Yİ-ÜFE ile TÜFE arasındaki fark 11,9 puana geriledi
Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) verilerine göre; yurt içi üretici fiyat endeksi (Yİ-ÜFE) Mart ayında bir önceki aya göre yüzde 0,44, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 6,25, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 62,45 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 113,73 artış gösterdi.
Yİ-ÜFE'deki yıllık artış önceki ay yüzde
76,61, aylık ise yüzde 1,56 olarak gerçekleşmişti. Mart ayındaki aylık artış
hızındaki yavaşlama elektrik ve doğal gaz indirimlerinden kaynaklandı.
Son yedi yıla ait verilere bakıldığında ise 2023 Mart ayının, en düşük aylık
artışın gerçekleştiği ay olduğu görülüyor.
2022 yılının aynı ayında aylık yüzde
9,19 artan Yİ-ÜFE’de, Mart ayında da güçlü baz etkisi devam etti. Geçen yılın
özellikle ilk yarısında üretici fiyatlarının aylık değişim oranları oldukça
yüksek olduğu için baz etkisini bir süre daha hissedeceğiz.
Sanayinin dört sektörünün aylık
değişimleri; madencilik ve taş ocakçılığında yüzde 1,48 artış, imalatta yüzde 2,02
artış, elektrik, gaz üretimi ve
dağıtımında yüzde 13,28 azalış ve su temininde yüzde 2,62 artış olarak
gerçekleşti.
Ana sanayi gruplarının aylık
değişimleri ise; ara malında yüzde 1,86 artış, dayanıklı tüketim malında yüzde 2,03
artış, dayanıksız tüketim malında yüzde 4,24 artış, enerjide yüzde 9,32 azalış ve sermaye malında yüzde 1,28 artış
olarak gerçekleşti.
Enerji fiyatlarındaki aylık düşüş
Yİ-ÜFE’ye olumlu katkı verirken, Mart ayı enflasyon verisinin açıklandığı gün OPEC
Plus üyeleri petrol üretimini düşürme kararı aldı. Geçtiğimiz Cuma günü 79,94
dolardan işlem gören Brent petrol, karar açıklandıktan sonra yüzde 6 artarak
84,93 dolara yükseldi. Bu artış enflasyon üzerinde risk teşkil edebilir.
Bunun dışında kalan unsurlar da genel
olarak maliyet enflasyonunu düşürücü yönde etkilemeye devam ediyor. Dolar kuru
son zamanlarda yükselişe geçse de geçen yılın ortasından bu yana sakin bir
seyir izliyor. Dolar kurundaki bu görünüm özellikle dayanıklı tüketim malları
gibi kur geçişkenliğinin yüksek olduğu kalemlere yansıyor.
Buna ilaveten Yİ-ÜFE ve TÜFE arasındaki
makas da daralıyor. Aradaki fark Ekim ayında 72,18 puana kadar çıkmıştı. Bu
farkın kapanması için ya üretici fiyat endeksi düşecekti ya da üreticiler
maliyetlerini tüketici fiyatlarına yansıtarak zaten yüksek olan TÜFE’yi daha da
artıracaktı. Neyse ki üretici fiyat endeksi düştü ve Mart ayında aradaki makas
11,94’e kadar gerileyerek son 2 yılın en düşük seviyesini görmüş oldu.
Görüldüğü üzere salgın döneminde
enflasyona neden olan temel unsur maliyetlerin artmasıyken son aylarda ise
talep enflasyonu öne çıkıyor. Enflasyon oranı düşse de mevcut faiz oranının
üzerinde kalmaya devam etmesi, iç talebi canlı tutuyor. Öte yandan deprem
kaynaklı üretimin azalması ve talebin artması da önümüzdeki dönemde enflasyonu
olumsuz yönde etkileyebilir.