Yıldızlara atılan çamur atanlara geri döner
Bilindiği üzere Kur'an ve Sünneti sapasağlam bir şekilde bize ulaştıranlar, ashabı kiramdır. Onlara yapılan iftiralar, onları gözden düşürme ve her türlü karalama kampanyaları, aslında İslam’ın kendisine yapılan saldırılardır. Sünnet konusunda kafa karıştırmaya çalışan çevre ve şahısların da hedeflerinde dolaylı olarak İslam vardır. Böylesi girişimler, genellikle bir üst akıl projeleridir.
Küresel derin
güçler, dışarıdan geliştirilen ve asırlardır devam eden, oryantalizm, masonluk
ve misyonerlik gibi sinsi teşkilatlardan gereken neticeyi alamamışlardır. İslam
düşmanları dışardan netice alamayınca, mahalle içinden zayıf karakterli kimi
âlim kılıklı kimseleri devşirerek, onlar vasıtasıyla hedeflerine devam etmeye
çalışmaktadırlar. Maalesef bu ikinci projede, bir yere kadar başarılı da
olmuşlardır.
Dolayısıyla biz
ashabı kiramı tanıyıp tanıttıkça onların İslam’a, ümmete ve insanlığa
hizmetlerini gündeme getirdikçe, bu karanlık şer odaklarının hevesleri
kursaklarında kalacak, planları boşa çıkacaktır. Ayrıca neslimizin örnek ve
rehberleri olması gereken sahabeyi kiramı, yeterince tanımaz ve nesillerimize
de tanıtmazsak, onlar ne idüğü belirsiz topçu, popçu vs müsveddeleri idol
edinmeye devam edeceklerdir. Böylece dünyada zillete, ahirette de azaba
müstahak olacaklardır.
Çok yorum
yapmadan, Ashabı kiram (Rıdvanullahi aleyhim ecmaîn) haklarındaki ayet ve hadislerden
bazılarını paylaşalım. Ta ki önce Ashabı kiramın (ra) değeri, onlara sevgi ve
muhabbetin gereği ve onlara dil uzatanların ne kadar bahtsız ve zavallı
oldukları bir kez daha anlaşılsın.
Ashab (ra)
Hakkında Bazı Ayet ve Hadisler
"Muhacirler
ve Ensar’dan öne geçerek ilklerden olanlardan ve onlara iyilikle uyanlardan
Allah razı olmuş, onlar da O'ndan razı olmuşlardır. (Allah) onlara içinde
sonsuza kadar kalacakları, altından ırmaklar akan cennetler hazırlamıştır.
Büyük kurtuluş işte budur." (Tevbe, 9/100)
"İman
edenler, hicret edenler, Allah yolunda mallarıyla, canlarıyla cihad edenler ve
onları barındırıp kendilerine yardım edenler işte bunlar birbirlerinin
dostlarıdırlar (velileridirler)" (Enfal, 8/72)
"(O
ganimetler bir de) hicret etmiş olan fakirleredir ki onlar yurtlarından ve
mallarından çıkarılmışlardır. Allah'tan bir lütuf ve hoşnutluk arar, Allah'a ve
Peygamber'ine yardım ederler. İşte onlar sadıklardır. Onlardan önce o yurda
yerleşen ve imana sarılanlar kendilerine hicret edenleri severler ve onlara
verilenlerden dolayı gönüllerinde bir ihtiyaç duymazlar. Kendilerinin
ihtiyaçları olsa bile (onları) kendilerine tercih ederler. Kim nefsinin
cimriliğinden korunursa işte onlar kurtuluşa erenlerdir" (Haşr, 59/8-9)
"Sana bey'at
edenler gerçekte Allah'a bey'at etmektedirler. Allah'ın eli onların ellerinin
üzerindedir." (Fetih, 48/10)
"Andolsun ki
Allah, ağacın altında sana bey'at ederlerken mü'minlerden razı olmuş, onların
kalplerinde olanı bilmiş böylece üzerlerine güven indirmiş ve kendilerine yakın
bir fetih bahşetmiştir." (Fetih, 48/18)
Bunlar sarahaten Resulullah
(sas)'ın mübarek ashabını öven ve onların üstünlüklerini ortaya koyan
ayetlerden bazılarıdır. Kur'an-ı Kerim'de ayrıca işareten sahabeyi medhu sena
eden ve bazı sahabelere özel olarak işaret eden ayetleri de saysanız onlarca
ayet bulursunuz. Efendimiz (sav) den bazı hadisler ise şöyledir:
"Benim
ashabımı sebbetmeyin (aleyhlerinde konuşup karalamayın, sövmeyin). Zira
sizlerden biri Uhud dağı kadar altın infak etse dahi (onun bu infakı) onlardan
birinin infak ettiği bir avuca, hatta bir avucun yarısına dahi denk
gelmez." (Buhari - Müslim)
"Beni gören veya beni göreni gören
Müslümana ateş değmez."
(Tirmizi)
"Ashabım
konusunda Allah'tan korkunuz, Allah'tan korkunuz. Benden sonra onları hedef seçmeyiniz,
zira onları seven beni sevdiğinden dolayı sever. Onlara buğz eden (kin
besleyen), onlara eziyet eden bana eziyet etmiş olur. Bana eziyet eden de
Allah'a eziyet etmiş olur. Allah'ınsa kendine eziyet edeni yaka - paça etmesi
(cezalandırması) yakındır." (Tirmizi, İbnu Hibban)
"Ümmetimin
en hayırlısı benim kuşağımdır (sahabe). Sonra benim kuşağımı takip eden kuşak
(tabiin), sonra da onları takip eden kuşak (etba-i tabiin) tır" (Buhari,
Müslim)
"Benim ashabıma sövenleri gördüğünüz
zaman onlara Allah'ın laneti sizin en şerliniz üzerine olsun deyiniz." (Tirmizi, el-Hatibu'l-Bağdadi)
"Şüphesiz ki
Allah (c.c.) peygamberler dışında ashabımı seçip insanlar ve cinler üzerine
tercih etmiştir." (Tirmizi, güvenilir senetle)
"Fitne ve bid'atler baş gösterdiği ve
ashabıma küfredildiği (aleyhlerinde konuşulduğu) zaman âlim ilmini ortaya
koysun (onları savunsun). Bunu yapmayan âlimin üzerine, Allah'ın, meleklerin ve
bütün insanların laneti olsun. Allah ondan ne farz ne de nafile ibadeti kabul
eder." (Hatib, İbnu
Asakir)