Yetti be. Bu pis, bu rezil…
Hz. Peygamber buyurdular: "Kulun kalbi istikamet üzere olmadan, imanı istikamet üzere olmaz; dili istikamet üzere olmadan da kalbi istikamet üzere olmaz. Şerlerinden komşusu emin olmayan kişi cennete giremez."
Maalesef
cennetin vaat edilip cehenneme razı edilen, kötülüğün her çeşidinin
işlendiği günlerden bir sonraki güne sağ salim ulaşmaktan endişe duyulan
günlere geldik. Cahit Zarifoğlu’ndan bir alıntı: "Böyle bir çağın
insanı olmak, imtihan olarak hepimize yeter"
Dünya
niye bu kadar kötü biliyor musun?
İyiler
görevlerini yapmıyor da ondan. Bir kötülük gördüğünüzde engel olmayıp bakıp
geçiyorsunuz da ondan. Ben iyiliğe ve hakikate savaş açılan böyle bir dünyayı
ölünceye kadar reddedeceğim. Muhalefetteyken cenneti vaat edip iktidara gelince
cehenneme razı etme zorbalığını reddediyorum. Açıkça, “4-6 yaş çocuklar için Kur’an kursları Orta Çağ zihniyetidir” diyen
CHP’li Özgür Özel’i kınıyorum. Bu pis, bu rezil ifadeler İslam ve Kur’an
düşmanlığıdır. Bu küstah zihniyeti şiddetle reddediyorum. Yetti be…
Dünyanın
hiç bir menfaatinde hevesim yok. Kalbe dokunacak ve insanlığa iyi gelecek
şeyleri önemsiyorum. Dostluğu örneğin… Sade yaşamayı önemsiyorum. Malı,
mülkü ve servetleri ile hava basanlardan uzak duruyorum.
Garip
yaşamları önemsiyorum…
Bir
garibin yaşamını yaşarsanız yahut ihtiyacı olan birinin yardımına koşarsanız
Allah da size yardım eder. Garipleri anlayın ki anlaşılasınız. Gariplere garip
kalmayın, onların çığlığını kalbinizle duyun ki duyulasınız. Düştüğünüzde size
yardım gelmiyorsa bunu hak etmediğinizdendir. Çünkü “Allah ihtiraslara değil,
ihtiyaçlara cevap verir.”
Sade
yaşamda hayat olduğuna inanıyorum. “Kimseyle hiçbir konuda yarış
halinde olmamayı öğrendim. Kimseden akıllı, kimseden güzel, kimseden iyi olma
gibi bir iddiam yok. Kimse için en değilim. Daha değilim. Bu devasa
iddiasızlığın bana verdiği özgürlüğün hastasıyım.” (Sabahattin Ali)
Dostluğu
ve dostlarımı önemsiyorum. Onları göğsümde bir nişane gibi taşımaya
çalışıyorum. Bu dünya için başı dönen, dünyayı yoldan çıkarıp insanı doğru
yoldan döndürenlerden uzak duruyorum. Eğer kendinizi insanlığa iyi gelen
şeyler için feda etmeyi göze almazsanız başaramazsınız.
“Müminler o kimselerdir ki, Allah’ın adı
anıldığında yürekleri titrer, kendilerine Allah’ın ayetleri okunduğunda bu
onların inamlarını artırır. Onlar yalnızca Rablerine güvenirler. Namazlarını
özenle kılarlar, kendilerine verdiğimiz şeylerden bir kısmını Allah yolunda
harcarlar.” (Enfal suresi, 2-3)
Dünyayı
sırf oyun ve oynaşılan görenler çal patlasın vur oynasın oynuyorlar. Kendilerine
çıkar elde etmek için her fırsata balıklama atlayıp sağladıkları menfaate de dava
diyorlar. Oysa tek davaları menfaate ulaşma çabasıdır. Bunlar rüzgâr hangi
yönden eserse yüzlerini oraya dönerler. Kurdukları ilişkilerde tesadüflere yer
yoktur. Neden sesleri bu kadar gür çıkıyor deseniz, haksızın ve arsızın sesi
gür çıkar da ondan. Dünya sisler yurdudur, sis dağılınca gerçekler ortaya
çıkacaktır.
Menfaatperestlerin
dostlukları haksızca elde ettikleri fayda ve imkânlar nispetindedir. Ne kadar
çok menfaatleri varsa o kadar çok dost görünürler. Nerde bir menfaat
varsa atlarlar. Çünkü burunları iyi koku alır. Burada sadece bir kesimden
bahsetmiyorum. Bunlar hangi parti, kesim ve düşünceden olurlarsa olsunlar fark
etmez. Parayı, gücü, makamı ve mevkii tek güç ve otorite sayarlar. Bugün iktidarda
kim varsa onlar oradadırlar, karşı oldukları partiler yarın iktidar olursa
yarın orada olurlar. Menfaatleri varsa onlar için her şey mubahtır.
Vedat
Türkali’nin mavi karanlık adlı kitabından bir alıntı yaparak bu konuyu
bitirelim. “…İşte söylüyorum gene. Yetti be. Bu pis, bu rezil, bu kanlı dünyada
sevginin de yeri yok, sevecenliğini de. Hepsi bela kişinin başına…”
Bir
yılı daha böyle bir ortamda kapatıyoruz. Kötülerin sayısına paralel olarak da
kötülük katlanarak artıyor. Mümin, müminin kardeşidir. Bu cümleye atıfla
kötüler de birbirlerinin dostu ve kardeşidir diyebiliyoruz. Kötülerin
kardeşliği artarken iyi insanlar arasındaki bağlar zayıflayıp zamanla da
kopuyor. Esas sorun da burada ya.
Yeni
bir yıla giriyoruz. Bizim tavsiyemiz, mümin ve iyi insanların yeni yılda her
türlü menfaatten uzak saflarını sıklaştırmalarıdır. Kardeş olursanız dünyanın
her yerinden kardeşleriniz olur. Birbirinizi kulaklarınızla değil kalbinizle
duyarsanız dünya daha iyi olacaktır.
Buna
var mısın?