraki bölümlerde uzun süre önce yol yenilemeleri, sonra Sakarya köprüsü yapımı, şimdide demiryolu köprüleri için çalışmalar devam ediyor. Trafik yoğunlaştı. İnşallah bezdirmezler. Nasıl bir planlama yapılıyorsa bir yol güzergahında her yıl yol çalışması yapılır mı? En fazla 2-3 yılda bir güzergahı bitirirsin, 20 yıl o yola bir daha dokunmazsın. Ama 24 yıldır sürekli araba kullanılırım. Ankara-Eskişehir arasında her yıl yol çalışması yapılır. El insaf ya..
Yazımızın konusu yollar ve yaz çalışmaları olunca, günlük 40-50 bin aracın geçtiği bazı güzergâhlardaki kavşaklar neden yapılmaz diye aklıma geliyor. Bunlardan biri Polatlı içinden ki üç önemli kavşaktadır. Hafta sonları ve bayramlarda yola çıkanlara eziyet çektirir. Bu ülkede adları 30 gün, 60 gün köprüleri yapılmıştır. Karayolları ve yetkililer dert edinseler bir ayda, iki ayda bu köprüler başlanıp bitirilir. Ama bu derdi yüklenecek yetkili yok galiba ülkede?
Sadece Polatlı mı? Bursa–Balıkesir yolu üstünde Sütaş ve Ulusoy kavşakları. Dillere destan. Sütaş kamyonları rahat dönüş yapsın diye ışık konulmuş. Her bayram, her hafta sonu km’lerce araç kuyrukları yaşanıyor. SÜTAŞ hep orda. O zaman köprü yapın arkadaş. Çözülmediğine göre birileri millete çileden zevk çektirmekten zevk alıyor sanki? Galiba bunlardan biri Sütaş’ın patronu.
Yollara ışık koydurmak hünermiş zannediliyor. Neden trafik sıkışıklığına neden olduğu görülmez? Bir dönem medeniyetin göstergesi olan ışıklı kavşaklar bugün artık geri kalmışlığın en büyük göstergesidir. Anlayın artık.
Kalın sağlıcakla..