Yeter! Söz Milletindir! Bir sloganın hikâyesi
Cumhurbaşkanlığı ve genel seçimlerin yapılacağı, 2023
seçimlerinin 14 Mayıs'ta yapacağı resmi şekilde açıklandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ilan ettiği 14 Mayıs
2023 şimdiden Türkiye'nin en kritik günleri arasında yer aldı. 14 Mayıs'ın
tarihi önemini gösteren bir diğer takvim ise 14 Mayıs 1950.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın seçim tarihini açıkladığı konuşmasında
işaret ettiği 14 Mayıs 1950 Cumhuriyet tarihinin en kritik virajının aşıldığı,
Demokrasi ışığının yandığı gün. CHP'nin tek parti diktasının yıkıldığı gündür.
“Yeter Söz Milletindir” hiçbir slogan, siyasi tarihimizde bu
denli bir güce ve hatırlanma oranına sahip değildir. Bunun en önemli nedeni
olarak sloganın çok haklı bir özleme cevap veriyor olmasıdır. “Hiçbir şey
zamanı gelmiş bir fikir kadar güçlü değildir.”
Zekice hazırlanmış “tek bir afiş” ile emsalsiz bir slogan
yaratıp, iktidardaki CHP’ye resmen kafa tutan, büyülü slogan “yeter söz
milletindir” sözünün hüzünlü, etkileyici ve sahici bir hikâyesi var.
1940’lı yıllarda II. Dünya Savaşı’ndan ötürü ciddi bir
ekonomik darboğaza sürüklenen Türkiye, tek partili CHP iktidarının 23’üncü
yılında çok partili seçimlere gitme kararı aldı. Demokrasi tarihinde ilk kez
birden fazla parti sandıkta yarışacaktı.
Ancak CHP, iddialı buldukları Demokrat Parti’nin önünü
alabilmek için rakiplerinin örgütlenmelerini beklemeden sandığa gidilmesini
istedi.
Üstelik oylar, açık oy gizli tasnif yöntemiyle
kullanılacaktı. Yani oy veren oyunu herkesin gözü önünde kullanacak, sandığın
başındaki memur ise sayım işlemlerini perde arkasında yapacaktı.
1946 yılına kadar yapılan seçimlerin renkli, hareketli ve
adil seçimler olduklarını söyleyebilmek kolay değildir. 1946 yılında yapılan
ilk çok partili genel seçimler ise hazırlanışı itibariyle ‘baskın seçim’dir.
Ayrıca, pek çok seçim bölgesinde seçmenler üzerinde CHP’ye oy vermeleri yolunda
baskı kurulması, oy sandıklarına el konularak sonuçların tahrif edilmesi gibi
olaylar nedeniyle, kuralına uygun bir seçim süreci de yaşanmadı. Gerçek
anlamıyla ilk çok partili özgür ve adil seçimler 1950 yılında yapılmış,
ülkemizdeki seçim kampanyaları da ancak, 1950 genel seçimlerinde ‘kampanya’
denebilecek düzeye gelebilmiştir.
1950’de ibre tersine döndü. İsmet İnönü’nün oğlu Erdal
İnönü’ye gönderdiği mektuba "Feci şekilde kaybettik" yazacağı,
Ankara’daki köşkünden halka "Nankör Millet!" diye bağıracağı günler
gelecekti.
Gizli oy açık tasnif sisteminin esas alındığı ilk seçimlerde
Demokrat Parti, CHP’nin kurduğu ‘liste usulü çoğunluk sistemi’ sayesinde
TBMM’deki ezici üstünlüğü ele geçirmişti. Böylece CHP, 27 yıllık totaliter
rejime dayalı iktidarını kaybederek muhalefete düşmüştür.
Türkiye demokrasi tarihinin önemli kırılma noktalarından
biri sayılan 1950 seçimleri demokrasi
algısının değiştiği ,slogan ve propagandanın siyasal hayatta
etkisini gösteren en güçlü siyasal emsal olarak hafızalarımızda demirbaş olarak
bellekte yer aldı.
Sloganı ve görüntüsü ile 77 yıldır kendisinden söz ettiren
Demokrat Parti’nin unutulmaz “Yeter, Söz Milletindir!” afişinin mimarını
gerçekten de mimarlık yapan Selçuk Milar’ın film gibi hikâyesini unutmayalım.
Devletin Teknik Öğretim Müsteşarlığı'nda memurluk yapan
Milar, siyasal baskının hüküm sürdüğü yıllarda Demokrat Parti'nin kullanacağı
slogana ve afişe cesurca imzasını atmış ve memuriyet hayatını riske atarak
demokrasi adına bedel ödemiştir. O dönemin MEB bakanı Hasan Ali Yücel (Can
Yücel’in babası) Milar’ı karşına alır ve sorar, Demokrat Parti’nin afişini siz
mi hazırladınız? Evet yanıtını alınca, Selçuk Milar’ı tebrik eder ve ekler,
“siz Devlet dairesinde çalışan bir memursunuz, sizin özel
atölyeniz yok, böyle bir afişi hazırlamanız pek doğru gelmiyor bize…” İki gün
sonra, Selçuk Milar’ın Urfa’da bir şantiyeye tayini çıkar, O’da istifa eder.
*10 Haziran 1946… TBMM 21 Temmuz’da erken seçim kararı
alıyor.7 Ocak 1946’da kurulan Demokrat Parti’nin bu ilk seçimi.
Hazırlıklar başlıyor. Dikkat çekici ayrıntı şu:
Seçmeni kalbinden etkileyecek afişlere ihtiyaç var. Demokrat
Parti genel merkezinde afiş hazırlama komisyonu kuruluyor. Komisyon “Köylü,
İşçi, Şehirli Kol Kola, Demokrat Parti görselini çalışmışlardı. Milar bu afişi
beğenmez.
Bu afiş Demokrat Parti’ye yakışmaz, partiyi iktidara taşımaz
diyor. Tam masadaki afişleri toplarken , gayri ihtiyari sağ elini kaldırıyor,
parmakları bitişik halde avucunu komisyon üyelerine gösterecek şekilde uzatarak
diyor ki; “Kocaman bir el yaparsınız, üzerine de, (Yeter, Söz Milletindir!)
diye yazarsınız.” İşte afiş dediğin böyle olur! Bu sloganla seçim kampanyasını
yönetir.
“Yeter, Söz Milletindir!” afişi. Demokrat Partiye 1946
seçimlerini kazandırmadı.
Ancak DP yine aynı afişi kullanarak, 1950 yılında iktidar
oldu…
“Yeter, Söz Milletindir!” afişi ortaya çıkınca; o günkü
CHP’nin yöneticilerinden, Selçuk Milar’a Altıok için özel bir afiş çalışması
için teklif gelir. Milar teklifi nazik bir şekilde geri çevirir ve tarihi bir
mesaj verir. Türk milletinin demokrasiyi yaşamasını istediğini ve CHP'nin
halkın oyuyla gitmesi gerektiğini söyler.
Efsane söz ve afişin hala gücünü ve etkisini kaybetmediğini
görüyoruz. Yıl 2023 iktidar ve muhalefet 77 yıl
önce söylenmiş bir sloganı kullanıyorsa bu işleyişte ciddi bir paradoks
bulunuyor.