Yine birileri sinirlenecek
Osmanlı Devleti'nde kamu hizmetlerini mülkiye, kalemiye, ilmiye ve seyfiye yürütürdü.
Mülkiye ve kalemiye idaru00ee işleri yürütürken Seyfiye askerlik işlerini, İlmiye ise medreselerden (üniversiteler) eğitimli hukuk, yargı ve eğitim işlerini yürüten sınıflardı.
Eskisi gibi her söylediğinde hükümetlerin hizaya geldiği İlmiye'nin bazı temsilcileri şimdiler de mızmız nineler gibi.
Romatizmasının azmasını bile hükümetten bilerek eski ihtişamlı günlerini özlüyorlar.
Özellikle mülkiye ve ilmiye sınıfından 'eski Türkiye' özlemi içinde yanıp kavrulan bazı isimler, 'liberal solcuyum' ayağına yatarak AK Parti iktidarını düşman belliyor.
Hükümetleri eskisi gibi yönetemedikçe, bürokrasiye tapan yandaş jurnalistleriyle birlikte fena kızışmış durumdalar.
Eğer bu denli saf değillerse bu beklentileri, ancak sınıfsal kibirle, jakobenlik patolojisiyle açıklanabilir.
***
Mesela dindar-muhafazakar kimliğiyle tanınan bir hükümetten ve Başbakan'dan liberal, solcu tezlerinin çıkarına icraat bekliyorlar.
Başbakan da inandığı gibi davrandıkça, bu eskinin kudretli akademisyen ve yazarları, senelerce eleştirdikleri ulusalcılarla aynı cephede Hükümet taşlamaya başlıyor.
İronik mi komik mi çelişik mi karar sizin.
***
Mesela yıllardır "Kürde haklarını versene" diyorlar. Hükümet hak iadesine başlayıp devlet adına zür dileyince de "Lütufta mı bulunyorsun? Niye tek tek veriyorsun lan!" diye şarlıyorlar.
"Benim dediklerimi yaparsan seni desteklerim, yoksa zehrimi kusarım" diyorlar.
Arkalarındaki siyasi angajmanlarına dayanarak yıllardır istedikleri şeyleri Hükümet yapmaya başlayınca çemkiriyorlar!
Her şeyin en doğrusunu onlar biliyor. Her şeyden onlar anlıyor, en uzağa da onlar gidiyor!
***
Kendileri yanak okşatırken, kategrik olarak ANAP yalakası olmaz iken, bugün hükümet lehine yazan herkesi tek kalemde 'yalaka' ilan edebiliyorlar.
"Bu hükümete herkes sövsün, ben kızmışım bir kere kimse övmesin!" diyorlar.
Utanmadan, İHL'li Başbakan'dan boğaza karşı içki içmesini, dindar Cumhurbaşkanı'ndan karısının başını açmasını istiyorlar.
***
Tabii ki her şey gidip gelip 'cahil halk' da düğümleniyor!
Halkı 'adam' edemedikçe, halk 'cahil' kaldıkça bunlar da şiştikçe şişiyor.
***
Yarın Kurban Bayramı.
"Cahil halk" yine oluk oluk kan akıtacak.
Otoban kenarlarında mangal yelleyecek.
Onların soslanmış, tütsülenmiş, marine edilmiş etleri ağaçta yetiştiğinden Müslüman'ın kurbanını çok itici ve heyvan düşmanlığı olarak izleyip sinirlenecekler!
İçlerinden neler diyecekler Allah bilir!
Tüm Müslümanların Kurban Bayramını tebrik ediyorum.
'Cahillerin' de bayram yapma hakkı vardır herhaldeu2026