Yİ-ÜFE İle TÜFE arasındaki fark 10 puanın altına düştü
Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) verilerine göre; yurt içi üretici fiyat endeksi (Yİ-ÜFE) 2023 yılı Nisan ayında bir önceki aya göre yüzde 0,81, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 7,11, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 52,11 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 105,50 oranında arttı. Tüketici fiyat endeksindeki (TÜFE) yıllık artış ise yüzde 43,68 olarak gerçekleşti. Böylelikle Yİ-ÜFE ve TÜFE arasındaki fark 8,43 puana gerilemiş oldu.
Verinin alt
detayları incelendiğinde;
Sanayinin dört
sektörünün yıllık değişimleri; madencilik ve taş ocakçılığında yüzde 63,87, imalatta yüzde 48,24, elektrik, gaz üretimi ve dağıtımında yüzde
50,27 ve su temininde yüzde 72,84 artış olarak gerçekleşti.
Sanayinin dört
sektörünün aylık değişimleri; madencilik ve taş ocakçılığında yüzde 2,42 artış,
imalatta yüzde 2,54 artış, elektrik, gaz üretimi ve dağıtımında yüzde
16,98 azalış ve su temininde yüzde 1,63 artış olarak gerçekleşti.
Tüketici fiyat endeksi hesaplanırken, hane
halklarının bütçelerinde yer alan mal-hizmet grupları ve bu grupların bütçedeki
ağırlıkları anket yoluyla belirleniyor. Enflasyon sepetinde en fazla ağırlığı
olan ilk üç ana harcama grubu, yüzde 25,43 ile gıda ve alkolsüz içecekler,
yüzde 16,62 ile konut ve yüzde 15,08 ile ulaştırmadır.
Elbette her hane halkının harcaması
aynı olamayacağı için herkesin enflasyonu da farklı oluyor. Özellikle dar gelir
grubuna dâhil olanlar gelirlerinin neredeyse tamamını kiraya ve gıdaya ayırmak
zorunda kalıyorlar. Enflasyonun yüksek seyrettiği dönemlerde bu temel harcama
grupları, resmî olarak açıklanan manşet enflasyonun üzerinde arttığı için dar
ve orta gelirliler açısından enflasyon çok daha yüksek oranda hissediliyor.
Her ne kadar resmî veriler takip edilse
de herkes iyi kötü hesabını biliyor. Asıl sorun, gelecek dönemde fiyatların ne
yönde değişeceğidir. Eğer fiyatların daha da artacağı bekleniyorsa harcamalar
öne çekiliyor. Talep artışı ile birlikte fiyatlar da artıyor. Bu durumu son
iki-üç yıldır başta konut, otomobil ve beyaz eşya kalemlerinde gözlemledik.
Beklentilerin, fiyatlama davranışlarını bozması ne yazık ki enflasyonu artıran
unsurlardan biri olmuştu.
Fiyatların gelecek döneme dair gidişâtını
tahmin etmek için pek çok göstergeye bakılıyor. Bunlardan biri de Yİ-ÜFE ile TÜFE oranı arasındaki makasın ne kadar
açıldığıdır. Örneğin 2022 yılı Ekim ayında Yİ-ÜFE’deki
yıllık artış 157,69, TÜFE’deki yıllık artış ise yüzde 85,51 iken aradaki fark
72 puana kadar çıkmıştı. Tabii ki bu iki endekste kapsanan temel başlıklar aynı
değil ancak yine de üreticiler, artan maliyetlerini bir şekilde tüketici fiyatlarına
yansıtmak zorundalar.
Ekim ayından bu yana bu fark hızlıca
kapanıyor. Zaten TÜFE’deki ana harcama gruplarının değişim oranlarına
bakıldığında, döviz kurlarındaki sakin seyrin ve enerji maliyetlerindeki
düşüşün de katkısıyla maliyet baskısının azaldığını görüyoruz.