Dolar (USD)
34.56
Euro (EUR)
36.08
Gram Altın
3008.86
BIST 100
9455.24
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

YILBAŞI KÖLELİĞİNDEN VAKTİN ÇOCUĞU OLMAYA

2015 Yılını geride bırakıp 2016 yılına girmiş bulunuyoruz. Yeni yıl, her zaman için yeni bir başlangıç yapmanın, umutları tazelemenin sembolüdür. Yeni yılda umut, romantizm, inanç ve iyimserlik hep birlikte vardır. Ancak dünya, bize umut ve romantizmle yaşamamıza izin vermeyecek kadar acımasızdır. Yaşadığımız büyük krizler ve sorunlar, yeni yılı umut üzerinden değil karamsarlık üzerinden okumamızı bir şekilde dayatmaktadır. Ancak yaşanılan sorun ve krizlerden karamsarlık ve enseyi karartmakla çıkılamamaktadır. Çözüm ve çıkış yolu bulmamız için umudu, inancı ve hayat aşkımızı canlı ve diri tutmamız gerekmektedir.

Geçmiş yıl üzerinden yeni bir yılı ve geleceği öngörme ve yorumlama alışkanlığı artık anlamsızlaşmaya başlamıştır. Günümüzde gelişmeye başlayan yeni anlayış, gelecek üzerinden bugünü ve yarını öngörme yeteneğinin geliştirilmesini esas almaktadır. Yeni bir yıla girerken geçmiş üzerinden geleceğin karamsar bir tablosunu kurmak yerine, şu anda ve gelecek yıllarda neler olabileceği konusunda senaryolar ve fikirler üretmeye çalışan bir zihinsel işleyişe ihtiyacımız vardır.

Zaman bilinci, çok önemlidir. Zaman kavramını yitiren ve zamandan gafil olan kişiler ve toplumlar, aslında hayatı yitirmektedirler. Zaman üzerinde derinlikli bir kavrayış geliştirmeden yılbaşını anlamak mümkün değildir. Yeni yıl, alkol, tüketim ve yemeye indirgenmeyecek kadar önemli bir durumdur. Yılbaşı, zaman bilincinin dirilmesi, kendimizi, dünyamızı ve hayatımızı anlamaya çalıştığımız bir an olmalıdır. Zamanı tüketenlerin, Allah'ın ayeti olarak zamanı okumaları, anlamaları ve yaşamaları mümkün değildir.

Zamanın çocuğu olmak, yıl başını hediye ve hedonizm adına koyu bir materyalizme hapsetmek değildir. Materyal olanın sınırlılıklarını aşıp insanda ve kainatta aşkın olana ulaşma çabası, zamanın çocuğu olmanın bir gereğidir. Hediye ve eğlence adı altında zaman, yeni yıl ve yılbaşı materyalizminin tahakkümüne sokulmuş durumdadır. Günümüzün en önemli sorunu, insanın ve zamanın materyalizmden özgürleştirilmesidir. İnsan, zamanını ve hayatını materyalizmden özgürleştirmedikçe umudunu, sevgisini ve inancını koruması mümkün değildir. Materyalizm, mutluluk değildir. Materyalizm, mutsuzluk, iflas ve tükeniştir. Materyalizmden özgürleşmedikçe mutlu bir yıl yaşamak imkansızdır. Sevdiklerimize mutlu yıllar dilemek için ilk önce materyalizmin olmadığı bir hayat dilememiz gerekmektedir.

2015 Yılının geçmiş olması ve 2016 yılının başlamış olması nedeniyle zaman kavrayışımız sadece geçen yıl ve yeni yıl arasına sıkıştırılamaz. Geçmiş yılın kayıpları ve yeni yılın umutları klişesi, zaman, insan ve kainat anlayışımıza hiçbir derinlik katmamaktadır. Bütün zamanlara bütüncül bir bakışla bakabilmek ve kavramak kapasitesi, zamanın çocuğu olmanın gereğidir. Zamanın çocuğu için bütün zamanlar yenidir. Her an yenilenen yaratılış ve varlık, zamanın geçip giden bir şey olmadığını her zaman diri olduğunu göstermektedir. İnsan, bütün zamanı diri ve taze olarak yaşayan varlık demektir.

Hayat, dünyada yaşanılan senelerin çokluğundan veya azlığından ibaret değildir. Yeni yıl, hayatta kısalan bir zaman anlamına gelmemektedir. Dünyada az yada çok zaman geçirmekten ziyade dünyada geçirilen zamanın Allah'a kulluk bilinç ve pratiğiyle geçirilip geçirilmediği önemlidir. Başka bir ifade ile asıl olan insanın dünyada geçirilen zaman içinde insanlığa ve dünyaya sahih olarak ne verdiğidir.

