'Yetmez ama CHP!'
Evet seçim öncesi böyle bir kampanyaya hazırlanıyor yandaş medya. "Yetmez ama CHP!" sloganıyla CHP'ye küsmüş, başka partilere oy veren, marjinal tüm fraksiyon ve grupları CHP çatısı altında toplamaya çalışacaklar. Hatta bazı 'dindarlara' da bu sloganı attırmayı hedefliyorlar.
2010 Referandumunda, "Yetmez ama evet!" sloganı ile farklı toplumsal ve ideolojik kesimlerin "Evet" oyu kullandığı biliniyor. "Yetmez ama Evet" mottosunun, dindarları, bazı sol grupları, özgürlükçüleri, liberalleri AK Parti ile aynı çizgide buluşturduğunu, dolayısıyla aynı stratejinin CHP'ye de uygulanabileceğini düşünüyorlar.
***
Bülent Ecevit, 1957'de Rockefeller Foundation Fellowship Bursu ile ABD'ye gitti. Daha sonra ABD Dışişleri Bakanı olacak siyaset tilkisi Yahudi kökenli Henry A. Kissinger'in Rektör olduğu Harvard Üniversitesi'nde sekiz ay boyunca Orta Doğu tarihi üzerine incelemeler yapmıştı.
1959'de Ecevit CHP 14. Olağan Kurultayı'nda Parti Meclisi'ne girip Milletvekili olunca, partiye yeni bir "rüzgar" getirmişti.
CHP'yi devletten çok halka yakın bir partiye dönüştürmek için attığı adımların da İnönü'ye "ortanın soluyuz" cümlesini kurdurttuğu söylenir.
İşte Ecevit'in CHP'ye getirdiği bu rüzgarın benzerini oluşturmak için "araştırma merkezi" filan kurarak 'Anadolu açılımı' yapmak istiyorlar.
***
Avrupalı eski Marksistlerin Sosyalist marşlarındaki "Ya hep ya hiç" vurgusu ile motivasyon yüklemesi yaparak Sarıgül gibi isimleri parlatıp CHP'yi "kurtarıcı" gibi milletin önüne sürecekler. Yersen tabiiu2026
"Gezi'nin ruhu"nu, 70'lerdeki solun diliyle sentezleyip günümüz için ulusal bir "feda" psikolojisi üretmek istiyorlar.
Çünkü "Artık her şeyin bittiğini", "Dönülmez akşamın ufkunda olduklarını ve sol bu seçimlerde de geri dönmezse yolun sonunun tamamen "hiçlik" olduğunu düşünüyorlar.
Halkevleri ve Köy-kent Projesi güzellemeleri ile bugün dörtte üçü şehirlerde yaşayan insanlara "işçi-köylü" nostaljisi yaşatmanın ne denli başarılı olacağını göreceğiz.
***
Buradaki çok ilginç bir nokta daha var. "Yetmez ama Evet" için sol, liberal, milliyetçi ve dindarın buluştuğunu düşünen CHP stratejistyenleri, "Yetmez ama CHP" için de dini motifli renklere ihtiyaç duyuyor.
Sadece irili ufaklı sol fraksiyonların, ulusalcıların, Alevilerin vs. AK Parti'yi devirmeye yetmeyeceğini bildikleri için, son dönemin tabansız "İslami gruplarını" da yanlarına çekmeyi hedefliyorlar.
"Devrimci", "Antikapitalist","İrancı", "Ulusalcı-millici" ve "Solcu Müslümanlar" gibi etiketlerle kendini tanımlayan "İslamcılıkları" da "Yetmez ama CHP" stratejisi için kullanacaklar.
Bahsettiğim "İslamcılıklar" son birkaç yıldır, Gezici'liğe, Esedçi'liğe, 'Devrimci Aleviciliğe' ve 'Aydınlıkçı ulusalcılığa' nasıl eklemlendi ise seçimlerde de CHP'ye eklemlenebileceğini öngörüyorlar.
***
Selçuklu'daki Babai isyanlarını, Osmanlı'daki Celali isyanlarını sürekli hatırlatanlar var sosyal medyada. Türkiye Cumhuriyeti'ni de "Ali'siz Alevilerle" hizaya çekme imasında bulunuyorlar.
Bu stratejinin ne denli başarıya ulaşacağı muamma!
Biraz olsun siyasal tarihimizi ve toplumsal yapımızı bilenler için milletin seçimlerde "Yetmez ama yemezler!" diyeceği kesin gibi!
İşin en enteresan tarafı bence şu. Yıllarca PKK'yı karanfillerle kucaklayan, onlara akıl veren nasyonal sosyalistlerin, bugün 'millici', 'devrimci', 'solcu', 'antikapitalist' vs. İslamcıları da kucaklaması ilginç değil mi?
PKK'nın bile kendini zor kurtardığı bu nasyonal sosyalistlerin elinden, bizim "devrimci Müslümanlar" ne halde ve nasıl kurtulacak?