YETMEZ AMA UTANIYORUM!
Kilisenin dogmalarını sermayenin lehine zorla kabul ettirmesi, muharref Tevrat ve İncil'in tarihiliğinden kaynaklanan sorunlarının yanı sıra akıl ve bilim dışı yorumları enternasyonalist sol-komünist geleneğe "Din afyondur" klişesini keşfettirdi.
Türk Sol geleneği sol, sosyalist, komünist söylemi en iyi yerelleyen ve "Türkiye'nin koşullarına özgü"leyip güncelleyen gelenektir. Hatta bu yerellikle dünyada demokrasiye, insan haklarına, özgürlük ve eşitliğe, halkların kardeşliğine en büyük komplolar düzenleyen tek sol Türk Soludur.
Türkiye solculuğu cumhuriyetle yaşıt ve de cumhuriyeti kuran aklın kendisidir. Cumhuriyet Osmanlı reddi mirası üzerine kuruldu, bu, Osmanlı'ya ait ne varsa "kötüdür"cü anlayış demekti. Maneviyat kötüydü, merhamet kötüydü, farklılıklar kötüydü, din kötüydü. Aslında ben din desem de siz İslam olarak anlayın. Çünkü sonraki onyıllarda ne enternasyonal/is
İşte Kürt Solu bu Türk Solu'nunun kara bağrından çıktı. Türk solu ne kadar devletin güdümünde kaldıysa Kürt solculuğu da o kadar Türk Solu'nun periferisinde yetişti, büyüdü, kaldı. 1950'lerden sonraki vetireden anladığımız, Kürtlerin inançları ile bağlarını kopartmanın en iyi yolu Türk Nasyonalist Sol söylem değil, Kürt ulusalcı sol söylem olduğu fark edildi. Bunun için 1960'lardan, 70'lerden sonra Salahaddin-i Eyyubi, Fequ00eeyu00ea Teyran, Şeyh Said yerine Ernesto, Che, Mahir Çayan yerleştirilerek Kürtlerin maneviyatla yoğrulmuş değerleri bir bir seküler sol jargon ile dolduruldu. Sonra çorap söküğü gibi gerisi geldi ve Kürt Solu tepeden tırnağa profanlaştırıldı
Yoksa dindarlıkta oldukça tutucu olan Kürtlerin siyasi temsilcisi iddiasına sahip Kürt Solcular Kürtlerin hem dinine, geleneklerine hem örf ve adetine hem de aile tarzına "fahiş" derecede mugayir söylemlere ve çalışmalara sahip olabilirler miydi?
Geçen Pazar günü HDP'nin de destekleriyle Diyarbakır'da LGBT çalıştayı düzenlenecekti. Orada Türkiye'de kadın kadına, erkek erkeğe, sabah kadınla akşam erkekle cinsel ilişki yaşayanların karşılaştıkları sorunlar ve muhtemelen bu sorunların Türkiye'nin "diktatör!" Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan kaynaklandığı konuşulacaktı.
Konuşsunlar.
Aklıma gelmeyen cinsel ilişki türlerini de konuşsunlar, en fantezi, en pornografik, en sapkın, en hayvani ilişkiyi konuşsunlar zerre aldırmam.
Ama Allah aşkına bu Diyarbakır'da mı konuşulmalıydı?
Daha 2 hafta öncesine kadar hendek çatışmaları, sokağa çıkma yasaklarıyla on binlerce Diyarbakırlının evini barkını terk edip şuraya buraya sığındığı ve enkaz halindeki evine hala dönemediği Diyarbakır'da mı bu çalıştay yapılmalıydı?
Yüzlerce insanın katledildiği, sokakların hala ceset parçalarıyla dolu olduğu Diyarbakır'da böyle bir çalıştay düzenlemek nasıl hak arayışı, nasıl vicdan?
Son aylarda yaşanan acılardan dolayı biz Kürtler yatak odalarımızın yolunu unutmuşken "Gamze'nin Özlem ile Orhan'ın Murat" ile seks sorunu bizim şehrimizde mi tartışılmalıydı?
Haşa Kürtler-Diyarbak
Diyarbekirlinin bütün sorunları bitti de GAY sorunu mu kalmıştı ki bu sorunu bu mübarek şehre bu dönemde taşıma zaruretini! hissettiniz?
Diyarbakırlıları
Tekrar soruyorum:
"Gamze'nin Özlem ile Orhan'ın Murat ile" seks fantezilerini konuşmak, onların rahatça seks yapmalarını sağlamak için çabalamak, son aylarda yaşananlara hürmeten yatak odalarına uğramayan biz Diyarbakırlı Kürtlere mi kaldı?
Türk Solu 90 yıldır ensemizde boza pişiriyor. Şimdi de onlara sırtımızın üstünde erkek erkeğe, kadın kadına seks yapma imkan hazırlandığını görmek çok acı.
Türk Solunun hem fikir hem de biyolojik babası olan devletin kurucuları Diyarbekir'i "bakır şehri" yaparak Peygamber ve sahabe şehri olmaktan çıkarmayı başardılar. Şimdi bu kadim şehri, yiğitler diyarını bomba ve ölüm arasında ne şehri yaptığınızı bilmiyor olamazsınız.