Materyalizm, zaman bilincini ortadan kaldırdığı gibi, özgürlüğü de ortadan kaldırmaktadır. Yılbaşı eğlenceleri ve kutlamaları, aslında materyalizmin insanın özgürlüğünü inkar etmesinin ritüelleridir. Yılbaşı eğlence ve ritüellerinde, kişiler ve kitleler kendilerinden geçmekte, çoğunlukla iradelerini alkole teslim etmektedirler. Yılbaşı ve alkolün bütünleştirilmesi, materyalizmin insan özgürlüğünün inkar etmesinin bir sonucudur. Zaman ve yıl bilinci, insanın ayık ve özgür olmasını gerektirmektedir. Zamanın çocuğu, her an özgürlüğünü koruyan ve yaşayan insandır.

Materyalizm ve hedonizm, zamanın hoyratça tüketilişidir. Vakit, kendisini hoyratça tüketenleri keskin bir kılıç gibi kesmektedir. Vaktin hakkını sahih bir şekilde veren, onu fıtri tarzda idrak ve tecrübe eden çocuklarına ise zaman, ihtimam göstermektedir. Yeni yılı, zamanın keskin bir kılıç olduğu gerçeğinin farkında olarak idrak etmek lazımdır.

Materyalizm, hedonizm ve nihilizm, insanın hayatını an be an tüketmektedir. Yaşadığımız şiddet, savaş ve çatışmalar, hep zamanın hoyratça tüketilişinin yarattığı krizlerdir. İnsanlar ve kitleler, zamanı hoyratça kullandıkça, zamanda onlara hoyratça karşılık vermekte ve onları keskin bir kılıç gibi kesmektedir. Zamanın çocuğu olma olgunluğuna erişmek için çabalamaktan aciz olanlar, anlık olana kul ve köle olmaktadırlar. Yılbaşı, küresel düzeyde anlık olana köle olmanın ritüeline dönüşmüş durumdadır. Yeni yıl köleliğinden zamanın çocuğu olma idrakine ulaşma temennisiyle, yeni yılın bütün insanlığa hayırlar getirmesini temenni ediyorum.

YILBAŞI KÖLELİĞİNDEN VAKTİN ÇOCUĞU OLMAYA

Prof.Dr. Bilal SAMBUR

2015 Yılını geride bırakıp 2016 yılına girmiş bulunuyoruz. Yeni yıl, her zaman için yeni bir başlangıç yapmanın, umutları tazelemenin sembolüdür. Yeni yılda umut, romantizm, inanç ve iyimserlik hep birlikte vardır. Ancak dünya, bize umut ve romantizmle yaşamamıza izin vermeyecek kadar acımasızdır. Yaşadığımız büyük krizler ve sorunlar, yeni yılı umut üzerinden değil karamsarlık üzerinden okumamızı bir şekilde dayatmaktadır. Ancak yaşanılan sorun ve krizlerden karamsarlık ve enseyi karartmakla çıkılamamaktadır. Çözüm ve çıkış yolu bulmamız için umudu, inancı ve hayat aşkımızı canlı ve diri tutmamız gerekmektedir.

Geçmiş yıl üzerinden yeni bir yılı ve geleceği öngörme ve yorumlama alışkanlığı artık anlamsızlaşmaya başlamıştır. Günümüzde gelişmeye başlayan yeni anlayış, gelecek üzerinden bugünü ve yarını öngörme yeteneğinin geliştirilmesini esas almaktadır. Yeni bir yıla girerken geçmiş üzerinden geleceğin karamsar bir tablosunu kurmak yerine, şu anda ve gelecek yıllarda neler olabileceği konusunda senaryolar ve fikirler üretmeye çalışan bir zihinsel işleyişe ihtiyacımız vardır.

Zaman bilinci, çok önemlidir. Zaman kavramını yitiren ve zamandan gafil olan kişiler ve toplumlar, aslında hayatı yitirmektedirler. Zaman üzerinde derinlikli bir kavrayış geliştirmeden yılbaşını anlamak mümkün değildir. Yeni yıl, alkol, tüketim ve yemeye indirgenmeyecek kadar önemli bir durumdur. Yılbaşı, zaman bilincinin dirilmesi, kendimizi, dünyamızı ve hayatımızı anlamaya çalıştığımız bir an olmalıdır. Zamanı tüketenlerin, Allah'ın ayeti olarak zamanı okumaları, anlamaları ve yaşamaları mümkün değildir.

