Yine gezi yine kabataş
Gezi olayları sırasında Kabataş'ta vuku bulan olayı medyadan takip ediyorsunuzdur. İsmini önceleri vermeyen bebeği olan baş örtülü bir hanımefendiye saldırı olmuş, üstelik geçirdiği travma Adli Tıp Kurumu'ndaki muayenede de tespit edilmişti. Buna rağmen bazı mahfiller ısrarla olayın yalan olduğunu iddia etmekteler.
Daha önce de yazdığım ve tekrar dönmeyi düşünmediğim bu konu hükümeti yıpratma vesilesi yapılmaya çalışıldığı için tekrar yazmaya gerek oldu. Şöyle ki paralel bir televizyon kanalında bir takım bilmiş kişiler tacize uğrayan bayanla sırıtarak alay ediyor ve güya Ak Parti'nin oyunu artırmak için (nasıl artıracaksa) bu iddiada bulunuyorlarmış. Vicdanın merhametin kalmadığı bu nursuz ve kaba adamlara üzüldüm, adeta kahroldum.
En başta şunu söyleyelim herhangi bir taciz olayında mağdurun ifadesi esastır ve genelde doğrudur. Bazı nadir haller dışında hiçbir hanım kendisine taciz teşebbüsünde bulunulduğu iddiasıyla ortaya çıkmaz. Çünkü onur kırıcı bu olayı hatırlamak bile istemezler, hele toplum önüne çıkmayı reddederler.
Acaba doğum psikozu mu geçiriyor ihtimalini önceki yazımda değerlendirmiş ve belirtileri uymadığı için kabul etmemiştik.
Daha birkaç gün önce hanımefendinin kayınpederi tekrar açıklama yaptı ve taciz olayının doğru olduğunu tekrar ifade etti.
Ayrıca bazı gazeteciler görüntüleri izlediklerini ve olayın doğru olduğunu yazmışlardı. Ancak daha sonraları garip şekilde sözlerinin arkasında durmadılar.
Sonra mobesa kameralarının paralel bir şirketin kontrolünde olduğunun anlaşılması aslında pek çok şeyi açıkladı. Görüntüler kesilip biçilmiş, ayar verilmişti.
Dahası var; diyelim ki taciz görüntüleri bulunamadı, bu olayın olmadığı anlamına gelmez ki. Her taciz olayı kamera görüntüleriyle mi ispat ediliyor?
Bazı bayan yazarlar bu hanımefendiyle röportaj yaptılar ve hala geçirdiği ağır travmanın etkisi altında olduğunu ifade ettiler. Ancak kalpleri ve vicdanları taşlaşmış kişilerin derdi başkaydı. Gayeleri hükümete ve cumhurbaşkanımıza vurmaktı.
Anlaşılan o ki paralel kesim arkasına hükümet düşmanlarını da alarak her türlü çarpıtma ile kamuoyunu yanıltmak istemektedirler. Genç bir annenin ruh sağlığı ve mutluluğu umurlarında bile değildir.
Ne diyelim onları daha iyi anlamamıza da fırsat tanımış oluyorlar.