Dolar (USD)
35.18
Euro (EUR)
36.53
Gram Altın
2966.40
BIST 100
9724.5
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
07 Aralık 2021

Yoksa her şey mi politik?

İhtimal ki o “hanım kızımız” Olimpos’a yakın. Hira’ya, Zeytin dağlarına, Sina dağına uzak. O evvelsi gün Olimpos’ta Poseidon ile akrabalığını tazelerken vücudunu sergilemeye çalıştığını hiç düşünmediğim Youtuber'ın, başörtüsünün “politik olduğu iddiası"na bi’ gülesim geldi. Çıplaklıkta da apayrı bir politika olabileceğini düşündürdü bana iyi mi…Sonuçta sosyal medya küresel bir kamusal alan mesabesinde. Normal, “Pazartesi” kokan bir zaman diliminde, herkes işinde gücünde, hatta kış günü biraz da üşürken, sayısız kalabalığın içinden bikinilerle, danssız geçip gitmek bile absürt olabilecekken, kimse ona “Bunu neden yapıyorsun, politik olmasa bile başka türlü bir amacın mı var?” demeyi düşünmedi. Kimse “Bak üşüteceksin dikkat et!” filan da demedi.

Şimdi şöyle. Yıllar ve yıllar var ki; inançsızlığı tercih etmiş insanlara bu eylemin, samimice ve sadece bir emir olduğuna inanıldığı için örtünüldüğüne bir türlü inandıramıyorsunuz. Aslında inandırmak gibi bir derdiniz yok. Fakat o sizin inanmamanızı ve hatta inansanız bile onun gözü önünde bu emri yapmamanızı istiyor. Siyasi kudretse yasaklıyor zaten. Üniversite yıllarında başörtüsü yasağından kaç kere afiyetle ceza yemiş birisi olarak söylüyorum.

Ayrıca; siz aslında muhatabı inandırmak istemiyorsunuz ama ne yapalım ki o sizin varoluşunuza ket vuruyor. Sizi kendi evinize, hadi biraz da sokağınıza kafeslemek istiyor. Sizi sınırlayarak yaşamaktan caydırmak istiyor. Kamusal alanda, hiçbir meslekte, hiçbir mesleki gelişimde, onda bunda şunda, bilim, sanat veya medyada, kısaca hiçbir görünür alanda sizi istemiyor. “Var olmayacaksın!” diyor. “Yok ol, kör gözüme, bakış açısız gözlüğüme gözükme!” diyor. Neden? Başörtüsü taktığınız için. E neden takıyorsunuz onu? Size göre mümin olduğunuz için. Fakat ona göre politik olduğunuz için. Siyasallaştığınız için! Sistemi yıkmak gibi bir amacınız olduğu iddia edildiği için!

Hakikaten kıt mantığa, kıt düşünceye bir şeyi anlatmak ne kadar zor. Bir şey neden siyasallaşır? Saf varoluşuna bir türlü izin vermeme, hatta yıllar yılı engellerle yok etmeye çalışmanın o safiyeti zoraki siyasallaşmak zorunda bıraktığını bilmezmiş gibi… Şimdi hangi gruplar neleri neden siyasallaştırıyor, gidiniz bari oradan anlayınız.

Neyse… Hiç işim olmaz. Böyle gündem tuzağına kalemimi yakalatmayı hiç istemem.

Ben şey dicektim.

Yaşamayan cidden anlayamaz. Anlamak için de o güzel kafasını hiç zorlamasın. Tercih etmiyorsa sussun otursun kendi tercihine arkadaş! İki de bir başkalarının inanç ve yaşam tercihlerine bodoslama bilgisizliklerle girip durmasın.

Namaz var ya şu namaz;

Yaşamın hızına karşı alınmış bir tedbir gibidir. Sanki hız kesen birer kasis. Telaşın içinden seni alıp sükûnete, durup bir düşünmeye kaçırır. En meşru, meşru ötesi bir kaçamak. Düşünsene senden içeri Sen'le, O'nunla özel konuşacaksın. Derinine inecek, oradan kim bilir ta nereye yükseleceksin. Kurulu merdiven. Al sana gün içi miraç. Çık hadi! Düşünmenin taraçasına! Az hava al! Gök iç!

Düşünsene vicdanında bi’ beş dakka oturacaksın. Kendinle hasbihal edeceksin.

Çünkü insan "durursa" eğer beş, bilemedin on dakika temiz bir "toprak" üstünde; hayat dursa da durmayanı fark ediyor. İlerlemesi gereken hayatını, bekleme yapmamayı filan...

Bizde namazı güzelce eda etmeyen, hayatını eda edemez.

Namazı kılmayan bilmez. Aman bilmesin de bize ne.

Yogayı bilmiyorum ama namaz politik değildir.