Yetkin düşünce güncelledi
"Güncelleme" kavramıyla bu yılın ilk aylarından itibaren ajandaya giren kavram, açıkçası devletin en üst düzeyindeki teşviklere rağmen, aradığımız karşılığı bulmadı; yani konuyla ilgili tartışmalar yapılmadı. Bunu farklı sebeplerle izah etmek mümkündür. Birincisi, sadece güncelleme konusu değil önemli birçok meselede kamuoyu "bilimsel" tartışmalar yapma noktasında oldukça çekingen.
Özellikle 1990'ların sonuna kadar varolan sivil alandaki tartışmaların, siyasal alan tarafından emilmesi birinci amillerdendir. Hiç şüphesiz tartışmalar siyasal alan dışarıda bırakılarak, orayı görmezden gelerek sürdürülmez ama Türkiye'nin gelecekte daha sağlam bir alt yapıyla ilerleyebilmesi bu tartışmaların sağlıklı bir biçimde kutuplaşmadan sürdürülmesidir.
İkinci önemli sebep de, bilhassa güncelleme söz konusu olduğunda, bazı çevrelerin olabildiğince refleksif ve katı muhafazakar tutumlar sergilemeleridir. Adeta güncelleme tartışmalarını "dini değiştirmek" gibi görmeleridir. Bununla ilgili daha önce yazdığım yazılarla ilgili tarafıma yapılan yorumlar nihayetinde refleksif tutumların öne çıktığına işaret etmektedir.
İşte Yetkin Düşünce dergisi "Dini Düşüncede Güncelleme" isimli dosya konusuyla 3. Sayısını çıkardı. Güncellemenin neliğinden, işlevlerinden, niçin önemli olduğuna ve örnek uygulamalara kadar birçok kıymetli makaleyi yetkin Düşünce Dergisinde göreceksiniz. Yazın yağmurlarla karışık bir ortamda Yetkin Düşünce dergisi, okurlarını rehavetten uzaklaştırarak yine düşüncenin engin doruklarında dolaştırma iddiasındadır.
Bu sayıda bendenizin "Güncelleme-Bir Yol Haritası" makalesinin dışında, Ahmet Keleş, Mustafa Öztürk, Kadir Canatan, Mehmet Erdoğan, Esat Arslan, Sait Şimşek, Ayşe Yaşar Ümütlü, Yıldız Ramazanoğlu, Yaşar Soyalan, Muhammet Özdemir, Abbas Pirimoğlu, Muhammet Çelik, Mehmet Evkuran, Atasoy Müftüoğlu'nun dosya konusu ile ilgili birbirinden açılımcı yazılarını bulacaksınız. Ayrıca İranlı entelektüel M. Mansur Hashemi ile yapılan söyleşiyi de zevkle okuyacaksınız.
Bu arada şu hususu belirtmek, derginin genel yayın yönetmeni olarak benim açımdan önem taşımaktadır. Yetkin Düşünce, bir düşünce dergisi olup evrensel bilgi üretme ve söylediklerini insanlığın ortak anlam araçları ve kategorileri içerisinde ifade etme niyetinde olan bir dergidir. Kendi kapalı evreninde konuşarak, sadece belirli müntesipleri dar ve evrensel olmayan bilgi kalıpları ile yalancı huzura eriştirme gibi bir misyonla hareket etmiyoruz. Dergimizin mottosunda da ifade edildiği üzere, "hakikatin kaynağına yolculuk", bizim bitip tükenmez motivasyonumuzu belirlediği gibi, "Hakikat"i herkesten ve her şeyden daha çok sevdiğimizi de anlatmaktadır.
Tam da bu sebeple, dünyanın gidişatından duyduğu huzursuzluğu olan (ki entelektüel huzursuzdur), tüm insanlığa karşı kendisini sorumlu hisseden, hakaret ve sövgüye yer vermeden seviyeli düşünceyi özleyen herkese dergimizin sayfaları açık olup, katkı yapmalarını beklemekteyiz.
İslam dünyasının hakikaten halen yaşamaya devam ettiği devasa sorunlar vardır. Bu sorunları kendi arasında ekonomik, siyasal, kültürel vb. açılardan detaylandırabiliriz. Fakat sorunların temelde bir üst noktada paradigmalardan kaynaklandığını; köklü ve uzun süreli çözümlerin de yine önce paradigmalardan başlanarak halledileceğini bilmemiz gerekiyor. Bu durum, Müslümanları avantajlı hale getirmekle birlikte, dünya ölçeğinde avantajlı hale getirmez. Çünkü bu paradigmalara hayatiyet kazandırılması lazımdır. Bu da güncelleme konusunda öncelikle düşünsel analizlerle gerçekleşecektir.
İkincisi de, Müslüman etiketinin kendi başına birçok işleri halletmeye yetmeyeceğini; Allah'ın dünyaya koymuş olduğu sünnetullah ilkeleri gereği, düşünceden başlayarak üretim yapanların öne geçeceğini bilmek gerek. Bu açıdan öncelikle refleksif tutumlar ve atalet derhal bırakılmalıdır.