​Yine İstanbul depremi akıllara geldi...

Değerli okurlarım, dün Bursa merkezli 5,1 ve 4,5 şiddetinde iki deprem yaşandı. Marmara Bölgesi'nde hissedilen depremler, yine İstanbul Depremini akıllara getirdi.

Birkaç Haber kanalında rastladım. Uzmanlar bu depremlerin fay hattının, olası İstanbul Depremiyle bir alakasının olmadığını açıklamaya çalışıyorlardı.


Diyelim ki var. Ve üç beş hafta içinde, İstanbul'da 7,5 şiddetinde büyük bir deprem yaşanacak.


Hadi can alıcı soruyu sorayım... Böyle büyük bir depreme kaçınız hazır? Siz hazırsanız, yaşam alanlarınız da hazır mı? Şu anda çoğunuzdan "hayır" seslerinin yükseldiğini duyuyorum.


Ohalde niçin bu kadar rahat davranılıyor? Allah aşkına söyleyin... Büyük depremler karşısında neye güveniliyor?


Mesela Japonlar gibi binalara mı güveniliyor? Biliyorsunuz... Onlar deprem olduğunda, binalarına sığınıyorlar.


Yoksa, depremin şiddeti ne kadar büyük olursa olsun, bize zarar vermez... Çünkü biz onunla anlaştık mı deniliyor.


Eğer öyleyse, 6 Şubatta Kahramanmaraş'ta yaşanan depremlerde, kendisiyle anlaşma olmayacağını acı bir şekilde anladık.


Deprem Dede diye anılan Rahmetli Ahmet mete Işıkara: "Deprem öldürmez, bina öldürür" derdi.


Evet, depremden korunmanın tek yolu var. O da: Rahmetli Işıkara'nın dediği gibi, yaşam alanlarımızı sağlam yapılardan oluşturmak.


Tekrar yazıyorum... Sağlam yapı kuralına uyulduktan sonra, depremin ne zaman gerçekleşeceği bizim için önemli olmaz.