Zamanın çocuğu olmak, yıl başını hediye ve hedonizm adına koyu bir materyalizme hapsetmek değildir. Materyal olanın sınırlılıklarını aşıp insanda ve kainatta aşkın olana ulaşma çabası, zamanın çocuğu olmanın bir gereğidir. Hediye ve eğlence adı altında zaman, yeni yıl ve yılbaşı materyalizminin tahakkümüne sokulmuş durumdadır. Günümüzün en önemli sorunu, insanın ve zamanın materyalizmden özgürleştirilmesidir. İnsan, zamanını ve hayatını materyalizmden özgürleştirmedikçe umudunu, sevgisini ve inancını koruması mümkün değildir. Materyalizm, mutluluk değildir. Materyalizm, mutsuzluk, iflas ve tükeniştir. Materyalizmden özgürleşmedikçe mutlu bir yıl yaşamak imkansızdır. Sevdiklerimize mutlu yıllar dilemek için ilk önce materyalizmin olmadığı bir hayat dilememiz gerekmektedir.

2015 Yılının geçmiş olması ve 2016 yılının başlamış olması nedeniyle zaman kavrayışımız sadece geçen yıl ve yeni yıl arasına sıkıştırılamaz. Geçmiş yılın kayıpları ve yeni yılın umutları klişesi, zaman, insan ve kainat anlayışımıza hiçbir derinlik katmamaktadır. Bütün zamanlara bütüncül bir bakışla bakabilmek ve kavramak kapasitesi, zamanın çocuğu olmanın gereğidir. Zamanın çocuğu için bütün zamanlar yenidir. Her an yenilenen yaratılış ve varlık, zamanın geçip giden bir şey olmadığını her zaman diri olduğunu göstermektedir. İnsan, bütün zamanı diri ve taze olarak yaşayan varlık demektir.

Hayat, dünyada yaşanılan senelerin çokluğundan veya azlığından ibaret değildir. Yeni yıl, hayatta kısalan bir zaman anlamına gelmemektedir. Dünyada az yada çok zaman geçirmekten ziyade dünyada geçirilen zamanın Allah'a kulluk bilinç ve pratiğiyle geçirilip geçirilmediği önemlidir. Başka bir ifade ile asıl olan insanın dünyada geçirilen zaman içinde insanlığa ve dünyaya sahih olarak ne verdiğidir.

Materyalizm, zaman bilincini ortadan kaldırdığı gibi, özgürlüğü de ortadan kaldırmaktadır. Yılbaşı eğlenceleri ve kutlamaları, aslında materyalizmin insanın özgürlüğünü inkar etmesinin ritüelleridir. Yılbaşı eğlence ve ritüellerinde, kişiler ve kitleler kendilerinden geçmekte, çoğunlukla iradelerini alkole teslim etmektedirler. Yılbaşı ve alkolün bütünleştirilmesi, materyalizmin insan özgürlüğünün inkar etmesinin bir sonucudur. Zaman ve yıl bilinci, insanın ayık ve özgür olmasını gerektirmektedir. Zamanın çocuğu, her an özgürlüğünü koruyan ve yaşayan insandır.

Materyalizm ve hedonizm, zamanın hoyratça tüketilişidir. Vakit, kendisini hoyratça tüketenleri keskin bir kılıç gibi kesmektedir. Vaktin hakkını sahih bir şekilde veren, onu fıtri tarzda idrak ve tecrübe eden çocuklarına ise zaman, ihtimam göstermektedir. Yeni yılı, zamanın keskin bir kılıç olduğu gerçeğinin farkında olarak idrak etmek lazımdır.

Materyalizm, hedonizm ve nihilizm, insanın hayatını an be an tüketmektedir. Yaşadığımız şiddet, savaş ve çatışmalar, hep zamanın hoyratça tüketilişinin yarattığı krizlerdir. İnsanlar ve kitleler, zamanı hoyratça kullandıkça, zamanda onlara hoyratça karşılık vermekte ve onları keskin bir kılıç gibi kesmektedir. Zamanın çocuğu olma olgunluğuna erişmek için çabalamaktan aciz olanlar, anlık olana kul ve köle olmaktadırlar. Yılbaşı, küresel düzeyde anlık olana köle olmanın ritüeline dönüşmüş durumdadır. Yeni yıl köleliğinden zamanın çocuğu olma idrakine ulaşma temennisiyle, yeni yılın bütün insanlığa hayırlar getirmesini temenni ediyorum.