Yoksulluk ve açlık teolojisi
Açlık ve yoksulluk, insanlığın
ortak sorunudur. Günlük hayatını devam ettirecek düzeyde yeterli gıda, giyim ve
barınma ihtiyacını karşılamayan insanlar, büyük bir açlık ve yoksulluk halini
yaşamaktadırlar. İnsanlar için temel gıda, giyim ve barınma imkanlarına erişmek
zor olmanın ötesinde bir imkansızlık haline gelmiş bulunmaktadır.
Açlık ve yoksulluk, üzerinde
espri yapılacak bir konu değildir. Aç ve yoksul insanlara simit yemelerini,
domates yememelerini söylemek, sinemaya gittiklerine göre aç değiller gibi
söylemler kullanmak, yoksul insanlarla dalga geçercesine beslenme önerilerinde
bulunmak, insanlık onuruna yapılan büyük hakaret anlamına geldiği gibi,
insanların açlık ve yoksulluktan kaynaklı acılarını küçümsemek ve önemsizleştirmek
anlamına gelmektedir.
Yoksulluk ve açlık, insan için
her açıdan en büyük tehdittir. Beslenme, giyim ve barınma başta olmak üzere temel
ihtiyaçlarını karşılamayan insanların, psikolojik, biyolojik ve sosyal bir
iyilik hali içinde olmaları düşünülemez. Bedeni açlık ve yoksulluk içinde olan
insanın ruhunun huzurlu ve mutlu olması mümkün değildir. Thomas Moore şöyle
demektedir: “Yoksulluk ve açlık yürekleri çökertir, ruhları köreltir, insanları
acı çekmeye, köle olarak yaşamaya alıştırır. Öylesine ezer ki onları
boyunduruklarını sarsmaya güçleri kalmaz." Aç ve yoksul insanlar,
dışarıdan gelen tehditlere ve saldırılara maruz olmaya çok açıktırlar. Açlık ve
yoksulluk, öfkeli, umutsuz ve inançsız insanlardan oluşan topluluklar meydana
getirmektedir.
Çok sayıda insan açlık ve
yoksulluk içinde boğuşurken çok küçük bir azınlığın yemede, içmede, giyimde,
gezmede, eğlenmede sınır tanımayan ölçüde harcamalar yaptığı görülmektedir. Koskoca
Rusya, oligarklar denilen çok küçük bir hırsızlar ve yolsuzlar çetesiyle
anılmaktadır. Çoğunluğun açlığına ve yoksulluğuna neden olan lüks ve safahat
içinde yaşayanların kişilikleri, vicdanları ve ahlakları yoktur. Çalıp
çırpmayı, yiyip içip semirmeyi tek yol olarak gören hırsızlar, oligarklar
yolsuzlar ve ahlaksızlar, açlık ve yoksulluğun insanlığa getirdiği felaketleri
ve yıkımları umursamamaktadırlar.
Yoksul ve aç insanlar, akılsız
oldukları ve bilişsel yeteneklerini geliştirmedikleri için fakir ve yoksul
değildirler. Zengin insanlar da çok akıllı, başarılı ve çalışkan oldukları için
varlıklı değildirler. Yoksulluk ve açlık sorunu, kişisel başarısızlıklar sonucu
oluşan bir sorun değildir. Toplumlara hakim olan siyasal ve ekonomik sistemler,
çoğunluğu yoksulluğa ve açlığa mahkum ederken, çok azınlık bir gruba da
zenginlik, güç ve kazanma sınırsız bir şekilde kapılarını açmakta ve onlara inanılmaz
imkanlar sunmaktadır. Yoksulluk ve açlık, siyasal ve ekonomik sistemin ürettiği
bir durumdur. Başka bir ifadeyle bazı insanlar, diğer insanları kasıtlı,
bilinçli, kalıcı ve sistematik bir şekilde açlığa ve yoksulluğa mahkum etmek
için her türlü yolu denemektedirler.
Yoksulluk ve açlık, Allah’ın
insanları mahkum ettiği bir kader değildir. Sünnetullaha en aykırı olan durum,
açlık ve yoksulluktur. Allah, insanı aç ve yoksul yaratmamıştır. Allah, insanın
insanı aç ve yoksul bırakmasını en büyük günah olarak değerlendirmektedir.
Açlık ve yoksulluk, Allah’ın ve insanların hukukunun birlikte ihlal edilmesi ve
ortadan kaldırılması anlamına gelmektedir. Allah, hırsızlıkla, yolsuzlukla,
rüşvetle, yağma ve talanla zengin olanların safında değildir. Allah, aç ve
yoksul bırakılan insanların yanındadır.
Dinin düşmanı, deizm veya ateizm
değildir. Dinin düşmanı insanları sefalete, açlığa ve yoksulluğa mahkum eden
bütün askeri, siyasal, ekonomik, sosyal ve kültürel güçlerdir. İnsanlar, mümin
ve münkir şeklinde iki gruba ayrılmamaktadırlar. İnsanlar, sömürenler ve sömürülenler
şeklinde ikiye ayrılmaktadır. İnsanları ahlaktan, akıldan ve adaletten saptıran
şey, deizm veya ateizm değildir. İnsanlar, açlık ve yoksulluktan dolayı
ahlaktan, akıldan ve adaletten sapmaktadırlar. İnsanların ahlaka, akla ve
adalete uygun yaşamaları için sömürüyle mücadele edilmesi, dinin, ahlakın ve
vicdanın en büyük emridir. Gençler deizme niçin yöneliyor şeklinde yapay
tartışmalar yapmak yerine insanlar niçin aç ve yoksul kalıyor sorusunun
konuşulması ve tartışılması gerekmektedir.