Yine aynı senaryolar
Geçmişe dönük bir
arşiv taraması yaptım. Rahmetli Menderes altın kaçakçısı ve rahmetli Erbakan
eroin kaçakçılığı ile suçlanmış! Bugün de türlü iftira, suçlama ve algı
operasyonları Erdoğan’a ve hükümetine karşı kullanılıyor. Vesayetçi, zayıf ve
Batı’ya bağımlı o eski Türkiye’nin geri gelmesi çabaları sürüyor. Vesayetçiler
iktidarlarını geri istiyor.
Erdoğan öncesi
Türkiye…
Açlık yokluk diz
boyuydu. Sağ sol çatışmaları, faili meçhul cinayetler, oluk oluk akan kardeş kanı,
terör olaylar ve kurulamayan hükümetler, kirli ittifaklar, darbe girişimleri, darbeler
say say bitmiyor. Denize düşen yılana sarılmıştı ve Türkiye IMF teslim edildi. Demirel’in
cümlesidir “Türkiye 30 sente muhtaç
ülkeydi.”
Biraz daha
gerilere gidersek Albay Mehmet Şükran Özkaya’nın ifadesine göre, CHP’nin Menderes ve arkadaşlarının idamında
etkili oldu. CHP Genel Başkanı İnönü’nün Milli Birlik Komitesi Başkanı Celal
Gürsel’e şu notu ilettiğini belirtiyor: ‘Diğerlerini ömür boyu hapis, Menderes,
Zorlu ve Polatkan’ın idamının onaylamanızı istirham ederim.’ Bu zihniyet
hiç değişmedi. Bugünde yine CHP ve avenesi seçim dışı yollarda iktidara gelme
çabalarını sürüyor.
Erdoğan iktidarıyla
birlikte…
O yokluk ve yoksul,
çaresiz ülkenin yerine her şeyi olan güçlü bir ülke gelmiştir. Batı’da ne varsa
Türkiye’de var. Bugün Türkiye dünyada söz sahibidir, yükselen güçtür. Bu nedenle
Türkiye’yi durdurmaya yönelik o eski oyunlar oynanıyor.
Kirli oyunlara
birkaç örnek:
1-Emekli 104
amiralin darbe çağrıştıran bildirisi. Vesayetin temsilcileri zaman zaman bir
yerlerden işaret alınmış gibi bu tür fantezilere başvuruyor.
2-CHP kaynaklı 128 milyar yalanının zararı, ekonomimize
yönelik İngiltere kaynaklı operasyonlardan hiçbir farkı yoktur. Maalesef Erdoğan
düşmanlığı bunları memleket düşmanlığına sürüklüyor.
Gezi isyanı ve FETÖ’nün Kırmızı Kitap’a girmesinden
sonra da hala Kılıçdaroğlu’nun FETÖ medyasındaki Erdoğan karşıtı açıklamaları,
birçok CHP’li milletvekilin FETÖ’cülerle birlikte hükümet protestolarına
katılması FETÖ’ye destek olarak yorumlanmıştır. Bugün de bir suç örgütü başının
hezeyanlarını delil kabul ederek hükümete yüklenmek kime destek anlamına geliyor?
Devlete mi, devlete saldıranlara mı? Son yaşananları Şamil Tayyar özetlemiştir. “Baykal videosundan genel başkan
çıkarmış olabilirsiniz ama Peker videosundan Cumhurbaşkanı çıkmaz.”
3-İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in Cumhurbaşkanı Recep Tayyip
Erdoğan’ı katliamcı İsrail Başbakanı Netanyahu’ya benzetmesi provokasyondur.
Rize programıyla final yapılmak ve sokaklar hareketlendirilmek istenmiştir.
Hatırlayın, yine Akşener 15 Temmuz darbe girişiminden bir kaç ay önce
durup dururken “Yakında Başbakan
olacağım” diye tutturmuştu. Rize provokasyonu da yeni bir haberin ve kaosun
habercisi olmasın?
Neden Erdoğan Emperyalist
güçlerin hedefindedir?
Erdoğan dünyada
zulme başkaldıran sembol isimlerin başında geliyor. Cansiperane Türkiye ve
ümmetin çıkarlarını savunuyor. İsrail’in Kudüs’e saldırılarında açılan Türk
bayrakları, Türkiye ve Erdoğan tezahüratları boşuna değil. Erdoğan’ın “Dünya beşten büyüktür” sözü de öylesine
söylenmiş söz değildir. Arkasında zulme başkaldırı var.
Joe Biden’ın Türkiye’de
iktidarı değiştirebileceklerine dair sözlerini hatırlayın. Türkiye'nin
uluslararası emperyalist güce boyun eğmesi için her şey deneniyor. Her
defasında Erdoğan, saldırılara karşı galip gelip haklı çıkıyor. Çünkü Hak, haklıyı koruyor. Anadolu’da bir
söz var ‘doğru duvar yıkılmaz.’
Allah’ın
vaadidir, zalime ve zulme karşı direnenler kazanacaktır.